Işıl перевод на английский
102,603 параллельный перевод
Işıltılı değil ama dürüst bir yaşam bu arkadaşlarının dışarı sokaktaki yaşamları gibi değil.
Ilt ain't glamorous, but it's an honest livin'. Not like what your friends are doin'out there on the street.
- Üzerine jumper takılıyor.
- is snag your jumper on it.
Alfa Romeo nasıl?
How Alfa Romeo is that?
Çoğu turbo şarjlı motorlar üst ucunda bir miktar hırıltılıdır, Ancak bunun içinde ikiz kaydırmalı turbo Motorun V'sine monte edilir tıpkı bir Ferrari California'da olduğu gibi,
Most turbocharged engines are a bit wheezy at the top end, but because the twin-scroll turbo in this is mounted in the V of the engine... just like it is in a Ferrari California, coincidentally, the rev counter is still a blur
Bu araba ne Bir Ferrari dört kapılı sensi-külot giyiyorlar.
What this car is is a Ferrari... wearing four-door sensi-panties.
Şimdi, bundan nasıl hoşlanıyorum Kaputu tasarlayan adam, "Kaput ile işim bitti" diye düşündü.
Now, what I like about this is that the bloke who designed the bonnet, he thought, "I've finished with the bonnet."
Teknede ilk önce tekneden ayrılır.
First on the boat is first off the boat.
Peki 1996 nasıl?
And how 1996 is that?
Ancak revsleri kurduğunuzda bunun ne gibi olduğu anlaşılıyor :
But when you build the revs up, it sounds like what it is :
Şimdi işaret etmeliyim ki, Yeni bir BMW M5 var Bu yılın ilerleyen saatlerinde, Ancak GS F'den daha iyi olabilmek için biraz daha gitmek zorunda kalacaksınız.
Now, I should point out, there is a new BMW m5 coming later this year, but it'll have to go some to be better than that gs f.
Asıl konu, aslında Almanca konuşamam. Eller hakkında sadece biraz Islak olmak O bir şelale altındadır.
The thing is, I can't actually speak German, only the bit about hands being wet because he's under a waterfall.
Sarah ile, geminin bilgisayarındaki o şey herneyse, aracılığıyla konuşmuyorum.
I'm not talking to Sarah or whatever that thing is in the ship's computer.
Bu döngünün, 453 00 : 21 : 04,800 - - 00 : 21 : 06,600... bana öğrettiği şey,... Fransızca dışında,... kötü anlara... takılı kalamadığın
You know, if there's one thing that being caught in this time loop has taught me, besides French, that is, it's that you can't stay stuck in the bad moments.
Sence benim için nasıl... burada uyanıp, bunun benim dünyam olduğunu anlamak?
How do you think it is for me, waking up here, finding out this is my world now?
Duvardan geçmek, bu nasıl mümkün olabilir.
Walks through walls? How is that even possible?
G.A ile resmi, ve karşılıklı çıkara dayanan,... bir iş yapıyoruz.
We work with the G.A. as part of an official, mutually beneficial partnership.
Sonlandırılıp geri dönüştürülmesi öneriliyor.
Termination and recycling is recommended.
Bu karşılık istemeyeceğim bir yardım tabii bazı FTL motorlarınızın yardımı da işimize yarayacaktır.
This is one assist I won't be calling favors on, unless, of course, you happen to have a couple of FTL engines handy.
Kızıl Takım Bir, tekrarlıyorum, bu son uyarı.
Red Team One, I repeat : This is your final warning.
Bu nasıl mümkün olabilir?
How is that possible?
Bu en yakın yıldızın büyütülmüş resmi. Büyük ihtimal yarım ışık yılı uzakta.
This is a magnified image of the nearest star, approximately half a lightyear away.
Temiz hava, taze yemek, ve G.A gemisi 600 yıl ötede.
Fresh air, fresh food, and the closet G.A. ship is 600 years away.
En hızlı gemimiz sizin... ve karşılığında aldığımız şey toprak.
Our fastest ship at your disposal, and all we're getting in return is dirt!
Asıl mesele şu ki Lig'e katılırsak
The bottom line is if we join the league,
- Bu nasıl olabilir?
How is that possible?
Orası şişman, zengin turistlerle dolu....... kolayca kandırılırlar.
The place is full of fat, rich tourists. Easy marks.
Hepsini değil ama bir kısmını kaybetme olasılığı büyük ve çalışacak sinirsel iz olmadığından kalan hayatında erişilmez olacaklar.
There is a significant chance that she may lose some, if not all of them. And without a clean neural imprint to work from, they'll be inaccessible for the rest of her life.
Kilit kaldırılıncaya kadar arkadaşınızın güvenliği sağlanacaktır.
Your friend's safety will be ensured until the lockdown is lifted.
Kılıç kullanmak size öğretemediğim tek şey İmparatorum.
Swordplay is the one thing I cannot teach you, Heika.
Şu an merhamet gösterirseniz savaş bittikten sonra şiddet içermeyen bir çözüm bulma olasılığınız artacaktır.
Show mercy now, so that later, when this war is over, they'll be more likely to seek out a non-violent solution.
Ve karşılığında ise minik bir bilgi istiyoruz.
All we ask in return is a little information.
Ne giydiğim, bana açılan sonsuz olasılıklardan sadece biri.
What I wear is just a small part of the endless possibilities open to me.
Asıl nokta sanırım, onları hayır işi yapmaya göndermeyeceğini hepimiz biliyoruz.
Point is... I think we all know he didn't build them to send them out to do charity work.
Bunun, yörüngeden belirlediğimiz anomallinin kaynağı olma olasılığı nedir?
What are the odds this is the source of the anomaly - we detected from orbit?
Ve bu nasıl olabilir?
And how is that possible?
Grubun güvenliğini tehlikeye atan herkes atılır!
Anyone who endangers the group is thrown out!
Bence huzur abartılıyor.
I think peace is overrated.
Molly'nin güvenliği asıl önceliktir.
Molly's safety is absolute paramount.
Dr. Lonergan'a göre, şu anki halime göre ortalama 85 yıl ömrüm var.
Dr. Lonergan said my current life expectancy is 85 years.
Ebeveynin asıl görevi çocuğunu korumaktır.
The first duty of a parent is to protect their child.
Ancak komik olan şey, yanılıyor.
But the funny thing is, he's wrong.
Kılıç buradan çıkış biletimiz.
This blade is our ticket out of here.
- Tapuda benim ismim yazılı.
- My name is on the deed.
Sentetik mozanit, elmasların yerine kullanılır.
Synthetic moissanite is used as a diamond substitute.
Ayrıca pırıl pırıl parlar.
But this real stuff is super rare.
Peki nasıl olacak?
What is it, then?
Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?
How the fuck is that possible?
Ve benim gibi tüm osuruklar Hepimiz sana söylüyorum Bunu nasıl yaparsın
And all the old farts like me, we're all going to be telling you this is how you do it and this is the path you take.
Yakitori yaratıcılığın zirve yaptığı bir yiyecektir.
Yakitori is a food brimming with creativity.
En iyi lechon Cebu'da yapılır.
The best lechon is made in Cebu.
Hepimiz gayet anlaşılır bir şekilde ona doğru çekiliriz.
We all gravitate to it in a way that is very predictable.