Jus перевод на английский
213 параллельный перевод
Kendimi aklamaya...
I wasn't trying to jus...
Juste primi noctes.
Jus primae noctis.
Pirzola en jus.
Prime rib en jus.
Ve birkaçımız isabet aldık.
And a few of us, jus a few, got hit.
Okuma provalarında, rolünüzü yüksek sesle okur ve nasıl olduğuna bakarsınız. - Okumalar sırasında bana güldüler. Güzel tepkiler aldığımı sandım.
what have you heard it was bad an I was really bad in it no I'll tell you what it sucked - it sucked an um I take it back it sucked y'know you kinda I mean, read throughs are you jus
Bize biraz izin verir misiniz?
Jus-Jus... Rose.
Bence je d'amor'u deneyin.
At least try a Jus d'Amour.
- Je d'amor.
- A Jus d'Amour.
hayatını kay- - ama burada demiştiniz az önce
She passed - you jus-you just said she was here.
Ama artık bunu yapmıyorum.
And this, I jus don't do any more.
Sırada kızarmış biftek var.
Next, we got roast beef au jus.
Kızarmış biftek kimin?
Who's got the roast beef au jus?
Tokyo'nun korkunç bir yer olduğunu duymuştum, ama burası çok daha kötü.
I've heard Tokyo was a scary place, but this is jus'too much!
A'nı gibi Pau'.
Jus'like Pau'
Sadece.... düştü ve öldü.
He jus... He just fell over and died.
Düşün bir, geri geliyorsun ve şampiyonluğu kazanmamızda bize yardım ediyorsun... ve bütün takım mutlu oluyor.
Jus think about it. You come back and you help us win the championship... the whole team will be happy.
Elaine, biftek ye. Çünkü o gerçek bir "au jus sauce".
Elaine, try the beef, because that's real au jus sauce.
- sadece öğle yemeğine.
- Jus-Just for lunch.
Bu rüyayı bana 650 bin kez anlattın bende sana binlerce kez söyledim ama yine söyliyeyim sende babama söyle
This is jus wha he said! y ou dream abou his 6500 imes! And you've old me abou i approximaeIy 3500 imes!
Bir düşün oğlum'birgün başımıza kötü bişey gelirse kendimizi nasıl savunacağız anne 8 gramlık beynimle başımıza nasıl bir bela açabilirim
Jus hink son. someday if you're in rouble how will you defend yourself? For ha one needs 8 grams of brain no a seer of almonds!
benimde 3 hayalim var size sorduk mu şöför bey?
Even I have 3 dreams. Who asked you? Jus drive quieIy.
çok yakında karşılaşacağız bu karşılaşma için hazır olun
I am jus coming. Keep my share ready.
ama tanıyamadınız mı benim sakalı ve bıyığı çıkartıyorum beni sen çağirdın unuttun mu
Do you recognize me? I've jus pased on a beard.
bablu bende seninle konuşacaktım japon heyeti yarın geliyor bu bizm için çok önemli
I was jus hinking of you. The Japanese deIegaion ha was o come nex week is coming omorrow! Tomorrow is very importan for us.
Sizin gibi.
Jus like you.
ben kanıt getiriyorum şimdi!
They wan proof? I'II jus bring i over!
o yüzden lütfen arkadaşlarınızıda alıp gidiniz burdan mannu onun evinin sahibi mannu bablu ve oda mannu
So jus ake your pals and leave. Manu comes of his own will and leaves when he desires.
sana söz veriyorum sana yemin ederim ağlama artık anne.
This is my promise! I swear by you. Jus don'cry.
Bablu burda soniyayla birlikte sehtekar o bablu değil sizi kandırıyor hatırla senin için pasta yamıştım hani ben
BabIu has jus left Tha oo wih Sonia! I am BabIu no he! Don'you remember I give your pasries?
Sadece 1dakıka önce beni çırılçıplak yakalayıp paraları alıp kaçmadın mı!
Jus 10 minues ago. aking advanage of my nudiy... y ou ran away wih all my money!
düşün bakalım paran bende olsaydı... senin yaşamana izin verirmiydim?
Jus hink. If I had soIen your money... WouIdn'I have aken your life oo as ineres?
Sadece bir hilekar değil... bundan çok daha kötüsüyüm ben!
No jus a chea... I'm much worse han ha!
Tamam.
Jus...
Derin nefes al. Hâlâ bayılacak gibi misin?
Jus-just take deep breaths....
- Belki de nasıl olduğunu görmek için bunu yapmalıyız.
She thought it would all go away if I did kiss you. Maybe we should. Jus-just to... see what it's like.
Söylemek istediğim kaçınızın geçen sene benim videomu aldığına inanamıyorum.
Me jus'wanna say me can't believe how many of you bought me video last year.
Yapmanız gereken tek şey içine etmekti yanlışmıyım?
You shoulda jus knicked it, innit?
Hayır, ben iyiyim, sadece yaratığı bulmanıza yardım etmem gerek.
No, I'm okay, I jus need to go help find the creature.
Sadece mızmızlanmanı kesmeye çalışıyordum.
I was jus'tryin'to get you to stop your bitchin
Duvardaki resimlerden bunu seçtim. Çünkü beni çağırdı.
Honey, I jus picked i off a picure on he wall...'cause i called ou o me cosmic.
- Sadece kardeşinin saçlarını övüyordum.
I was jus braggin'on your siser's hair.
Hepiniz babama ve onların yanına gidebilirsiniz. Ya da Nashville'e.
I'm jus gonna ge ou ofhere... and y'all can drive o Daddy and hem's... or go to Nashville, whatever you wanna do.
Sen devam et. Alvin'i ve annemle babamı al.
And you jus go on and you jus ake Alvin and your mama and daddy.
- Evet. - Ayrıca o kadar yakışıklı değilim. - Hiç yakışıklı değilsin.
I was so happy when I met him and I and he was this like kinda Matt Damon esque kinda short... yeah... not good looking at all jus-just a kind of a little bit of a re invention of the character
Hayatın boyunca tanıdığın bir kızla yarışamam. Bunu yapacak mıyız? Sanki daha önce hiç yapmadık.
I can't compete with a girl you've known your whole life are we doin this it's not like we haven't before jus tell me what's goin on
O buraya gelmeden önce, ben zavallının tekiydim. Bu yer benim için cehennemden farksızdı. Gideceğine inanamıyorum.
I was the biggest loser this place was hell for me, ok jus can't believe he's leaving
Bir şeyler gerçeğe dönüşüyor. Çok tuhaf. Ben manken değilim.
not use to having my picture taken... its not hard its jus standing up there and taking a picture
Sadece bir dakika.
Jus a minue.
Sadece bir şans daha.
Jus one more chance.
Ben sadece bir soru sormak istiyorum.
I wan o ask you jus one quesion.
— Ben istemior işte!
MESA JUS DOWONAH!