Içtim перевод на английский
3,237 параллельный перевод
İşten sonra bir kadeh bir şey içtim.
I stopped for one drink after work.
İkincisi, doğum günü çocuğuna kendi hediyemi verecek kadar içtim sanıyorum.
And second of all, I think I've had just enough to drink that I'm ready to give my own present to the birthday boy.
ikincisi, dogum günü çocuguna kendi hediyemi verecek kadar içtim saniyorum.
And second of all, I think I've had just enough to drink that I'm ready to give my own present to the birthday boy.
Geldiğimden beri bir kutu içtim.
I've eaten up a bottle since she's been here.
Uyandım, bişeyler yedim, içtim ve Jolly'yle oynadım.
I woke up, combed my hai, drank some beer and played with Jolly.
Dün gece....... biraz taş içtim.
Last night, I ended up... kind of... smoking crack.
Her zaman çok içtim.
And I've always drank a lot.
Uyarayım seni biraz şarap içtim.
I should warn you, I've had quite a bit of wine.
Çay içtim ve yeterince makul düzeydeydi.
I have had tea and it was most acceptable.
Biraz fazla içtim sanırım.
Might have drunk a bit too much.
- Bir tane bira içtim Richard laydım tanıyorsun ya.
I drank a beer with Richard.
Soğuk iki şey içtim...
I drank 2 beers, so...
- Hayır, yeterince içtim.
- No, I've had enough.
İlk onu hiçbir problem yaşamadan içtim.
I made it through the first ten without a problem.
İksiri de bu yüzden içtim zaten.
That's why I took the potion.
Mattie'nin ilacını içtim.
- Better soon, I hope. I drank Mattie's potion.
İki kahve içtim de.
I've had two coffees.
Bir gece içtim, bağırdım ve vurdum ona.
The booze, and I yelled. And I hit her.
Dört fincan kahve içtim ve bir kutu da şeker.
I just had four cups of coffee and a box of nerds.
Ee, bir içki içtim, ve kalbime baktım, ve şuraya kadar gelebildim...
Uh, I had a drink, and I looked in my heart, and here's what I got so far...
Hiçbir şey bulamayınca da bir içki içtim.
And I found nothing, so I had a drink.
Bir şişe hapın hepsini içtim. Oldukça tuhaf bir şekilde uyandım.
- I took a whole bottle of pills and woke up, strangely enough.
Sadece sekiz bira içtim.
I only had eight beers.
Karaciğerimin asetaminofen metabolizmasını değiştirmek için sarı kantaron yağı içtim.
I took St. John's Wort to alter the way my liver metabolized acetaminophen.
Aksi takdirde, ben neden onca Virginia Slims'i içtim?
Otherwise, why was I smoking all those'Virginia Slims'?
Ben daha az düzgün bir hayat yaşamak için ant içtim.
I've taken a holy vow to lead a less meaningful one.
Ant içtim.
I've taken a vow.
Sana üç tane ısmarlamıştım ama hepsini içtim.
I got you three, but I drank them.
Biraz ama uykum yok, bu yüzden de yemek yaptım ve kahve içtim, iyiyim yani.
Some, but I didn't feel like sleeping and so I cooked and I drank coffee, but I'm fine. Really fine. Really?
Uçakta bir tane bira içtim, bu yüzden biraz yardımı oldu.
I had a beer on the plane, so that helped a little bit.
Plastik kum kovasından biraz rom karışımı içtim.
One small rum concoction, served in a plastic sand bucket.
İçmem gerekenden fazla içtim. ve Didi konusunda, üzgündüm. dediğin gibi, ve ve
I had too much to drink, and I'm still upset about Didi, like-like you said, and... and I had a crush on Lemon.
Sanırm ben gereken miktarı içtim.
I believe I've had... just the right amount.
Galiba ben de içtim.
I think I have, too.
Çok içtim teşekkürler.
Uh, no I've had plenty, thank you.
Çok içtim, çok.
I had plenty. Plenty.
Yedi koyu kahve içtim ve çok iyi iş çıkarıyorum.
I've had seven black coffees and I feel like I'm really nailing it.
Kevin'le dün gece kavga ettik ve rahatlamak için çok fazla şarap içtim.
Kevin and I got in a fight last night, and to self soothe, I drank a lot of wine.
Niye o kadar şarap içtim ki?
Why did I drink so much wine?
Kardeşlerinle bira içtim.
I had a beer with your brothers.
Bir karar verip çorbayı içtim.
I made a decision to eat the soup.
Her zaman içtim ve içeceğim.
Always have, always will.
Onlarla çok zaman geçirdim, birlikte çok Votka içtim. Ne düşündüklerini biliyorum.
Spent a lot of time with'em, drank a lot of their vodka, got to know how they think.
- Yine de içtim
- I drank it anyway.
- Bir mojito içtim.
I had a mojito.
Çok özür dilerim, biliyorsun dün gece çok içtim.
I'm so sorry.
Birkaç hap alıp, votkayla içtim ben de.
I took some pills and washed them down with a bottle of vodka.
Neredeyse 100 bardak içtim.
I drank away 100 pounds.
Parazit dökücü ilacı içtim.
I took this anti parasite medicine that was at home...
- Doğum gurum verdi bana.... onu sevdim 3 bardak içtim bile.. erkek versiyonu var içer misin?
I love her. It`s so delicious. I love this tea.
- Biraz içtim mi, çenem durmaz.
Quart of shine in my belly, I say a lot of things.