Jewel перевод на английский
1,520 параллельный перевод
O casus küçük asalağı romantik bir mücevher hırsızı olarak göremiyorum.
I don't see that snoopy little termite as a romantic jewel thief.
- Burada ne arıyorsun, - Seni küçük mücevher hırsızı?
- What Are you doing here, - you little jewel thief?
- Bu hafta Kensington ve Dillworthları soyan ele geçirilmesi zor mücevher hırsızı... yeniden soygun yaptı.
- The elusive jewel thief... responsible for robbing the Kensington and Dillworth fortunes this week... has struck again.
Biliyorsunuz, siz bir mücevher hırsızısınız.
You know, you're a jewel thief.
Missy, Sissy, Chrissy, ve ben uluslararası mücevher hırsızlarıyız. Sizi kullandık.
Missy, Sissy, Chrissy and I are international jewel thieves.
Ben hapse girecek olan uluslararası bir elmas hırsızıyım.
I'm a international jewel thief who's facing a jail sentence.
Siz bir mücevhersiniz.
You're a jewel.
Demek bu heykelin içinde Pharaoh'nun mücevheri var.
Which means that in that statue lies the secret of the Pharaoh's jewel.
Bono, Sting, Jewel, Tiffany, Prince.
Bono, Sting, Jewel, Tiffany, Prince.
... ve bu pırIanta gibi fiImi yarattık.
... and we created this jewel of a movie.
"Jewel"
"Jewel."
Mücevher mi bu?
A jewel?
Than'ın beş nesildir kendine ait mücevheri yok.
Bought, stole - the Than haven't owned that jewel in five generations.
Trance'in sahte mücevheri sahte olanla değiştirmesini gösteren bir kayıt.
A video record of Trance swapping a fake jewel for... a fake jewel.
Kırmızı mücevher mi?
Red jewel?
Tamam Jewel.
It's okay, Jewel.
Tamam, dedene merhaba de Jewel. ( Mücevher )
Okay, say hello to Grandpa, Jewel.
İsmini Jewel mi koydun?
You named her Jewel?
Jewel Schillinger.
Jewel Schillinger.
Jewel.
Jewel.
İsmi Jewel.
- Her name's Jewel.
Bu binanın derinliklerinde yatan iyi saklanmış bir sır var efsanevi Neptün mücevheri, annadın mı?
It's a weII-kept secret that deep inside this building lies the legendary Neptune jewel, see?
- Bu mücevherin önemi nedir?
- What is the importance of this jewel?
Sen doğmadan, veya ben doğmadan veya hiç kimse doğmadan uzun zaman önce Neptün mücevheri bu dağın içinde saklanıyordu, annadın mı?
Long before you was born or I was born or anybody was born the Neptune Jewel was kept inside this mountain, see?
Efsaneye göre mücevhere dünyanın bütün sularını kontrol eden özel güçleri veren antik bir ruh tarafından oraya yerleştirilmiş, annadın mı?
Legend has it, it was placed there by an ancient spirit who gave the jewel special powers to control all the waters of the world, see?
Tabi ki, Aku bu mücevherin gücünü istiyor böylece kötülük tüm dünyayı yönetebilsin ki olsa iyi olur.
Naturally, Aku wanted the jewel's power so evil could control the world, which it should.
Ve böylece Toprak, hava ve ateş elementleri mücevheri yüzyıllarca korudular, annadın mı? Hayır.
And so Earth, Wind and Fire have guarded the jewel for centuries, see?
Neptün mücevherini araklamayı denemek için iyice kafayı sıyırmış olman lazım.
So you see, see? You'd have to be pretty nuts to try to swipe the Neptune jewel.
Neptün Mücevherini asla ele geçiremeyeceksin.
You will never possess the Neptune jewel.
- Neptün Mücevheri.
- The jewel of Neptune.
Bu gerçekten o büyülü mücevher.
It truly is the magical jewel.
Şimdi, Lütfen, Mücevher.
Now, if you please, the jewel.
İlk iş olarak, bu mücevheri geri götüreceğiz.
For our first gig, we're gonna return the jewel.
Afrika güzel bir mücevhere benziyor.
Africa looks like a beautiful jewel.
Bu gece orada bir yardım konserini soyacaktık.
Shit. We were gonna jack a benefit concert out there tonight. Jewel and amnesty international.
Jewel'dan imza al.
Get me jewel's autograph.
Büyük bir mücevher şeklindeydi ve Marduk'a sihirli güçleriyle beraber verildiği kabul edilir. ( Ç.N : Marduk = Babil mit. fırtınalar tanrısı ve tanrıların lideri )
It was a large jewel, which supposedly endowed Marduk with magical abilities..
Ayrıca yeşil olduğundan cevher gibi gözlerini daha da ortaya çıkacaktır.
And the plum color... that really accents your jewel-toned eyes.
En iyi mücevher ve yapılmış en güzel el işi.
The finest jewel and greatest artifact ever crafted.
Bütün kuzey topraklarının mücevheriydi.
A jewel of all the northern lands.
İçinde mücevher olan garip bir yapı.
A strange structure with a jewel inside.
Büyük bir sihre sahip olan mücevher.
The jewel possesses great magic.
Sadece saf bir kalbe sahip olan kişi mücevhere yaklaşıp onun gücünü kullanabilir.
only one of pure heart may approach and use the power of the jewel.
Efsaneye göre çölde bir yerde saklanmış çok güçlü, sihirli bir mücevher varmış. Babamı serbest kılacak kadar güçlü.
Legend has it that somewhere in this desert Iays a hidden magical jewel of great power a power strong enough to free my father.
Mücevherin nerede olduğunu yalnızca o biliyor.
He alone knew the whereabouts of the jewel.
Kadim kişi bana güçlü mücevheri nasıl bulacağımı gösterdi.
The ancient desert-dweIIer showed me how to find the aII-powerfuI jewel.
Bu mücevheri beraber arayacağız.
We shall quest for the jewel.
Mücevher.
The jewel.
Sihirli mücevher, senin çölünde yol katettik.
magical jewel, we have traveled through your desert.
Jewel Caddesi, 225 numara.
225 jewel Avenue.
Jewel mi?
- Jewel?