Kemosabe перевод на английский
71 параллельный перевод
Güzel atış Kemosabe.
Nice drop, Kemosabe.
O tamamen benim Kemosabe.
He's all mine, Kemosabe.
Hadi uçağa girelim kemosabe.
Now we go to plane, kemosabe.
Merhamet, kemosabe.
For pity, kemosabe.
Biçmeye devam kemo sabe.
Keep up the mowing, kemosabe.
Merak etme, ben seni tutarım.
- Don't worry, kemosabe, I got you.
Merak etme, sadık dostum.
Don't you worry, kemosabe.
- Fazla uzun sürmez, kemosabe!
- Not for long, Kemo Sabe.
Ve bu senin mangırları paylaşma Hakkımızı kazandırıyor, kemosabe.
And that entitles me to a share of your wampum, kemosabe.
- İyi fikir yürütüyor. Artık kımıldama, dazlak kafalı.
Sit still, kemosabe.
10-4, dostum.
- 10-4, kemosabe. - Ohh.
Bu benim arkadaşım Kemosabe.
That's my friend Kemosabe.
Kemosabe, kalp krizinden daha yere düşmeden ölmüştü.
Kemosabe was dead of a ruptured heart before he hit the floor
Bu sefer, Kemosabe'nin ölümü hakkında sorgulandık..... ama ikimiz de gerçeği söylemedik.
This time we got quizzed about what had happened to Kemosabe, but neither of us told the truth
Elvis ve Jack Kennedy Kemosabe'nin, kovboy edasıyla bir mumyaya ateş ettiğini anlatıyor...
Elvis and Jack Kennedy explaining that Kemosabe was gunning for a mummy in cowboy duds?
Ben yıldızım Kemo Sabe.
I'm a star, kemosabe.
Kim bu "biz" Kemosabe?
Who's this "we," kemosabe?
O kamerayı alayım "dostum."
I'll take that camera, kemosabe.
Biz derken neyi kastediyorsun, kovboy?
What do you mean we, kemosabe?
Avrat için gerçekten lo ciento, dost.
Lo ciento about your main squeeze, kemosabe.
İnan bana kemosabe, geri çekilmelisin.
Trust me, kemosabe, you gotta back up.
Hayatta olmaz, izci.
Νo way, kemosabe.
Ne bakıyorsun, izci?
What yoυ looking at, kemosabe?
Dinle, sadık dostum.
Listen up, kemosabe.
"biz" derken ne demek istiyorsun Kızılderili?
What do you mean "we," kemosabe?
Yanılıyorsunuz.
On the wrong hydrant there, kemosabe.
Neden bana söylemedin?
WHY DIDN'T YOU CALL ME, KEMOSABE?
Bu da nedir, böyle?
OOH, WHAT'S THIS, KEMOSABE?
Tamamdır, kamyonetine dön eski dost.
All right, get back in your truck there, kemosabe.
Anlaşıldı, kemosabe.
How, kemosabe.
Ne yapıyorsun, Kemosabe?
What do we have, Kemosabe?
- Plân nedir, Kimosabe?
- What's the plan, kemosabe?
- Kayboldun mu, Kemosabe?
You lost, Kemosabe?
- Hayır, ben Tonto * olacaktım ve sen Kemosabe * olacaktın.
No, I would be Tonto, and you would be Kemosabe.
Plan söyle Kemosabe.
This is the plan, Kemosabe.
Sınırların ötesinde bir fikir Kemosabe.
An idea that's off the charts, kemosabe.
Bizim aşkımız sınırların ötesinde Kemosabe.
Our love is off the charts, kemosabe.
Benim için bir cevabın var mı sadık dost?
Wow. Got any answers for me yet, kemosabe?
- İyi seçim yaptın, kemosabe.
- You chose well, kemosabe.
Kemosabe?
Kemosabe?
Bir gün gelir, kemosabe iyi adamlar maske giymek zorunda kalır.
Come a time, kemosabe when good man must wear mask.
- Bunu yapmazdım, kemosabe.
I would not do that, kemosabe.
Aradığın adamlar öldüğünü düşünüyor, kemosabe.
The men you seek think you are dead, kemosabe.
Adalet benim aradığım şey, kemosabe.
Justice is what I seek, kemosabe.
Kan döküldü, kemosabe!
Blood has been spilled, kemosabe.
Söyle bana, kemosabe beyaz adam ne için öldürür?
Tell me, kemosabe, what does the white man kill for?
Ata git, kemosabe.
Go for horse, kemosabe.
Bunu kendine saklamak isteyebilirsin, kemosabe.
Might want to keep that to yourself, kemosabe.
Atı takip etmek, kemosabe.
We follow horse, kemosabe.
Kemo Sabe * Hadi adamım.
Kemosabe, come on, man.
Ee, Kimber'la konuştun mu?
Bad news, kemosabe.