Ime перевод на английский
490 параллельный перевод
"Sevgili Edith'ime."
My dear Edith
- Anlamı şu : "Sevgili Gabrielle'ime."
- lt means, "To my dear little Gabrielle."
70'ime kadar yaşayabilir miyim acaba?
Can I live until 70?
Üç sene sonra 18 ime basacağım.
I shall be 18 in three years.
42'ime geldiğimde, o 60 yaşında olacak.
When I'm 42, he'll be 60.
Seni kardeºime yaptigin gibi ensenden vuracagim.
Just shoot him in the back of the head like you got my brother.
18'ime girdiğinde Osaka'da hizmetçilik yapabilirim.
When I'm 18, I can be a maid in Osaka
Geçen hafta 21'ime girdim dedim ya.
I told you I was 21 last week.
Arkadaşım Pauline'in düğününde ve 18'ime girdiğimde babamla yarım şişe içtik.
When my friend Pauline got married and when I was 18 my father and I split a split.
Arabayı sürerken kıçını da benim Ben'ime sallıyordu.
And while she was wheeling she was wiggling her behind at my Ben.
Ne olacak, 85'ime gelince?
What's it to be?
Ben yirmibir'ime bastım.
I'm twenty one.
Action Man'ime benziyorlar.
He looks like my Action Man.
JJ'ime dikkat et.
Be careful with my JJ
İki bombadan bir benim Dresden'ime düştü.
No bombs fell on my Dresden either.
Francine'ime bakarken öyle olurdu.
That happened to me, with Francine...
25'ime gelmeden, Bay Corben'nin işini alırım.
By the time I'm 25, I'm gonna have Mr. Corben's job.
Sanabir kel, ime söyliyeceğim.
I throw you a word, you...
50'ime geldiğimde başkaları benim alışverişimi yapsın, arabam başkalarının üstüne patlasın istiyorum, anladın mı?
When I'm 50 years old, maybe I want somebody buying my groceries having my car blow up on him, all right?
"Sevgili Nadine'ime. Daima birlikte olalım."
"To my dearest Nadine, may we always be together."
Benim Misery " ime yapamazsın!
Not Misery!
Bir korkak tarafından cha'Dlch'ime kurulan tuzak bile.
Not even a trap set for my cha'Dlch by a coward.
- Aferin benim Trampet'ime.
- That's my little Snare-Drum.
Geçen sefer Havana'da Nettie Greenfield'da karşılaşmıştık.
We met the last t. Ime I was. In Havana at Nettie Greenfield's.
Senden sözediyorduk.
Ing three at a t. Ime.
- Saat kaçta?
- What t. Ime?
Saat kaçta, Joe?
What t. Ime, Joe?
- Buna zamanımız yok.
- We don't have t. Ime for th.
25'ime varacak kadar yaşamayacağım.
I'll never live to be 25.
Sonra Ashby Picard'da daha önce bindiği trenden daha hızlı olan 19 : 20 trenine biner ve 22 : 00 Londra'daki kulübüne varır.
Then, he catches the 7h 20m of Ashby Picard, a train that is faster then the 6h 15m, and get to London at ime to be in his club by 10h.
Tarih'ime yardım edecek.
She's gonna help me with my history.
Ama kendime söz verdim, 18'ime girdiğim gün, buradan gideceğim.
But I swore to myself, the day I turn 18, I am out of here.
Lucille'ime ihtiyacım olacak.
I need Lucille.
21'ime yaklaşmak bile dehşete düşürüyor beni.
I mean, I'm looking down the snout of the big 2-1... and I'm ready to call a T-O.
Kelebek'ime hiç benzemiyorsun.
You're nothing like my Butterfly.
- Benim güzel Concrete'ime hoşgeldiniz.
- welcome to beautiful Concrete.
Her neyse, Holling'ime yardım ettiğiniz için teşekkürler.
Anyway, thank you for helping my Holling.
Artık Shirley Temple içmiyorum. 15'ime girmek üzereyim.
I don't drink Shirley Temples any more. I'm nearly 1 5.
Benim Grace'ime!
My Grace!
Sana ve Audrey'ime yemeği kendi ellerimle hazırlıyorum
I'm personally gonna prepare the dinner for you and my Audrey.
Evet, 18'ime kadar falan.
Yeah, until I was 18 or so.
Bende Maris'ime döneyim.
I'm off to my Maris.
- Celtics'ime yaptığından sonra mı?
- After what you did to my Celtics?
Üç hafta kadar sonra, 18'ime giriyorum.
I turn 18in, like, three weeks.
18'ime gelince ikimiz de nefes alabilelim istedim.
At 18, I decided to give us both breathing room.
- Benim Jimmy'ime de bakıyordu.
She had her eye On myjimmy.
Nick'ime iyi bakın.
You take care of my Nick now.
Aptalca park cezaları yüzünden polis Maris'ime eziyet ediyor.
- They're persecuting my Maris over some silly parking fines.
" Benim sevgili Ellen'ime
" To my dear Ellen.
Bir şey olur mu Samet'ime?
Don't worry.
Çünkü 65'ime gireceğim
#'Cause I'll be turnin sixty-five #