Kesinlikle перевод на английский
91,357 параллельный перевод
Evet, bu kesinlikle bir leke.
Yep, that's definitely a stain.
Bu sözler, kesinlikle burada kalmalı.
That argument needs to never leave this space, hmm?
Bu, kesinlikle işle ilgili.
It's definitely about business.
Kesinlikle Testere'yi izledim.
Oh, I totally saw Saw.
Beni tek şaşırttığı an, kesinlikle bir sakıza basmadığını söylediği andı.
Only time he's ever surprised me is when he told me without a doubt that he's never stepped in gum.
Kesinlikle 1950'lerden kalma.
Def from 1950s.
ItTakesAVintage, lütfen eldivenlerin için ayrı bir başlık aç. Onlar kesinlikle 1940'lardan kalma Nazi eldivenleri.
ItTakesAVintage, please start a separate thread for your gloves, which are from the'40s and are clearly Nazi gloves.
- Kesinlikle.
- Yeah, you should.
Evet, kesinlikle.
Yeah, totes cool.
Kesinlikle senden yardım istemez, İnternet'teki yabancı.
She certainly wouldn't turn to you, Internet stranger.
ItTakesAVintage, eldivenlerini ıslak mendilden başka bir şeyle temizliyorsan, sen kesinlikle bir canavarsın.
ItTakesAVintage, if you are cleaning your gloves with anything other than a damp cloth, you are, quite frankly, a monster.
Kesinlikle.
Totally.
Kesinlikle.
Exactly.
- Bu son söyleyişimiz, değil mi? - Kesinlikle.
- That's the last time we'll say that.
Dax'le ilk gezim muhteşem olacak diye düşünmüştüm, ama kesinlikle aynı telden çalmıyoruz.
I thought my first trip with Dax was gonna be amazing, but we're totally not vibing.
Ve kesinlikle temizlenmiyorum.
Definitely not getting any cleaner.
Kesinlikle
So, definitely handmade
Ama ilk gece için dersen, kesinlikle çok ilginçti.
But for a first night? Was definitely interesting.
Ama kesinlikle çok merak ediyorum.
But I am definitely curious.
Yer bulma büyüsünü yapman gereken yer kesinlikle burası mı?
This is where you absolutely had to do a locator spell?
Doğru yere baktığından kesinlikle emin misin?
Are you absolutely certain we're looking in the right place?
Kesinlikle olmaz.
Not bloody likely.
Kesinlikle bitmedi.
We most certainly are not.
Aynen kesinlikle öyle.
No, you most certainly are not.
Önerdiğin bu alışveriş gezintisi hoşuma gitmedi. Ama bunu kesinlikle kaldırabilirim. Sana yardım edeceğim.
I don't like this shopping excursion you're proposing, but I can certainly handle it, so I will help you.
Doğru, ama genel listede kesinlikle en iyi 30,000 Hooli telefon uygulaması arasındayız.
True, but overall, we're firmly in the top 30,000 Hooli phone apps.
Kesinlikle eminim.
Absolutely positive.
Kesinlikle onun gibi davranıyorsun.
You certainly act like it.
- Kesinlikle onun gibi davranıyorsun.
You certainly act like it.
Ailda, kesinlikle eşsizsin.
- Aida, you're absolutely unique.
Bu kesinlikle doğru değil.
Well, that's simply not accurate.
Dinle, orada çok fazla yaşamak seni öldürebilir. Ama orada ölmek seni kesinlikle öldürür, bu yüzden... Dikkatli ol.
And listen, living in there too long may kill you, but dying in there will definitely kill you, so... be careful.
- Kesinlikle.
- Definitely.
- Kesinlikle.
Exactly.
Kesinlikle onun hatası değildi.
It wasn't exactly his fault.
Kesinlikle olman gerektiği yerde olacağına seni temin ederim.
I'll make sure you're exactly where you need to be.
Kesinlikle sen değilsin.
Certainly not you.
Kesinlikle.
Absolutely.
Bu kesinlikle olağandışı.
It certainly is unusual.
Kesinlikle.
No two ways about it.
O halde orkinostan kesinlikle uzak durmalýsýn.
Then you should definitely avoid the tuna.
- Kesinlikle.
- Totally.
Dan, ondan 20 bin dolar çalarsam kesinlikle fark eder.
Dan is definitely gonna notice if I steal $ 20,000 from him.
Çünkü kesinlikle buraya, ilk kez bu ofisteki halini hatırladığımı ve seni tebrik edeceğim günü göreceğimi hiç düşünmediğimi söylemeye gelmedim, Mike.
- Because I certainly didn't come down here to tell you I remember the first time you were in this office, and I never thought I'd see the day when I told you congratulations, Mike.
Hayır. Kesinlikle... Katiyen olmaz.
Absolutely - - absolutely not.
Evet, kesinlikle bu işi çözmeliyiz.
Yeah, for sure, we should lean into that.
- Tanrım, kesinlikle.
- Oh, my God, we do.
- Kesinlikle uğrayacağız.
- We definitely will.
Bir kadeh bile içsem kesinlikle harca... - Hayır.
- No.
Evet, kesinlikle.
Yeah, absolutely...
- Kesinlikle.
Precisely.
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesinlikle var 22
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesinlikle hayır 440
kesinlikle doğru 100
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesinlikle var 22
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesinlikle hayır 440
kesinlikle doğru 100
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36
kesinlikle muhteşem 19
kesinlikle eminim 87
kesinlikle anlıyorum 16
kesinlikle hiçbir şey 33
kesinlikle haklısınız 37
kesinlikle inanılmaz 24
kesinlikle değil 135
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36
kesinlikle muhteşem 19
kesinlikle eminim 87
kesinlikle anlıyorum 16
kesinlikle hiçbir şey 33
kesinlikle haklısınız 37
kesinlikle inanılmaz 24
kesinlikle değil 135
kesinlikle öyleydi 20
kesin 462
kesin mi 31
kesin öyledir 33
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesin sesinizi 129
kesin dedim 20
kesin artık 96
kesin olan bir şey var 29
kesin 462
kesin mi 31
kesin öyledir 33
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesin sesinizi 129
kesin dedim 20
kesin artık 96
kesin olan bir şey var 29