Ilahı перевод на английский
388 параллельный перевод
Sen benim ilahımsın.
Not a dog, but a god.
Bu hayatı kendim seçtim çünkü bir ilahım var.
I can accept this other life because I have a god.
Duygusal ilahı kısmını çıkartıp sağlam bir koro yerleştirelim.
Get rid of this sentimental hymn and take a four-square chorale.
Bir ilahın büyüklüğünü yaşayamadığınız için... ... önemsiz bir şey gibi reddediyorsunuz.
Because you can't experience the greatness of a deity you dismiss it as of no consequence.
Ağustos'a doğru ilahımız Watanka'nın bu suretiyle karşılaşacağız,
By the august face of this image of our lord, Watanka,
Uzun süredir ölü olan bir ilahın sembolünü taşımak bana nezaketsizlik gibi göründü.
It simply appeared to me to be discourteous to... to wear the symbol of a deity long dead.
"Ralph Summers, Anneler Günü'nün matine ilahı, artık yaşlı, kilolu bir barmaid düşkünü."
"Ralph Summers, matinee idol of Mother's Day, now an ageing, overweight, barmaid fancier."
Aşk bir dindir, kocan da senin ilahındır.
Love is a religion, Juliet. Your husband is your god.
İlahların ilahına şükredin
O give thanks unto the God of gods
Ise'deki büyük tapınağın ilahı, dans edersek refaha ereceğimizi, etmezsek kıtlığın geleceğini söylüyor.
The deity of the great shrine at Ise tells us if you dance, you'll prosper, and if you don't, famine will come.
Gençliğimin ilahı Dom Porfírio Diaz.
The god of my youth, Dom Porfírio Diaz.
Her ot bu kadında kendi ilahını buluyor.
Any varmint that crosses her path has met it's match.
Bizim ilahımızdı.
She was our idol.
Teğmen Thomsen'i sunuyorum. Son ilahımız!
I'd like to call on Lt. Thomsen, our latest hero!
Bu Marcel Jazy. Kadınların, şarabın ve Somoza'nın ilahı.
Before you fall in love, that's Marcel Jazy, friend of wine, women, and Somoza.
O adam benim ilahım.
He's my main man.
Tapılası bir ilah!
A god to adore.
Gece gündüz beni mest eden bir ilah!
And every day, every night, he gives me a piece of heaven.
Bir ilah.
A saint.
O parmağı karnına yetişmeyen şişko, kendini kadınlar nazarında bir ilah sanıyor.
That fat goat who cannot hold his belly in his arms, still dreams of being sweetly dangerous among the women.
Sen ne sanıyorsun kendini, küçük bir ilah mı?
What are you supposed to be, a little tin god?
Ama kanun ve düzen, özgürlük ve adalet yeniden dirilmeyi vaat eden bir ilah işte bizim uygarlığımız budur.
But law and order, freedom and justice, a god who promises resurrection, this is our civilization.
Karnak önemli bir ilah değildi.
Karnak wasn't an important deity.
Senin emirlerine ve gücüne boyun eğiyorum. Ve bundan geri dönüşüm yoktur. Ve Allah'tan başka ilah yoktur.
I obey Your orders and to Your power, and any return doesn't exist and any power but that of God.
Senden başka ilah yoktur.
There is no deity but thee.
Allah'tan başka ilah yoktur.
There is no God but Allah.
Bugün beni Palmyra'da ilah yapmak için, Senato'da oylama gerçekleştirildi.
The Senate today voted to make me a god in Palmyra.
Bayılacağım, İlahım.
I'm fainting, D-Divinity.
Allah'tan başka ilah yoktur,... yalnız ona ibadet ederiz.
It do not have there other gods that Allah and we adore only him, devoted to his religion.
Allah'tan başka ilah yoktur,... ve Muhammed O'nun elçisidir!
It have other gods there only Allah, and Mohammad is its Messenger!
Allah'tan başka ilah yoktur, ve Muhammed O'nun elçisidir!
It do not have there other gods that Allah and Mohammad is its Messenger!
Allah'tan başka ilah yoktur, ve Muhammed O'nun elçisidir!
It do not have there other gods that Allah and Mohammad is its Messenger.
Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed onun elçisidir.
It do not have there other gods that Allah and Mohammad is its Prophet.
Allah'tan başka ilah yoktur.
It do not have there other gods only Allah.
Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur,... ve Muhammed O'nun...
I attest that there is only one Allah, and I attest that Mohammad...
Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed onun elçisidir.
It do not have there other gods that Allah and Mohammad is its Messenger.
Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur!
I attest that there is of Allah only God!
Allah'tan başka ilah yoktur! "
It have there of Allah only God! "
"Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktu r"
"I attest that there is of Allah only God."
"Allah'tan başka ilah yoktur."
"It have there of Allah only God."
Allah'tan başka ilah yoktur.
It have there of another Allah only God.
Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur,... ve Muhammed O'nun elçisidir.
I attest that there is of Allah only God, and Mohammad is its Messenger.
Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve sen, Muhammed, O'nun peygamberisin.
I attest that there is of God only Allah and that you are the Messenger of Allah.
Allah'tan başka ilah yoktur.
It have there of Allah only God.
Allah'tan başka ilah yoktur,... O'na ibadet ederiz,... doğru yolda olmayanlar istemese de,... kendimizi tümüyle O'na adarız.
He have there of Allah only God, we adore only him, and let us devote all our devotion to him, against the liking of the inaccurate ones.
Allah'tan başka ilah yoktur.
And not to take for Allah other than him.
Şahadet ederim ki Allah'dan başka bir ilah yoktur ve Muhammed onun kulu ve elçisidir.
Mohammed is his prophet.
Genç bir ilah gibi...
- Oh, like a young god.
Şimdi bütün canlılar karanlığı sevecek ve goblin'lere ilah gibi tapacak.
Now all creatures will love the night... and worship goblins as divine.
İşte o, işte ilah, işte efsane!
The man, the myth, the legend!
Genç bir ilah.
Such a young god.