Irena перевод на английский

Irena Dubrovna, bir Rus ismi değil mi bu?

Irena Dubrovna, is that a Russian name?

- Bak Irena, sana bir hediye aldım.

- Look, Irena. I brought you a present.

- Irena.

- Irena.

Ben seviyor musun Irena?

Do you love me, Irena?

Irena, sorun ne?

Irena, what's wrong?

Irena bana geçmişe dair bir şeyler anlatmıştın.

Irena... you've told me something of the past.

Bu şeyler birer masal Irena.

They're fairy tales, Irena.

Sen Irena'sın.

You're Irena.

- Saçma, Irena muhteşem bir kız.

- Nonsense, Irena's a grand girl.

Irena, seni çılgın.

Irena, you crazy kid.

İyi geceler, Irena.

Good night, Irena.

Irena, olayı şakaya vurmaya çalışıyordum.

Irena, I've been trying to kid you out of it.

Yardım almamız lazım Irena.

We've got to have help, Irena.

Özür dilerim, Irena.

I'm sorry, Irena.

Irena.

Irena.

Irena'nın durumuna üzülüyorum.

I'm worried about Irena.

- Irena var, ona aşıksın.

- There's Irena, you're in love with her.

Irena'yla bir ilişkim olsa da bilmiyorum.

I don't know...

- Ben aşkın ne olduğunu biliyorum.

- even whether I'm in love with Irena. - I know what love is.

Evet Irena'ya hissettiklerim böyle şeyler değil.

Well... that isn't the way I feel about Irena.

Sen de eve gidip Irena'yla aranı düzeltsen iyi olur.

I think you'd better go home too and make it up with Irena.

Korkarım ki bunlar Irena'ya sıkıcı geliyordur.

I'm afraid this is dull for Irena.

Dr. Judd size Irena'nın hikayesine inandığımı söylersem, ne dersiniz?

What would you say, Dr. Judd, if I were to tell you... - that I believe Irena's story? - Yes?

Bunun kedi şeklindeki Irena olduğuna inanıyorum.

I believe that was the cat form of Irena.

Irena, inan bana, bunu bir süre önce söyleseydin, dünyadaki en mutlu adam olurdum.

Believe me, Irena, I'd have been the happiest man in the world... if you told me that a little while ago.

Irena, artık çok geç.

Irena, it's too late.

- Irena, ben...

- Irena, I...

- Irena, çıldırmış biri gibi konuşuyorsun.

- Irena, you're talking like an insane woman.

- Ya Irena akıl hastanesine giderse?

- And if Irena's sent away?

Irena'nın geleceğini sanmıyorum.

I don't think Irena's coming.

Ollie çıkalım buradan. Korkuyorum. Irena'ydı.

Ollie... let's get out of here.

Biliyorum, arayan Irena'ydı.

That was Irena. I know it was Irena who called.

Bırak bizi Irena!

Leave us, Irena!

Irena'nın parfümü.

Irena's perfume.

Sanırım Irena içeri girdi.

I think Irena just came in.

Benden korkma Irena.

Don't be afraid of me, Irena.

Irena Mosz.

Irena Mosz

Irena...

Irena...

- Irena'yı gördün mü?

- Have you seen Irena?

Ben Irena.

I'm Irena.

- Female, bu kızkardeşim Irena.

Female, this is my sister Irena.

Irena Gallier.

Irena Gallier.

- Irena.

Irena.

- Irena işin içinde mi?

And what about Irena, is she involved?

Irena abisiyle bir hafta önce buluştu.

Irena hadn't even met her brother until a week ago.

Yeatman Brewer.

Irena, this is Yeatman Brewer.

Dinle, Irena. 34 yaşındayım.

Listen, Irena, I'm 34 years old.

- Anlamıyorsun.

Irena, you don't understand.

- Irena nasıl?

How's Irena feeling?

- Irena iyileşecek.

Jesus, what do you think? Irena's gonna be all right.

Irena.

Hey, Yeatman, this is Irena.