Janel перевод на английский
32 параллельный перевод
- Jane - Jane
Janel Janel
Jane
Janel
- Amariucai Janel!
- Amariucai Janel!
Seni arayacağız Janel.
We'll be in touch, Janel.
Ben Janel Chase.
I'm Janel Chase.
- Janel, gitmen iyi olur.
Janel, maybe it's best that you go.
Janel yeni hastan Bay Mason hakkında bana bilgi verdi.
Janel filled me in on your new patient, mr. Mason.
Affedersiniz, Dr. Tyler.
Janel : Excuse me, dr. Tyler.
Ben Janel Ramsey, Ivan'ın iş arkadaşı.
I'm janel ramsey, ivan's associate.
- Janel.
[clears throat] janel.
- Janel'ı al.
Take janel.
- Janel!
- Janel!
Janel By Martel'i ziyaretinizden bahsetti.
Janel told me about your visit with Mr. Martel.
- Janel geliyor olduğunu ban söylemedi.
- Janel didn't tell me you were coming.
O bir milyarder, Janel.
He's a billionaire, Janel.
- Bu Janel.
Uh, this is janel.
Ben Janel.
I'm Janel.
Janel ile görüştüm.
I spoke with Janel.
Janel'de buna dayanarak işin peşini bırakmak istemiyor.
Janel feels like it could be worth further study.
Zed ve Janel senin şu hayaleti araştırıyorlar.
Zed and Janel are out looking for your ghost right now.
Janel çıplak gözle görülemeyen... fotoğraflar çekebilen makineyle bu fotoğrafı çekti.
Janel took this photograph with a special camera that records images invisible to the naked eye.
Zed, Matthew ve Kyle'ın sağlık raporlarına bak bakalım. Benzerlikler üzerine yoğunlaş. Janel sen de...
Zed, I want you to cross-check Matthew and Kyle's medical charts, search for any similarities, and, Janel...
Otur bakalım, Janel.
Have a seat, Janel.
Neler dönüyor, Janel?
What's going on, Janel?
Zed, Janel'ara.
Zed, call Janel.
Janel, iki doktoran ve çabuk öğrendiğini biliyorum ama...
Janel, I know you have two PhDs, and you're a very quick learner but...
Janel...
Janel...
- Janel...
- Janel...
Janel... bir meslektaş.
Janel... Is a colleague.
Kolay olduğunu söyleyemem ama Janel'ın büyük yardımı dokundu.
I can't say it's been easy, but Janel has been a huge help.
Ben onun seni ailenin bir ferdi olarak gördüğünü biliyorum, Janel.
Well, I know he thinks of you like family, Janel.
Janeli aramızda olanlar...
Janel, about what happened with us...