Issues перевод на английский
8,277 параллельный перевод
Rüyan çözülmemiş konuları temsil ediyordu.
Your dream was a representation of unresolved issues.
Gerçek ilişki kurmanı engelleyen sorunların var senin.
You have issues in your life that will keep you From having real relationships.
Çünkü ikinizde burada oturup konuşacaksınız, ta ki aranızdaki sorunları çözene dek.
Because the two of you are going to sit down here until you have resolved your issues.
Geri döndüğümde, siz ikiniz sorunlarınızı çözememişseniz, aklınızı başınıza toplamaları için bir grup Mirakuru askeri bulacağım.
If you two haven't figured out your issues by the time I get back, I'm going to find a bunch of Mirakuru soldiers to knock some sense into you.
AB ekonomik sorunlarını bizimle görüşüyorlar.
They consult with us on EU economic issues.
Bir anlığına seçmenlerin her zaman gerçek sorunlar ile ilgilendiğini ve skandallar hakkında hiç iştahı olmadığını unutmuşum.
For a moment, I forgot how the electorate always cares about the issues and has zero appetite for scandal.
Biliyor musun emin değilim ama dün gece Lily, Caroline'ı kaçırdı. Pek güzel olmadı, biliyorum sorunlarımız var ama bildiğim başka şeyler de var sen Lily'nin deli asileri gibi değilsin.
I don't know if you know this, but last night, Lily kidnapped Caroline, not very cool, so I know we've had our issues, but I also know that you're not like Lily's crazy-tics,
Hafifletici sebepler ise, sabıka kaydınızın bulunmaması akıl sağlığıyla ilgili problemler yaşamanız çocukluğunuzda yaşadıklarınız aile hayatınız ve yaşınız.
As mitigation, I have taken into account the fact that you have no prior criminal record, evidence of some mental-health issues, as well as your childhood history, family background, and your age.
Sadece ciddi rahatsızlığı olan mahkûmlar revire giriş yapabilirler.
Only inmates with serious issues get med passes.
Önünüzdeki köşenin oralardaki kamerayla ilgili sorun var.
Uh, we're having some issues with that camera around the next corner.
- ama şüpheli o değil. - Yine başa döndük yani.
Karl's a creepy dude and he definitely has issues with women, but he's not our unsub.
Yani, ona terapiye gittiğimi söylememi ve ve sorunlarım hakkında onunla konuşmam gerektiğini mi söylüyorsun? Böylece oturup beraber Kumbaya söyleyelim diye mi?
Are you saying that I should tell him I'm in therapy and talk about my issues with him so we can sit around singing Kumbayah?
Ricky, Kardeşinle olan sorunlarının işini etkilemesine izin veremezsin.
Well, Ricky, you can't let your issues with your sister influence your work.
Tahminimce ikimizin de zamanlama sorunu var.
( chuckles ) I guess we both have timing issues.
Daha büyük meseleler vardı.
There were larger issues at...
, insanları dinlemek detaylara dikkat, ve yüz sorunları kafa kafaya.
listen to the people, pay attention to details, and face issues head-on.
Zombiler işte.
Zombie issues.
Aramızdaki sorunları çözebileceğimizi biliyorum.
I know we can resolve the issues between us.
Bunları seninle daha önce de yaşadık.
We've had these issues with you before.
Evet ama yasal sorunları bir kenara bıraksak bile siz kıdemli cerrahsınız ama ben daha yeniyim.
Yeah. But aside from the legal issues and you being surgical royalty, I'm new here.
Disiplin sorunlari, okulda sorunlar, madde bagimliligi.
Disciplinary issues, troubles at school, drug abuse.
Baba sorunlarım olduğunu biliyorsun.
You know I have dad issues.
Harrison'nun sorunları engel olmaya başladığında ilişkiye son verdi.
Once Harrison's issues started getting in the way, he ended it.
Scorpion'la Müdür Molina'nın arası zaten limoni daha fazlasını sıkıntıyı kaldıramazsınız.
Things are dicey between Scorpion and Director Molina, and you can't afford any more... issues.
- Mesele kürtaj ve ötenaziye geldiğinde bizden kurtulmak istiyorsunuz.
- We people? - You want to get government off our backs until it comes to issues like abortion and euthanasia.
Öfke sorunları, belki de?
Hmm. Anger issues, maybe?
Mark'ın işle ilgili sorunları vardı.
Mark was having issues with his work.
Hiç sorun olmuyor.
No issues.
Hala çok hâlsiz ve kanamaya neyin neden olduğunu hâlâ bilmiyorum.
He's still lethargic, and I have no idea what caused his bleeding issues.
Bu kanama sorunlarıyla eğer iğne omurgayı ıskarlar ve iç organlardan birine girerse durduramayacağımız bir iç kanama oluşabilir.
With his bleeding issues, if the needle misses the spinal column and hits an internal organ, it could lead to an unstoppable internal hemorrhage.
- Kanama sorunu var mı?
- Any bleeding issues?
Otorite sorunları, manipülasyon yeteneğiniz o olay yüzünden gözünüzü intikam hırsının bürümesi.
Authority issues, your talent for manipulation, a fixation for revenge for that one time...
Burada'92 yılında lise okul müdürünün küçük kardeş Tyler'la disiplin sorunları yaşadığı yazıyor.
Hey, it says here that in'92, a high school principal was having, um, "disciplinary issues" with younger brother Tyler.
Alkolle sorunlarım var.
I have issues with alcohol.
Dışkı bağışı, C.Difficile sorunlarını doğrulamakta kullanılabilir.
Why would anyone want that? Donor feces can be used to correct C. difficile issues and are vital to the intestinal health... Scratch that.
Lauren'in sağlık sorunları seni borca boğmuş.
Lauren's health issues put you deep in debt.
Lincoln ailesiyle sorunlar yaşayan var mıydı Rahip?
Did anyone have any issues with the Lincoln family, Reverend?
- Rahip, 6 yıl sorunsuz çalıştık.
Reverend, we worked together for 6 years with no issues.
Amma öfkeli adam be.
Talk about anger issues.
Kendime güven sorunum var ve onunla birlikte olmak bir tür kendimi cezalandırma yöntemim.
I have self-esteem issues, and I think being with him is a way of me punishing myself.
- Bazı haysiyet sorunları var.
- You know, she has a history of self-esteem issues.
Güven sorunu varken hayır.
No, not with his trust issues.
Güven sorunum yok benim.
I don't have trust issues.
Onun kıskançlık sorunu var.
He has jealousy issues.
Roma İmparatorluğu, dostum, bazı olaylar yaşadı, adamım yeni milenyum çağına geldiklerinde, arkadaşım...
In the yellow shirt. The Roman Empire, buddy, was facing several issues, guy, as it reached a new millennium, friend...
Senin de benim gibi kimlik sorunun yoksa açıklaman gereken şeyler var.
Now, unless you've got the same identity issues as me, you've got some explaining to do.
- Ortaklar toplantısında ne sorunumuz olursa gelmemizi söylediniz.
- At the associates meeting, you told us to come to you with any issues.
Rowenna'nın çok ama çok derin duygusal sorunları var.
Rowenna has... some emotional issues that go very, very deep.
- Olaylardan beri. - Anne...
- Ever since, you know... the issues.
Zorba ağabeyin ve terk eden babanla çözülmemiş sorunların var gibi görünüyor.
Well, you do have unresolved issues with your domineering older brother and the abandonment by your father.
- Konuşma ve dil bozuklukları, görme kaybı. - Tansiyonu iyi ama kesin bir şey yok.
... speech and language issues, vision loss.