Inşallah перевод на английский
2,916 параллельный перевод
- şeytanla birlikte Cehennemde yan inşallah! İtoğlu it!
- For God's sake, stop it!
Saat farkı sorun olmamıştır inşallah?
Jet lag OK?
- Peder Moran bizim için dua edeceğini söyledi ve Daniella ile ikiniz inşallah iyileşirsiniz dedi.
Father Moran told me he'd pray for us and hopes you and Daniella get over your colds.
Silahını ateşlemeye başlamadan önce bunu göz önünde bulundurursun inşallah.
So I hope you'll take that into consideration before you start shooting.
Bayan Reasoner, inşallah video kayıtlarındaki adamın kocanız olduğunu... -... inkar etmeye çalışmayacaksınız.
Mrs. Reasoner, I hope you're not trying to deny that your husband is the man in that video.
inşallah Mandi ve sen mutlu olursunuz beraber.
I hope you and Mandi are very happy together.
cehenneme git, Jo Mitchell. inşallah bir daha karşılaşmayız.
I wish I never even met you.
inşallah sanat okuluna gidersin Abby gerçekten istiyorum bay Hanover aradı görünüşe göre onun bayilerinden biri motor parçasını göndermiş
I hope you get into art school, Abby. I really do. So Mr. Hanover just called.
Sevgili kardeşim, inşallah bu mektubu sağlık içinde okursun.
Dear brother, I hope this letter finds you all well.
Yakında özgürlüğüne kavuşacak inşallah.
God willing, he'll soon be free.
Çok teşekkür ederim Rıfat bey. Geçti inşallah.
Thank you very much, Mr Rýfat, I hope it's over.
Komutan, bu gelecek olan hoca... Vali beyin dediği gibi tehlikeli biri değildir inşallah?
Commander, I hope this hodja is not a dangerous person as the Governor says.
İnşallah yolun sonuna geldiğini biliyordur.
I HOPE HE KNOWS HE'S ON A SHORT STRING THERE. WE JUST DON'T HAVE THE MONEY ANYMORE.
İnşallah, Barbara ona söylemiştir.
HOPEFULLY BARBARA WILL HAVE GOTTEN TO HIM IN TIME
İnşallah.
- I hope so.
İnşallah Bölge yarışması koşullarından biri değildir çünkü bu çoraplı Berry ile hiç şansımız yok.
I really hope that's not one of the requirements for Regionals, because with Berry in those tights, - we don't stand a chance.
- İnşallah öyledir.
- Emma, this isn't forever.
İnşallah yeri dondurucu bölümüne yakındır.
I hope it takes me by the freezer section.
İnşallah bademcik iltihabıdır.
It better be tonsillitis.
İnşallah bu dediğin başka kimse duymamıştır.
Aw, geez, I hope no one heard you say that.
İnşallah Eric'in desteği yeterli olur.
Hopefully, Eric's backstopping holds up.
İnşallah.
One day soon, maybe. You shall.
İnşallah haklısındır çünkü az evvel cinayet silahını buldum.
Well, I hope you're right because I just found the murder weapon.
İnşallah yazı sizin için çok küçük değildir, Bayan Florrick?
Oh, is the type too small for you, Mrs. Florrick?
İnşallah bir gün konuşabiliriz.
I hope we can talk sometime.
İnşallah bir şey bulamaz ve kendi kendine vazgeçer.
Well, hopefully she doesn't find anything, gives up on her own.
İnşallah benim kız arkadaşım olursun. "
I hope you want to be my girlfriend. "
İnşallah duymamıştır.
I seriously hope not.
- İnşallah onlar senin elindir.
MORELLO : That better be your hand.
İnşallah, yolda geliyordur.
Hopefully, she's on the way.
- İnşallah çekimlerden bir şey yakalarız.
Hoping to catch something on film. And we did.
İnşallah karım da kredi kartlarını kaybeder.
Wish my wife would lose hers.
İnşallah bütün dövmelerini göstermemişsindir ona.
Well, I hope you didn't show him all your tattoos.
İnşallah ağrısı uçup gidecek.
There, there... it'll go away.
İnşallah yakında düzelir.
Pray he gets better soon.
İnşallah bir ilişkisi yoktur.
I hope to God he wasn't having an affair.
İnşallah gerçekleşir.
God willing.
İnşallah başarırlar.
I hope we don't get screwed over again.
İnşallah hazırsınızdır.
... quiz. Hope you studied up.
İnşallah dünyanın bir yerinde bir afet olur da bizim burada gerçekleştirdiğimiz yapay afeti herkes unutur.
Well, hopefully, there'll be a natural disaster some other part of the world, and people will forget about the man-made disaster right here.
- İnşallah lezzetli olur!
- It had better be delicious!
İnşallah şişko olan başıma kalmaz.
I'd better not get stuck with the fat one.
Kalkış için izin istiyorum, İnşallah.
Clearance for takeoff, Inch'Allah.
İnşallah eldiven giymiştir.
I hope he wore surgical gloves.
İnşallah o ayin yaptıkları kayalıklar üstlerine çöker.
I hope a standing stone falls on them.
İnşallah yarın ödeyeceğim.
God willing, tomorrow I pay it all back.
- İnşallah'ı falan bırak.
Please, please, there is no "God willing"...
İnşallah yok.
No "God willing."
İnşallah çocuklarının düğününde içeriz.
We drink at the wedding of your children, I hope.
- İnşallah bundan fazlasını veririz.
And hopefully give them more than this.
İnşallah cesedinde, çocuğun nerede olduğu hakkında bize bilgi verecek bir delil bulabiliriz.
Well, hopefully, something on his body will give us a lead to where that boy is.