Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ K ] / Kestim

Kestim перевод на английский

1,846 параллельный перевод
Birazcık kestim.
I chopped it.
Göbek bağımızı kestim.
Had to cut our string.
Bir domuzu keser gibi onun boğazını kestim.
I opened up her throat and bled her like a fuckin'pig.
Parmağımı kestim, bir şeyim yok.
What is it? Aah. I cut myself.
Sadece hayatta kalmaya çalışıyordum. Gözlerimi kapatmıştım. Ve sonunda yanlışlıkla kulağını kestim.
I'm just trying to stay alive, right, with my eyes closed, and I end up accidentally cutting his ear.
Kestim.
I've stopped.
- Lanet olsun, elimi kestim.
- Shit, I've cut my hand.
Aslında giyotinde kafasını kestim.
I actually cut her head off with a guillotine.
Ailemle ilişkimi kestim, benden nefret ediyorlar Amedeo`dan da nefret ediyorlar, bir işçinin oğlu olduğu fikrine katlanamıyorlar.
I'm cut off from my parents, they hate me, they hate Amedeo, can't stand the idea he's the son of a worker.
Ondan önce de Luc'un usturasıyla bileklerimi kestim.
And the time before, I out my veins with Luc's razor.
Neden, sakalımı kestim diye mi?
Why,'cause I shaved my beard?
Fakat artık bunu yapmayı kestim. Çünkü her yeni isim bana bir sürü güzel hatıra ile geri dönüyor.
But I stopped doing that because each and every name brings back beautiful memories.
- Bir arter kestim.
- I just nicked an artery.
- Boğazını kestim.
- Cut his throat.
Macun çekerken parmağımı kestim. 86'ncı Cadde'de bir yerdeydi, doğru.
Mixing putty, stabbed my finger with the blade. East 86th street sounds about right.
Ayağımı kestim.
I cut my foot.
- Özür dilerim, kestim.
- I'm sorry I stopped.
Çok az kestim.
I barely did anything.
Eski batı tarzı dans edilen bir yere gittik, mahmuzlarımdan birisiyle onu kestim.
We went line dancing, and I cut her with one of my spurs.
Onu küçük kalpler şeklinde kestim, görüyor musun?
I cut it into little heart-shaped pieces, you see?
Pentobarbital serumu kestim. Metabolik değerleri yüksek ve kendi kendine nefes alıyor.
I've cut the pentobarbital drip, his metabolic rate's up.
Ofisin internet bağlantısını az önce kestim.
I have disconnected the office T1 line.
Bunu gördükten sonra soru sormayı kestim.
After that I don't ask questions.
Sözünü mü kestim?
Am I interrupting something?
Yüzümü kestim.
I just cut myself.
Emery Gable'ın öldürüldüğü yerde kendimi kestim.
I cut myself at the emery gable crime scene.
Elimi kestim.
I cut myself.
Sözünü kesmek istemiyorum, ama kestim bile.
I hate to interrupt, but I already have.
Gümüş bıçakla kestim.
Well, she wasn't an hour ago. Check her right arm.
Hobi bıçağıyla kendimi kestim.
- I out myself with a hobby knife.
Onu kestim.
I cut him off.
Dediği gibi umudumu kestim.
I gave up hope like she said.
Evet, sen gülerken yanlışlıkla at kuyruğunu kestim.
Yeah, while... you were laughing, I accidentally cut off your rat tail.
Bir ziyaretçim vardı, o yüzden kızının parmağını kestim.
I had a visitor, so I had to cut off her finger,
Saçımı temiz tutmaya çalışmak yarışmada beni geride bırakıyordu, o yüzden ben de dün gece kestim. Ne?
What?
Sadece elimi kestim.
I just cut myself.
Bana on nüsha daha lazım. O postayı dağıtan adam bana bir tuhaf bakınca çekmeyi kestim ama.
I need 10 more copies, but I stopped'cause that guy with the mail cart was giving me a dirty look.
SENDEN UMIDI KESTIM.
I give up on you.
SENDEN COKTAN UMIDIMI KESTIM.
I've already given up on you.
Elimi kestim!
I'm cut!
Dişlerini dökerken eklem yerimi kestim.
I cut my knuckle knocking his teeth out, right?
- Sözünü kestim.
- I interrupted you.
- Yok ya 20-30 kez falan kestim
No, no. I've slashed around 20 or 30.
Hayır, ben son zamanlarda kırmızı et yemeyi kestim.
Nah, I've been... cutting out the meat of late.
İrtibatı kestim.
I'm out of touch.
Parmağımı kestim.
I cut my finger.
Beni en son kızdıran kişinin boğazını kestim.
I slit the throat of the last man who tried to cross me.
Ana sinir bağlantısını kestim.
I've severed the primary nerve conduit.
Sözünüzü mü kestim?
Did I interrupt something?
Onları kaçmaya çalışırken kestim
I cut them trying to escape.
- Kendimi kestim. - Bakayım.
All right, what were you doin'?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]