Imp перевод на английский
173 параллельный перевод
Hadi, seni küçük şeytan, sakin ol.
Come on, you young imp of Satan.
Orası ona göre bir yer değil.
That's no place for her, the little imp.
Seni avare!
Wayward imp!
- Seni yalancı!
- You little imp!
O mektubu kendi zevkime göre yazdım, fakat o şeytan onu çaldı.
I wrote that letter for my own pleasure, and that imp stole it.
Def ol küçük şeytan.
Get out of here, you little imp of Satan.
Seninle birlikte, hayatımdaki en önemli şey o.
Next to you, he's the most imp-portant thing in my life.
Ben de sadece Şeytanın bir çocuğuyum.
A mere imp of Satan.
Görünüş önemli değil.
Looks not imp.
Seni küçük afacan.
You little imp.
Sonra kameraya gülümseyen afacanı...
Then I decided she was the little imp smiling at the camera.
" Eğer konuşma özgürlüğüne...
" If restrictions are imp...
Seni dinsiz imansız çocuk!
You sacrilegious young imp!
Bunun adı Şeytan. Horde cephesinin en acımasız silahı. Bakın... büyük ışın nakil aracı.
ah... this Imp, is the most fiercing weapon in the Horde arsenal behold... the magnabeam transporter
Küçük şeytan!
What an imp!
O bir şeytan.
She's an imp.
Sevgilim birazda küçük bir şeytan!
My beloved is also an imp
Büyük annenin dediğine göre ; şelale | havuzunda küçük bir su şeytanı yaşıyormuş.
Grandma says there's a water imp living in the basin of the waterfall.
Çünkü o su şeytanı.
Because it was the water imp.
Su şeytanı mı?
Water imp?
Sonra hepsinin ortak kanısı onun | su şeytanı olduğu yönündeydi.
But then they all came to the conclusion that it was the water imp.
Şüphesiz o su şeytanıydı.
It couldn't possibly have been anything else but the water imp.
Su şeytanı pencereden bizi gözetliyor!
The water imp was peeking in the window!
Üçte bir hıza düşü...
Slowing to one-third imp...
Şeytanın askeri, karnını çocukla doldurmak için... kadınını yanına çağırdı.
The devil's imp has called his bride... to put her with child.
Küçük ellerini üzerimden alırsan- -
If I ever get my hands on that little imp...
İyi gitti, yaramaz!
Nice going, imp!
Ruh musun yoksa iblis mi?
Are you a spirit or an imp?
Defol, seni sümüklü küçük şeytan.
Get out, snot-nosed little imp.
Küçük hırsız!
The little imp!
Beş mi? - "Ekleyecekleriniz" bölümünün altına "küçük şeytan" yazmışsın.
- Under comments you wrote "Imp"?
Anlatsana, Ling. Cinsel taciz davalarını açarken özel yardıma ihtiyacı olan, güçsüz, zayıf küçük bir şeytan gibi görünmek seni endişelendirmiyor mu?
When you resort to these sexual harassment lawsuits do you worry about coming off as a weak, vindictive, powerless imp?
Bu küçük şey mi?
[Chuckles] That shy little imp?
Seni küçük şeytan!
You little imp!
Ve küçük şeytan.
And a little imp.
Ne yapıyorsun afacan?
What are you up to, you imp?
- Açıkça senden...
- Evidently you imp- -
İblis, peri, kanatlı peri, cin.
Imp, fairy, pixie, goblin.
Des Feral İmp'i devreye sokuyorum.
I summon Des Feral Imp.
Feral'i feda edip, Beyaz Ejderi devreye sokacağım. Paladin Beyaz Ejderi devreye sokuyorum.
Now I'll sacrifice my Feral Imp and activate White Dragon Ritual to summon Paladin of White Dragon.
Çok basit.
Well, it's s imp le.
Çok basit.
It's very s imp le.
Bir orman perisi.
A wooden imp
Su şeytanı mı?
A water imp?
Onun fethiyle hem Avrupa Habsburg İmp.luğu'nun kalbine bir bıçak sokacak hem de batıya giden yolu açmış olacaktı.
Its conquest would drive a dagger into the heart of the European Habsburg Empire and open the way to the West.
Karanlığın gölgesi Zeytin Dağının bir ucundan diğer ucuna sanki tüm Osmanlı İmp.'luğunu içine alacak bir mezar gibi genişliyor ve derinleşiyordu.
Through the Mount of Olives, the evening shadows deepen and widen, like a grave sucking in the whole of the Ottoman Empire.
İngiltere, Osmanlı İmp.'luğu güneyden yutarken...
While Britain swallowed up the old Ottoman Empire in the south,
Enver, Orta Asya'ya uzanan yeni bir Türk İmp.'luğu hayali kurarak, doğuya yöneldi.
Enver looked east, dreaming of a new Turkish Empire extending into Central Asia.
Mayıs 1918'de Enver'in İngiliz İmp.'luğunu kalbinden vurması gibi çılgın fikirleri vardı.
By May 1918, he had a crazy idea, for Enver to strike at the heart of the British Empire.
İngiltere savaşın başından beri Osmanlı İmp.'nu dengesizleştirmeye çalışıyordu.
Britain had been plotting to destabilise the Ottoman Empire since the war began.
MÖ 300'de Roma İmp. Arabistan'dan Britanya'ya kadar yayılmıştı.
By 300 AD, the Roman Empire extended from Arabia to Britain.