Hää перевод на английский

Haa, demek tasarruf bankasını soyacaklarmış.

Ah, so the savings bank was what they were after.

Haa!

Yup!

Haa, şimdi anladım olayı. Bu şekilde diyorsun.

You mean, like this.

Haa!

Oh!

Haa şu.

Oh that.

Haa, tamam.

Oh, yeah.

Haa, seni uyarayım. Sakın sisten ya da sorunlarından bahsetme.

I'm warning you, don't go on about the fog or your problems.

Haa, koca adamı sayıyorsun.

Oh, you're counting on the big guy.

- Ha haa.

- Uh-huh.

Haa evet!

Obsolete now!

Haa, evet.

Oh, that.

Haa, şu savaş.

Oh, that war.

Haa, işinize yarayacak birşey biliyorum.

Say, I know something that'll help you.

- Haa, Anne?

- Eh, Ma?

- Hah? Haa!

Huh?

ha. haa. kimliğini bir görelim.

- Uh-huh. Let's see your discharge.

Haa, baban.

Ah, his father.

Haa...

Oh.

Haa... iyi olur.

Well... all right.

Haa-haa!

Haa-haa!

Haa şimdi de benim hatam oldu öyle mi?

Is it my fault?

ler... haa... zır... lar.

The boys are ready for the prize-giving ceremony.

- Haa siz şu lanet lafını mı diyorsunuz?

- "You" mean Lord again?

Haa?

Oh?

Haa, yani, bütün bu yolu bana kuşları getirmek için mi geldiniz?

Oh, you mean, you came all this way to bring me those birds?

Haa, kitap!

- Yes.

- Haa?

- Huh?

- Haa?

- Hmm?

Haa şu rakun şapkalı adam demek.

He had a raccoon hat.

Haa?

Hum?

Oradan çekil haa, yoksa ben var kıçına tekme atmak -

I buy and bust your booby if you don ´ t get up off of this place.

Haa...

A - ha...

Demek, devlet okullarını kalabalıklaştıracak haa..

Overcrowding the public schools, indeed.

Haa, iyi.

Oh, she's fine.

Haa, tabii.

Yeah, sure.

Haa?

Huh?

Haa.

Oh...

Oh, benimle evleneceksin haa.

Oh, then you'll marry me.

Senin için anlamı yok haa.

Well, no offense, you don't care.

Bana vermek yerine, paranızı bu fahişelere veriyorsunuz, haa.

Spending your money on these women instead of saving it for me.

Sana su ve herşeyi verdim..... ve bana bu şekilde davranıyorsun haa.

I gave you everything, water... and this is the way you treat me.

- Haa? Çünkü düşük bir çenesi var.

Because he's got a big mouth.

Haa Öp beni..

Ah yes, kiss.

- Haa, hayır.

- Erm, no.

Haa.. bunun için'de çok üzgünüm.

And yes, my regards to Hero Lung

Haa, avukattı, değil mi?

Yeah, he's a lawyer, isn't he?

Haa.

Oh.

O değil, haa?

Not a one, huh?

- Haa anladım. Bye.

- Yes, yes, I get it.

Haa, adım.

? Ohhh, my name.

- Haa, bız bızz bızz.. Polly, tuhaf çizimlerini etrafta... bırakmamanı rica etmiştim senden.

Polly, I have asked you, please, not to leave your strange drawings lying around.