Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ J ] / Journal

Journal перевод на английский

2,828 параллельный перевод
Neden herkes bu günlük konusunda şekilden şekle giriyor, eğer içinde bir şey yoksa?
Well, why not? Why is everyone all bent out of shape about this journal if there's nothing in it?
Fahişeleri öldüren orospu çocuğu Walter Munro'nun günlüğü.
This is the journal of that motherfucking hooker killer, Walter Munro.
Çok fazla kullanılan bir prosedür değil ama bununla ilgili makaleler okumuştum.
I mean, I know it's a procedure that's not used that much, but I've read some journal abstracts.
Nasıl hissettiğini yazıyor musun? Günlük gibi hani konuşmuştuk?
Have you been keeping track of your moods in a journal like we talked about?
Klasik dergisinden, muhabir Sim Sun Young.
It is Reporter Sim Sun Young in Classic Journal.
Yüksek lisansından sonra bu sayfayı saygın bir dergide yayınlatmış.
Now at the end of her masters, she published this paper in an esteemed journal.
Günlüğünü bulduk.
We read his journal.
Archie'nin günlüğü edebi bir senaryoydu.
- Archie's journal was a writing project.
Archie'nin şu kurgusal günlüğüne göre kötü adam ceketinin cebinde bir şey taşırmış.
In Archie's fictional journal the bad guy kept something interesting inside his jacket.
Aynen günlükte yazdığı gibi.
- Just like the journal said you would.
Düşünsene, hafızası güçlü olsa neden yakınlarında bir Alfa günlüğü bulundursun?
I mean, think about it. Why else would he keep an Alpha journal around unless his memory was slipping?
New World Science dergisini Journal of Astronomy ve tüm elit yayın şirketlerini getirin.
Get me new world science magazine, Journal of astronomy, all the major publications.
Astrophysical Journal bilim dergisinde, evrende on trilyon gezegen sistemi olduğunu söyleyen bir makale yayınlandı.
A study published in The Astrophysical Journal estimates there are ten trillion planetary systems in the known universe.
Bunlar günlükte yazıyor ve saray mutfağından kontrol ettim.
It's recorded in the journal and I checked with the matron.
Arşive git ve son 15 günün günlüğünü al.
Go to the Royal Secretariat and bring me the journal for the last fortnight.
Bu son 15 günün kral günlüğü.
This is the Royal Secretariat's journal of the last fortnight.
Ama annem İngilizce sınıfım için rüyalarını rüya defterime kaydediyor.
But Mom's been logging her dreams in my dream journal for English class.
Wall Street Gazetesinin 7 Eylül 1987 tarihli sayısında yayınlanan bir makale.
It's an article that appeared in The Wall Street Journal dated
Liz, günlüğünde Frank'in 4 litre süt içmesiyle ilgili bir şey var mı?
Hey, Liz, does your journal say anything about Frank trying to drink a gallon of milk last year?
İş oldukça sıkıcı ticaret dergilerine benziyoruz aslında.
I mean, the truth is it's pretty boring and we're just like a trade journal. No.
"Yeni bitkisel ilaçlar" konulu bir makale hazırlayacağım.
I publish a paper... in the New Journal of Herbology.
Ulusal yayın yapacak 3 web sitesi eyalet çapında ve yerel ortaklıklar, onaylanmış yayın evleri New York Times, Washington Post, USA Today Wall Street Journal, ve Sentinel orada olacaklar.
We've got national feeds to the three nets, state and local affiliates, confirmed print pubs, "New York Times," "Washington Post," "USA Today," the "Wall Street Journal," the "Sentinel."
Gazetenin tanıtım yazısı için bir alıntıya ihtiyacı varmış.
Journal needs a quote for the profile.
Hannah'ın günlüğü o.
That's Hannah's journal.
Günlüğü olacak tabii Tori Amos dinleyen ve mastürbasyon yapan kızların günlüğü olur çünkü.
Of course she keeps a journal, like all girls who listen to Tori Amos and masturbate.
Benim günlüğüm değil o.
That is not my journal.
Günlük yahu bu!
It is a journal!
Neden yalan söylesin ki!
Why would she lie in the journal? !
Gereksiz gibi gelebilir ama, bu günlük değil not defteri.
Okay, I don't want to split hairs here, but it's actually not a journal, it's a notebook.
Hayır, günlük deyince akla at binen, annesine kafayı takmış 13 yaşındaki kızlar geliyor. Benimki başka bir şey.
No, I'm just saying that I feel that "journal" implies like, a 13-year-old girl who rides horses and is obsessed with her mom.
Adli Tıp Kitabı'nın tarihini yazacaksın.
You're gonna make the Journal of Forensic Science.
Maxine Angelis, New York Gazetesi.
Maxine Angelis, New York Journal.
New York Gazetesi'nde çalıştığı altı yıl boyunca New York'un en tehlikeli suçlularını açığa çıkaran haberler kaleme almış.
In the six years she's worked at the Journal, she's penned exposes on New York's most dangerous criminals.
Bu, Ed Griffin'in New York Gazetesi'nde yayınlanan iddalara verdiği yanıttı.
That's Ed Griffin issuing a statement about allegations in the New York Journal.
Günlüğüm de olacaktı, Resimli günlük tutmaya bayılırım da biraz.
Well, it happens to be in my journal, because I'm a bit of a passionate scrapbooker.
"The Real Christmas Show"'da ki Noel Baba
The journal of the Santa from "The Real Christmas Show"
Evet, dergide bir iş bulup, bir de bebek olunca orada zaman geçirmek oldukça zahmetli oldu.
Yeah, it's just so hard to get to spend any time there... since I got the job at the Journal... and the baby.
Leonardo gibi özel hayatıyla ilgili hiçbirşey yazmayan bir adam niçin mağaraya yaptığı bu yolculuğu yazmayı tercih etmişti.
Why did Leonardo da Vinci, a man who wrote almost nothing of his personal life, choose to write about this cave as one of the first entries in his journal?
Kuzey Alplerde keşfetmişti.
Leonardo is believed to have discovered the cave that he wrote about in his journal.
Onların toprak örneklerinin ölçümlerinde, hidroklorik asit ve arsenik izleri buldum.
The measurements in your journal, they're soil samples. I found traces of hydrochloric acid and arsenic.
Hepsi hapisteyken babamın tuttuğu günlüklerde yazıyor.
It was all in the journal my dad kept while he was in prison.
Ve bir de Amada Charlotte'a gösterdiğin günlüğü de getirir misin?
Oh, and, Amanda... Would you mind bringing over the journal that you shared with Charlotte?
Günlük için.
For the journal.
Annem hakkında bildiğin her şeyi anlat ben de sana günlüğü vereyim.
Tell me everything you know about my mother, and I will give you this journal.
O bir bebek günlüğü.
It's a baby journal.
Hayır, mesela o lazımlık eğitimi defterim.
No, that's my potty training journal.
Lazımlık eğitim defteri diyorsun.
Really, your potty training journal?
"Dr. Zachary Harrison'ın seyir defteri".
"The journal of Dr. Zachary Harrison."
Tıbbi dergiler okuyup, yatağa bir... bardak viski ile girmekten daha güzel bir değişiklik oldu.
It makes a welcome change from reading a medical journal and going to bed with, well, a glass of whisky.
Sana bir günlük aldım.
Mm. Now, I got you a journal.
Bu da babanın keskin nişancı günlüğü.
And... this is your father's sniper journal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]