Intervention перевод на английский
1,349 параллельный перевод
Çetelere müdahale artacak.
Increased gang intervention.
Müdahale!
Intervention!
Tanrının yardımına ihtiyacı var.
He needs divine intervention.
Avrupalılar bir müdahele gücü gönderiyorlar.
The Europeans are putting together an intervention force.
Yakında bir müdahele gücü gelecek.
There will be an intervention force coming soon.
Kimse bizi kurtarmayacak askeri müdahele olmayacak.
There will be no rescue no intervention for us.
Müdahaleniz sonucu iki insan öldü, 300 Euro yüzünden.
Two people are dead as a result of your intervention because of 300 euros.
Bu belge, Küba'ya askeri müdahale gerekçesi oluşturmak için, Guantanamo Bay ABD Deniz Üssü içerisinde ve çevresinde terörist saldırıların sahneye konulmasını önermektedir.
The document proposed staging terrorist attacks in and around Guantanamo Bay, to provide a pretext for military intervention in Cuba.
Savunma Bakanlığı, uçak kaçırma hadiselerinde yapılacak askeri müdahalelere yönelik yeni direktifleri uygulamaya koyar.
The Department of Defense initiates new instructions for military intervention in the case of a hijacking.
Öncelikle, Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri'nin, hiçbir koşul altında, Küba'da bir müdahalesi olmayacağını belirtmek istiyorum.
Well, first, I want to say that there will not be, under any conditions, an intervention in Cuba by United States armed forces.
Değerleri iyi ve şu anda sabit ama bir operasyon gerekecek.
His vitals are fine and he's stable but it will require an intervention.
Bu durumda size karşı kısıtlayıcı engeller koymaktan başka çarem yok.
So I have no alternative but to grant an intervention order against you.
Müdahale tam bir fiyaskoydu.
The intervention was a fiasco.
Sen de ilahi bir misyon edinsen iyi olur, dostum.
So you'd better have some divine intervention, buddy.
Bu olayda Tanrı iradesi devreye girecek diyorum dostum.
I'm saying it's gonna take a little divine intervention here, buddy.
Birleşik Devletler'in müdahalesi olmazsa, Fransa'nın yenileceği kaygısı giderek artıyor.
Fear continues to grow that without the United States'intervention, France could soon fall.
Aslında bu bir tedavi gezisi.
This is actually an intervention.
İlişkiye müdahale ediyoruz.
Oh, we are doing a dating intervention,
Halka haksız müdahale!
The people's intervention!
Müdahale. Bana.
An intervention.
Afganistan'daki politik açmaz, ülkenin olası bir ABD saldırısı ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
It's one sign of the politcal turmoil that seems... Certain to follow American military intervention in Afghanistan
Bu yüzden G.Kore ve ben acımasız taleplerinize boyun eğeceğim ve siz, bizi ordunuzla K.Kore ve Çin'den koruyacaksınız.
So, Korea and I should succumb to your ruthless demands and you shall prevent intervention by North Korea and China through your military force...
Belki oraya gittiğinde sadece tanrıya dua etmekten daha fazlasına ihtiyacı vardı.
Well, maybe while she was there... she got a little more than divine intervention.
Hükümet Macaristan'da görevli Rus birliklerinin olaylara müdahele etmesini talep etmiştir.
The government has requested the intervention of Soviet troops stationed in Hungary.
- Buna ulu müdahale denir.
- This is called divine intervention. - [Laughter]
Talihsiz fakat gerekli bir müdaheleydi.
That was an unfortunate, but necessary, intervention.
J.D., bu bir müdahale toplantısı.
J.D., this is an intervention.
Yüzündeki o ifade bunun sebebi...
The look on his face at my Intervention...
klinik çalışmalar.. hepsi bu.
Clinical intervention, all that mess.
Küçük aile müdahalen işe yaramış gibi görünüyor.
Your little family intervention seems to have worked.
Ben duruma müdahale etmeden önce tavan arasında yeteri kadar saklandın.
But there are only so many days you can hole yourself up in that loft before I pull an intervention.
Irak'ta yaşanılan onca soruna, alınan onca derse rağmen, Amerika kesinlikle müdahil olacaktır.
We would see certainly the US intervention, despite all the lessons and the problems that have been associated with Iraq.
Aslında Breck için bu daha çok sürpriz müdahale oldu denebilir.
Or in Breck's case, more like a surprise intervention.
Tamam. Bize şu sözde "müdahale" nizden biraz daha bahsedebilir misiniz?
Why don't you tell us a bit more about this so-called intervention?
Bu son andaki müdahalenin Clark ile bir ilgisinin olduğunu sanmıyorum.
i, uh, don't suppose clark had anything to do with that divine intervention.
Velileri ilgilendiren bir grup değil bu.
This isn't a group where we see a lot of parental intervention.
Karışma desek de olur.
Call it an intervention.
- Hiç yüzleşmeyi * denedin mi?
- Have you ever had an intervention?
Bu müdahaleni de ikiyüzlülüğüne önem veren birine sakla.
Okay? So why don't you just save this Intervention for someone who
Çavuş, biz müdahale birliğiyiz. Constantin Andronescu adında bir askeri arıyoruz.
Sergeant, we're an intervention unit and we're looking for private Constantin Andronescu.
Yüzbaşı Mihail Neagu'nun müdahale ekibinden.
From Comrade Lieutenant Mihail Neagu's Intervention Unit.
- Müdahale ekibi 3, 1834.
- Intervention Squad 3, 1834.
Birkaç hafta önce mesleki açıdan değişiklik kararı aldım ve otopsi konusuna yöneldim. Yarı zamanlı olarak tıp fakültesine gidiyorum ve pek de keyif alıyorum... - Ne bulduğunu söylesen Terrence?
I had a career intervention with myself some weeks back and decided to pursue the coronary arts, so I'm going to medical school part time, and I'm really enjoying...
Felsefemiz, suç oluşmadan müdahale etmeye çalışmaktır.
Our philosophy is that it's better to prevent crimes... through intervention than solve them later.
Bu bir müdahale mi?
Is this an intervention?
Böyle kahramanca bir hareketi bilmem nasıl ödüllendirsem?
Such a gallant intervention, hm? I wonder... I wonder how I could reward that, hm?
Eğer patlama sırasında depo tamamen doluysa,... yangın yaklaşık olarak 20 dakika kesintisiz bir şekilde devam etmeliydi.
If the gas tank were full, the fire should have burned for 20 minutes without intervention.
Sosyal değişimlerin tümü, hırslı birey veya grupların müdahaleleri sonucu doğmaktadır.
All social change comes from the passionate intervention of individuals or small groups of individuals.
üçüncü bir kişinin müdahale belirtisi yoktu?
there wasn't any indication of intervention by a third party?
Ama olaya karışması Stanley Tanner'ın hayatını kurtarmıştı.
But it was his intervention that saved Stanley Tanner's life.
Aynı anda A.B.D. ve D.S.Ö. ; Kore hükümetinin, hastalıklı ailenin... "Dünya Sağlık Örgütü, Cenevre, İsviçre"
Meanwhile the U.S. and WHO, citing the failure of the Korean government World Health Organization, Geneva, Switzerland to secure the remaining two infected family members, or to capture the creature in question, have announced a policy of direct intervention.