Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ J ] / Junction

Junction перевод на английский

737 параллельный перевод
Sevgili babacığım : Okulu bitirdikten sonra seni ziyaret etmemi istemesi annemin arzusuydu.
William Canfield Sr. Steamboat Stonewall Jackson, River Junction, Mississippi.
[Chuckles] Junction City'nin batısında Pazar günü yoktur, Hays City'nin batısında kanun yoktur ve Carson City'nin batısında Tanrı yoktur..
[Chuckles] There's no Sunday west of Junction City... no law west of Hays City and no God west of Carson City.
Ashford kesişme noktasından saat 1 : 00'deki yavaş olan Hastings trenine, ve ondan da eski güzel
From Ashford Junction we can take a 1 : 00 slow train to Hastings, then onto the dear old.
Bu da demek oluyor ki Mill's Junction 4 : 40 trenini yakalamalıyız.
It means driving to Mill's Junction to catch the 4 : 40.
Blasted Kavşağı'nda askerler varmış.
Blasted junction's engaged by the military.
Tren geçitteki ışıkta durur ama beklemeyi sevmezler.
The train stops at the junction on signal, but they don't like to wait.
Sabah 4'te Manassas Kavşağına taarruz var.
We're moving on Manassas Junction, attacking at 4 a. m.
Swinton Kavşağı'nda ineriz.
We'll get out at Swinton Junction.
Tren kaçırma derken, Broadham kavşağındaki şu korkunç köprüyü hatırladım.
Talking of missing trains reminds me of that awful bridge at Broadham Junction.
Herşey sıradan bir günde dünyadaki en sıradan yerde başladı Milford kavşağının büfesinde.
It all started on an ordinary day... in the most ordinary place in the world... the refreshment room at Milford Junction.
Tren kaçırma derken aklıma Broadham kavşağındaki şu korkunç köprü geldi.
Talking of missing trains reminds me of that awful bridge at Broadham Junction.
İki nehrin birleştiği yere geldiğimizde... buradaki küçük tepelik alanı geçeceğiz.
As soon as we reach the junction of these two rivers... we cross this small range of hills here.
Sonra bir gün, gözlükleri kırılan ve tamiri için parası yetmeyen annem Clapham kavşağında tramvay çarpması sonucu ağır bir şekilde yaralandı.
And then one day, Mama, who had broken her glasses and could not afford to have them mended, was knocked down by a tram near Clapham Junction and fatally injured.
Apache Junction'da arabadan indiğinde ben orada bekliyordum.
When his car dropped him off at Apache Junction, I was waiting.
Apache Junction'a gidip soğuk bira içelim.
Let's get back to Apache Junction and some cold beer.
Çocukluğu Florence Junction'da geçmiş.
She spent her childhood in Florence Junction.
Florence Junction'da küçük bir kızken beni korkutmuştu.
When I was a girl in Florence Junction, he frightened me.
Dönüşte, Florence Junction'dan geçip Phoenix'e gidelim.
When we go back, lets go to Phoenix instead by way of Florence Junction.
Bir tane aşağı birleştirme yerine bak bakalım yemekhanede çalışıyor mu.
Put another down here at the junction. See if they work through the mess hall.
- Onu köşeye doğru çeksek...
- What if we met him by the junction?
Kavşakta yolu kesmelerini söyle.
Tell them to cut them off at Junction Road.
Kavşakta önünü kesin.
Intercept at Junction Road.
Doğuya, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am proceeding east towards Junction Road. Over.
Batıya, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am proceeding west towards Junction Road. Over.
Kuzeye, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am now proceeding north towards Junction Road. Over.
Güneye, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am proceeding south towards Junction Road. Over.
Petrol istasyonunu soyup polisi katleden firari üç mahkumun kullandığı araç terkedilmiş bir halde Glenwood ve Highland caddeleri kavşağında bulundu.
Car used by three escaped convicts who held up gas station and shot an officer has been found abandoned at the junction of Glenwood and Highland.
Pedleyville veya Peak's Junction'a sapmıştır.
He might be down at Pedleyville or Peak's Junction.
Peak's Junction'dan tut, tüm eyalet boyunca bir sürü telefon aldık.
We've been getting a lot of calls from Peak's Junction, all along the state line.
Keşki arabamız sağlam olsaydı, beni kavşağa kadar götürebilirdin.
Wish our car was working, so you could drive me over to the junction.
Yol ayrımında bir fener mi?
A lantern at the junction?
Büyük Ed, Junction City'e bağlanır mısın?
Big Ed, are you through to Junction City?
İki sente Junction City'den ihtiyarı geri getirirdim ve senin işini bitirirdi.
For two cents I'd take me old man back to Junction City and be through with you.
" Bana hemen Junction City'den rapor ver.
" Report to me at once in Junction City.
- Junction City'e de gidecek misin?
- You heading for Junction City too?
Junction City'den bir iş almayı düşündüm.
Figured I'd get one at Junction City.
O Junction City'e doğru gidiyordu.
He was headed toward Junction City.
Jeff'in adamları ile Junction City'e gidiyor olabilir.
It could be going to Junction City with Jeff's men.
Ekip para almadan Junction City'e gidecek.
Without the pay, the gang will go to Junction City.
O Junction City.
He's in Junction City.
Junction City'den.
Junction City.
Milton, Delford Kavşağı, North Oaks ve Parkman.
Milton, Delford Junction, North Oaks and Parkman.
NEWTON İSTASYONU VICKSBURG'DEKİ KONFEDERSAYON ASKERLERİNE MALZEME SAĞLAYAN DEMİR YOLU KAVŞAĞI
NEWTON STATION THE RAILROAD JUNCTION SUPPLYING THE CONFEDERATE FORCES AT VICKSBURG
Kuzey ve Güney kutuplarının manyetik alanlarının, dünyanın merkezinde kesiştiği nokta!
This is it! The junction of magnetic forces from the North to the South Pole... the center of the earth!
Wells istasyonu.
Wells Junction.
Wells istasyonundaki o dört Kızılderili, gidip başkalarını da getirmiş olmasın?
Maybe them four at Wells Junction went for more?
İstasyonu devraldığımız gün, şehirde bir işe transfer edilmesi için başvuruda bulundu.
Put in for a transfer the day we took over the swing stop at the junction, for a town job.
Sizin istasyonunuzdan beri Brigade'i izliyorum.
I've been watching Brigade ever since the junction.
Sizi istasyonda ilk gördüğüm zaman, Whit'e dedim ki...
The first I saw you at the junction, I said to Whit,
Ve Junction City'ye vardığımda,..
And when I arrived at Junction City,
Bay Owens babama Junction City'den bir telgraf çekmişti.
Mr. Owens had sent him a telegram from Junction City.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]