Içime doğdu перевод на английский
213 параллельный перевод
Ve sonra ertesi gece karınız öldürüldüğünde, ve sizin şu müthiş tanığınız gündeme geldiğinde, ansızın içime doğdu.
And then the next night when your wife was killed, and you had that terrific alibi, it suddenly hit me.
- Seni burada bulacağım içime doğdu.
- I had a hunch I'd find you here.
Sanki içime doğdu.
Itjust kinda come over me.
- Sadece içime doğdu.
- Just a hunch.
Sebebini bilmiyorum ama içime doğdu.
I don't know why, but I have a hunch.
- Burada olduğun içime doğdu.
- I had a hunch you'd be in this place.
Benim içime doğdu.
I got a hunch.
Her şeyin aynı geçmişteki gibi, tekrar edeceği içime doğdu.
A premonition... that everything was going to happen again, just as in the past.
Burada olacağın içime doğdu.
Had a feeling you might be up here.
Belki içime doğdu..... yada belkide usta Hikonoichi beni çağırdı ki..... bugün Azabu köprüsünü görüp buraya geldim.
Maybe it was a premonition, or maybe it was because Master Hikonoichi was calling me, that I happened to come across Azabu Bridge today.
Arıları görünce içime doğdu.
I saw bees. It was a hunch.
Sadece içime doğdu.
I just had a hunch.
George'u çağırmasaydım, George TV'ye bakıyor olmasaydı, başka bir film olsaydı, bir erkek gibi giyinmemiş olsaydın, çünkü işte tam o noktada içime doğdu.
If I hadn't called George, if he hadn't been looking at TV, if it was some other movie, if you hadn't been dressed like a man,'cause that's when it occurred to me.
İşte tam o sırada birden içime doğdu.
That's when it dawned on me.
Son anda, birden içime doğdu.
At the last moment, I had this sudden hunch.
- Sadece içime doğdu.
It just occurred to me.
Demiştim, içime doğdu.
Intuition.
- Güvenli olduğu içime doğdu.
- I had a sense that it might be safe.
Onun da çocuğu var. İçime doğdu.
She's got a kid, too. I've got a hunch.
İçime doğdu.
My intuition.
İçime doğdu.
Please, a hunch.
İçime doğdu ve ta New York'a kadar gittim.
I had a hunch, and I followed it to New York.
- Nereden biliyorsun? İçime doğdu.
Well just got a feeling.
Sadece içime tuhaf bir his doğdu da.
Just a peculiar feeling I've had.
İçime doğdu diyelim.
Well, let's just say I have a feeling about it.
- İçime doğdu diyelim.
Let's call it a hunch.
İçime öyle doğdu işte.
Just a vague impression
İçime doğdu Semiz Adam, bundan sonra benim borum ötecek.
I have a hunch, Fat Man, it's me from here on in.
Yarın bizim günümüz olacak. İçime doğdu.
I got a hunch tomorrow's gonna be our day.
İçime tuhaf bir his doğdu.
I just feel strange.
İçime doğdu birden.
I have a presentiment.
İçime doğdu.
I could just feel it.
İçime doğdu.
Just intuition, I suppose.
İçime doğdu, bir şeyler var bana bakış tarzı hani, bir his vardır ya bir şeyler olduğunu anladığın zaman hissedersin...
I just can tell. It's somethin'. It's the way she looks at me.
- İçime doğdu diyelim.
Just say I got a hunch.
İçime doğdu.
A feeling I have.
- İçime doğdu.
- Just a hunch.
- İçime doğdu.
I anticipated it.
İçime doğdu.
Gut reaction.
Bir anda düşme isteği doğdu içime. Hadi, birlikte yürüyelim.
I just got this uncontrollable urge to fall down.
İçime bir şey doğdu.
I had a premonition.
İçime doğdu.
Intuition.
İçime doğdu.
I had a premonition.
İçime doğdu.
It's just a hunch.
- İçime doğdu.
- I just had a feeling.
İçime doğdu.
Just a wild guess.
- İçime doğdu.
Just a hunch.
İçime doğdu.
I got a feeling about him.
- İçime doğdu, dostum!
- l've got a hunch, buddy!
İçime doğdu. 50 $ dostum.
Intuition. That's 50 bucks, pal.
Arabadayken içime öyle bir his doğdu. Ama söylemek istemedim, söylesem de inkâr ederdi.
I had a hunch about it in the car, but didn't want to say it, as he'd have denied it,