Kelime перевод на английский
19,434 параллельный перевод
Tecavüz. Kullandığı kelime bu.
"Rape." That's the word she used.
- Her diğer kelime... "Yapma."
- Every other word... "Don't."
Sen git uyu. Ve kimseye tek kelime etme.
And don't say a word to anyone.
Son olarak, seçimden çok kısa süre önce Papa iki kelime eder.
Last of all, just a few short weeks before the elections, the Pope says just two words :
Kelime oyunu yapıyorum.
Pun absolutely intended.
- Ne demek istediğini Söyle gitsin, - Özgür kalıp kalmayacakları tamamen sana bağlı Tek bir kelime söylemen yeterli.
That it all depends on you whether they are set free, if you say just one single word.
Kelime ya da sembol olarak da.
Not by word or symbol.
Sana yapacağım şeyleri tarif edecek tek kelime "sadistlik" olacak.
What I'm going to do to you will redefine the word "sadistic."
O çocuk seni terk ettiğinde tek bir kelime dahi etmedi.
When that boy, when he left you... He left you without a word. Right?
- En fazla iki kelime ettim.
- I barely said two words.
- Tek kelime etme.
Don't say a goddamn word.
Dünden beri tek kelime etmedi.
Not a word to me yesterday.
Dört gün oldu, daha tek bir kelime etmedi.
It's been four days. He hasn't said a word to me.
Hayır, benim kullanacağım kelime "kıskanmak" olmazdı.
No, "jealous" is not the word I would use.
- Bu sözcüğün de onun kelime haznesine girdiği için mutlu değil misin?
Oh, aren't you glad you introduced that word - into his lexicon?
Onlar sadece kelime.
They're just words!
Bir kelime birisinin duygularını incitiyorsa o kelimeyi söylemeyin.
If a word hurts somebody's feelings, you just don't say it.
Kelime bilgisinden 2,5 almış ama bitiremediği için 2 diyelim.
2.5 for the vocabulary section...
Kalk da iki kelime et.
Take a fucking bow.
Tek kelime etme.
Not a word.
Ben onlar için dört kelime var.
For them... I say only four words.
Tamam, yani yargıç ve Reyes geldiğinde söylemen gereken sadece üç kelime var.
Okay, so, when the judge and Reyes come in... all you have to do is say three simple words.
Ve sen, kimseye tek kelime söyleme, anlaşıldı mı?
And you, not a word to anyone, understand?
Neydi o kelime?
What's the word?
Tek kelime etme.
Don't say a word.
Bence bir kelime bu.
I think it's a word.
Tek kelime daha etme.
Don't say another word.
Tehlikeden ve uzaylılardan bahsetmen ama Supergirl hakkında tek kelime etmemen komik.
Funny you should mention danger and aliens but not a word about Supergirl.
- Kötü kelime.
Ooh, language.
Sana iki kelime lafım var.
I must have two words with you.
- Bir kelime daha edersen dilini keserim.
One more word, I'll cut your fucking tongue out.
İşte sihirli kelime. "İş birliği." Pekala, evini aramamıza izin veren bir rıza belgemiz vardı.
Ah, the magic word. "Cooperating." Well, we have a consent form allowing us to search your house.
Tek kelime etmedin.
You haven't said a word.
Ağzından tek kelime çıkmıyor, onu konuşturmayı dener misin?
He ain't talking though, so why don't you see if you can get him to say something?
Uzun bir kelime değil mi?
Long word, right?
Jules... bizi düşündüğümde tek bir kelime aklıma geliyor.
Jules... when I think about us, I think about one word.
Epik doğru kelime.
- Mm-hmm. The word is epic.
Hayatta kalmak istiyorsan tek kelime daha etme.
Do not speak again if you wish to remain alive.
Tek kelime etmedi.
He didn't say shit.
Transgenik... Bu Otto'nun kullandığı kelime.
Transgenic... that's the word of the day, Otto.
Sadece bir kelime, durma söyle.
Just a word. Go ahead, say it.
Bir kelime oyunu.
It's a pun.
Seni bulduğumda şekilsizdin. Otto seni ölüme terk etmişti. Ama konuşmaya başlar başlamaz bir kelime söyledin.
You were unformed when I found you... where Otto left you there to die, but as soon as you could speak, you said one word.
Tam tersine, liberalin kelime anlamı budur.
No, that's actually the definition of being a liberal.
Sen bana sormadıkça bir kelime etmem.
Won't say a word unless you ask me to.
- Bir iki kelime edebilir miyiz?
- What's this all about? - Can we have a quick word?
Mesela eskiden saatlerce oturup kelime oyunu ve tavla oynardık birlikte.
Like, we used to sit here for hours, you and I playing Scrabble, backgammon.
Kelime oyunu oynayalım mı biraz?
How'bout some Scrabble, hmm?
Unutmayın, son 3 kelime.
The last 3 words.
Benden başka tek bir kelime alamayacaksın.
You won't get another word out of me.
Kimseye tek kelime etmeyeceğiz.
We tell no one.