Junkies перевод на английский
556 параллельный перевод
Serseriler, uyuşturucu müptelaları beceriksizler türünden insanlara kraliçe arıyı oynamak.
Playing queen bee to a motley assortment of junkies, pushers, and losers.
Beni görmek için ortalıkta bekleyen 14'lük çocuklar yok.
Ain't no fourteen-year-old junkies waitin'around to see me!
İkisi de bağımlı.
Both a couple of junkies.
Keşler ve sersemler için.
That's for junkies and joyboys.
Annelerimiz keş, babalarımız ayyaş
Our mothers all are junkies Our fathers all are drunks
Henüz malı almamışsa neden keşlerin yanına gidiyor ki?
And if he hasn't got it yet, why go to the junkies?
Örgüt güçleniyor, Fakat hala çok fazla sarhoş, fahişe, esrarkeş var.. Çok konuşan insanlar, bizi satmaya hazır insanlar.
The organization's getting stronger, but there are still too many drunks, whores, junkies, people who talk too much, people ready to sell us out.
Sevgi keşlerine döndürmeliyiz onları.
Turn them into love junkies.
Ve annemle babamı esrarkeşe çevirdi.
And she turned my parents into junkies.
Esrarkeşler uyuşuktur.
Junkies are too dead.
Ve keşler de bıraktı, dünyayı keşfettiğini sanan aptallar.
And junkies put down the little fools that think they've discovered the world.
Bu esrarkeşlerin bahçeden çıkarılmasını istiyorum.
I want those junkies out of the yard.
Rüyalar âleminde uçan esrarkeşler.
Junkies who think they're dreaming.
Ama satıcıları bilirsin.
But you know dealing'junkies.
Bir tür eroinman refah programı.
A sort of junkies'welfare system.
Eroinmanlar hep "yarın bırakacağım" diye düşünür.
See, junkies think like... "I'll kick tomorrow."
Bu serseriler nasıl hepsini beş dakikada çıkartabildi?
How could junkies move it out in five minutes?
Üç serserinin bu kışı benden daha sıcak geçireceğini düşündükçe çıldırıyorum.
It galls me that this winter, three junkies will be warmer than me.
Fahişeler, hırsızlar, uğursuzlar, ibneler, hapçılar, keşler.
Whores, skunk-pussies, buggers, queens, fairies, dopers, junkies.
Ben, senin gibi, katillerle, serserilerle yatmam.
I don't go screw and fuck with killers and junkies like you.
Geçen yılbaşı, ufak bir köydeki keşlere bedava uyuşturucu verdi.
Last Christmas, he gave free product to junkies in a small village.
Ben hastayım, lanet eroinmanlar.
I am sick, fucking junkies. I'm sick!
Her zaman bağımlıları ve eroinmanları buraya alırız.
We get addicts and junkies in here all the time.
- San Vincenzo kaltakları!
- The San Vincenzo junkies!
Hayvan köpekleri değil, gerçek köpekleri. Keşleri, şarapçıları puştları, rezilleri. 5 yaşındaki çocukları dövenleri.
I'm talking about real rats the junkies and the winos and the shitheads and the people who beat up little 5-year-old kids.
Hadi bunu yapabilirsiniz, serseriler.
You can do it, you junkies.
Geçen gece bana çalışan keşlerle beraberdim. Bir ara kendimi kaybettim.
The other night I was with my junkies, and I got mean.
Muhbirlerine hiç uyuşturucu vermedin mi?
You never gave drugs to informants, to poor junkies crying out for help?
Bakın Bay Santimassino, bağımlıları muhbir olarak kullanmamız, bir sır değil.
Look, Mr. Santimassino, it's no secret that we use informants that are junkies.
Asıl baş ağrıları, lanet bağımlılar oluyor. Sancho, Jose...
It's the poor fucking junkies that beat your ass.
İşte onlar insanın kalbini kırıyor.
They break your heart, junkies.
Dedektif, çoğu fahişenin, bağımlı oldukları doğru mudur?
Detective, isn't it true most female prostitutes are junkies?
O moteli kadın bağımlıları ve fahişeleri oraya götürüp, onlarla yatmak için kullanıyordunuz, öyle değil mi?
You used that motel as a place to take female junkies and perpetrators and sleep with them, isn't that right?
Uyuşturucu bağımlıları.
Junkies.
( Music ) Esrarkeşler dar bir yolda beyzbol sopalarıyla ( Music )
( Music ) Junkies in the alley with a baseball bat ( Music )
- Meccacci benim gibilerden nefret eder.
Meccacci hates junkies like me.
Topladığım esrarkeşlerle mi?
The junkies you were with?
Gecekondulardan, Limoncular mahallesinden gidelim orospularla, pezevenklerle kaçakçılarla... Takkecilerle, kısık sesli şarkıcılara!
To get away from the shacks and the Lemon Market... with the hookers, the pimps, the smugglers... the junkies and all those singers with husky voices!
Onlar bir avuç keş değil.
They're not a bunch of junkies.
Satıcılar, torbacı keşlerin 10 kilometre açığından geçerler... ama Jorgenson gibi ünlülere yakınlaşmak için ters takla atarlar.
Dealers that won't get within 1 0 miles of nickle-and-dime junkies... will fall all over themselves to rub shoulders with a celebrity likeJorgenson.
Ensüline ne zaman başladın? İki yıl önce oğlum eroine başladığında. Şimdi ikimiz de birer bağımlıyız.
- 2 years ago when he started using heroine now we're both junkies.
Kaç esrarkeşin gazı ve menopoz ateşi olur ki?
Now, how many junkies have gas and hot flashes?
Bana o mavalı okumaya başlama çünkü umurumda değil... Detroit'te kaç keş kollarına soktukları İğneyle ölüp gitmiş, bana ne.
Don't start singin'that song to me,'cause I don't give a damn... how many junkies end up dying in Detroit with a needle sticking'in their arm.
Alkolikler ve esrarkeşler.
alcoholics or junkies
- Hem de keşler be.
- Junkies too, man!
- Burada keşler var be.
Yo, there's junkies here!
Burada eroinmanlara yer vermeyiz.
- [Man # 3] we don't allow junkies in here, ever.
Keşler ve tabi ki...
Junkies, and so on
Siz keşler hep aynısınız.
Junkies are all alike.
Daha 16 yaşında ve o pisliklerin eline geçmiş.
These junkies got their hands on her.
- Hepsi eroinman, öyle mi?
Are they junkies, are they?