Keri перевод на английский
187 параллельный перевод
Keri Johnson.
I'm keri Johnson.
Keri.
Man : Keri.
Bir motorsikletin arkasında ölebileceğini biliyor musun?
You know you can get killed riding on the back of bikes, keri.
Packard biri Keri'ye yan gözle baksın kıskançlıktan delirir.
Packard gets crazy jealous if anybody even looks at keri cross-eyed.
Anlıyor musunuz, o yada Billy'i Keri'nin çevresinde...
You see him or Billy around keri,
Keri!
Keri!
Hey, bu ızgaranın dumanı, Keri.
Hey, it's the fumes off the grill, keri.
Merhaba, Keri.
Hello, keri.
Keri, seni akşama alacağım. kendine bir iyilik yap, burada ol!
Hey, keri, I'll pick you up later tonight, so do yourself a favor and be here!
O aptal, Keri ile!
There's the dork with keri!
Keri, dinle.
Keri, listen.
Hey, Keri.
Hey, keri.
- Hayır... görmedik. - Keri'nin bindiği hiç bir motoru görmedik. Beni sinir etmeyin!
Not a motorbike with keri on it or nothin', pack... you're pissing me off.
Şey, öldürüldüğü gece... Keri Johnson ile birlikteydi.
Well, the night he was killed, he was with keri Johnson.
Keri Johnson, ha?
Keri Johnson, huh?
Keri.
Keri.
Evet, geliyorsun, Keri.
Yes, you are, keri.
Şimdi sesini kesen iyi edersin, Keri. Evet, beni de öldürebilirsin, Packard... ama asla seni sevmemi sağlayamazsın.
You better shut up now, keri, yeah, you can kill me, too, packard, but you can never make me love you.
Birbirimiz için yaratılmışız, Keri.
We were meant to be together, keri.
Haydi Terry, Kerry çabuk.
Come here, Teri, Keri.
sadece birkere kerinin analizini yapmayı kesermisin, lütfen?
Can you just stop with the Keri analysis just once, please?
adım Keri Tate değil.
My name's not Keri Tate.
Keri, ne yapıyorsun?
Keri, what are you doing?
Keri. ne yapıyorsun?
Keri. Uh, what are you doing?
- Keri.
Go! - Keri.
Keri'nin eşyalarını taşımak zorunda kaldın, zor bir şey sanki.
So you had to carry some of Keri's stuff, big deal.
Bu daha çok Keri Russell-stili, bilirsin, Felicity.
This would be Keri Russell-style, you know, Felicity.
Bir şişe losyon. 8.50 $'dı.
A BOTTLE OF KERI LOTION.
İki çocuk, Kevin ve Keri.
Two kids, Kevin and Keri.
Sean'in karısı ile görüştüm, Keri bizim gibi o da çok şaşkın.
I just talked to Keri - that's Sean's wife. She's devastated. Well, we all are.
Hoş geldin Kerim oğlum. İyisin?
welcome Keri, my son, are you well?
Keri Derzmond?
Keri Derzmond.
Merhaba, ben Keri Derzmond.
Hi. Uh, i'm keri derzmond. Hi.
Bu kadın Keri Derzmond.
This is keri derzmond.
Keri'ye vücudunun belli kısımlarını gösteriyor.
He's controlling The parts of his body That he shows to her.
Mektuplarında Keri'ye birlikte geçirecekleri günlerden çocuklarından, yaşlılıklarından bahsediyor.
He writes to keri In these letters about Their "future" together - Having kids, growing old.
Keri'nin kendisine aşık olduğuna ama henüz bunu bilmediğine inanıyor.
He believes keri Is in love with him And just doesn't know it yet.
Keri, Maryland'de ilk mektubu aldığında polisten koruma istemiş.
When keri received The first letter in maryland, She went to the locals For protection.
Bir ajanla birlikte Keri'nin ofisinde.
She and another agent Are at keri's office.
Keri'nin yaşında kız kardeşim var ve herifin biri aynı şeyi ona yapsa ve adamı yakalasam... Beni yanlış anlamayın.
Look, don't get me wrong.
Pekâlâ, Keri, Atlanta'da yaşarken ilk mektup işteyken gelmiş ama sonradan daha özel şeyler yazıp evine göndermeye başlamış.
When keri lived In atlanta, The initial communication Happened at her job. But then they got more personal And started going to her home.
Bu tarihin takipçi için önemini öğrenebilirsek Keri'yle aralarındaki bağı bulabiliriz.
If we can figure out What this date means To the stalker, It could trace his connection Back to keri.
Her salı Keri'nin firmasında personel toplantısı oluyor ve pek çok farklı restorandan yemek geliyor.
Ok, so every tuesday, Keri's firm has a staff meeting. And it's catered
Bir Keri'nin Maryland'de aldığı yeni fotoğrafa, bir de Atlanta'da aldıklarına bak.
Look at the new photograph Keri received in maryland. Now look at the old ones From atlanta.
Görünüşünü düzeltmeye çalışıyor ve bunu muhtemelen Keri'yi etkilemek için yapıyor.
He's making improvements To his appearance And it's likely to impress keri.
Keri'yi eve getirdiğiniz için teşekkürler.
I appreciate you Driving keri home.
Keri Derzmond?
Keri derzmond?
Keri'nin hoşlandığı şeyleri kopya etmeye çalışıyor.
He's trying to replicate What keri's attracted to.
Keri'ye ilanlar astırdık.
We had keri put flyers up.
Köpeği geri vermek için Keri'yi aramasını sağlayabiliriz.
We may get him to call To return the dog.
- Keri, içeri girmemiz gerek.
Keri, we need to go inside.