Kick перевод на английский
17,714 параллельный перевод
Her hâlükârda kıçını tekmeleyeceğim.
Still gonna kick your ass.
- Birkaç popo tekmele.
Kick some butt.
Bu küçük kız, bir sürü popo tekmeledi.
This little girl can kick butt big time.
Sen ki ülkedeki tüm kıçları tekmeleyebiliyorsun ama yüzme bilmiyorsun, bu olur şey değil?
You... you who can kick the butts of the entire NFL at the same time... And you can't swim, what's wrong with this picture?
Evet, biliyorum ama Tüylüler gelsin diye aileleri sokağa atamam.
Yeah, I know that, but I can't just kick families out on the street to move Hairies in.
- Düz vur.
- Coach : Just kick it straight.
Kontrol noktası kundakçıların mesele çıkarmasın.
I'll need your checkpoint goons to not kick up a fuss.
- Vur şu topa, Jakey!
- Kick him in the balls, Jakey!
Hadi, Bölge'yi harekete geçirecek bazı yenilikler için ne kadara ihtiyacınız var, söyle bana.
Come on, you tell me how much you need to kick-start some real improvements in the Zone.
Hemen buraya gelsin yoksa yarın onu kıçına tekmeyi basarım.
Tell him to get here now or I'll kick his ass into tomorrow.
Günlerini gösterelim onlara.
Let's kick some ass.
Ona boru sesi ekleyip müziği canlandırmasını söyleyebilirsin.
Might want to tell him to add a horn, just to kick it up a bit.
Finch şarkıyı biraz daha sesli söylese iyi olur çünkü dövmemiz gereken çok adam var.
Finch better sing louder,'cause we've got some serious ass to kick.
Bu hemen etkisini gösterecektir.
.SAM F... That should really kick in.
Orada her kim varsa silahını bu tarafa göndersin. Ben de hareket kabiliyetini kısıtlamak zorunda kalmayayım.
Whoever's back there, kick over your weapon, and I'll let you keep full mobility.
Bu alçak yapay zekayı yeryüzünden silmeden olmaz.
Not till I kick this lousy AI's ass off the face of the Earth.
Bir terör eylemi olduğu anlaşılırsa İç Güvenlik'e devrediyoruz.
If we find it's a terrorist act, we kick it to Homeland Security.
Bana ancak öldükten sonra gelirler.
They don't kick'em to me till they're already dead.
- Yine atmam mı gerekecek!
Am I going to have to kick your ass?
Ben de gelir ağzını burnunu kırarım!
And I'll come back and I'll kick your fucking ass!
Düşene vurmayı iyi biliyorsun.
You really like to kick a guy when he's down.
Bir şeyi tekmelersen canına okurum.
If you kick anything, I will fucking end you.
Tamam mı? - Şimdi çok yavaşça bana doğru tekmele.
Now kick it over to me, very softly.
Bana doğru tekmele.
Kick it over to me.
Ben tekmeleyeceğim!
I'll kick!
Herkesi biraraya toplarız Onları ne kadar çok sevdiğimizi söyleriz ve sonra onları sepetleriz.
We get everybody together, we tell them how much we love them, and then we kick them to the curb.
Bilirsin, bi kafeye oturduğunda seni dışarı atmasınlar diye çay alıp durursun ya?
Okay, well, you know how you always go into the coffee shop to work and you have to keep buying tea so that they don't kick you out?
Noah, şimdi sağ kolunu geriye al.
Noah, kick that right arm back now.
Hadi!
Kick it!
Kanunun desteğiyle bir bedene vurmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar.
They do not know what it is to kick a body with the support of the law.
Bunu sormayı hiç istemezdim Ricky ama sormazsam kendimi tekmelerim.
I hate to ask you this, Ricky, but I'll kick myself if I don't.
- Canına okuyacağım.
- I'll kick your arse.
Götüme tekme atmadan önce bu boku bitirmeme yardım etmek ister misin?
You want to help me hit this shit before you kick my motherfucking honky ass?
Çok sert kız değil mi?
Ain't she a kick in the ass?
- Kovana bir tekme daha atmaya var mısın?
Want to kick that nest again?
Senin kıçını tekmeleyeceğim, bro.
Yo, I'm gonna kick your fuckin'ass, bro.
- Beni dövmeleri için geri yolladı onları.
He sent them to kick the crap out of me.
- Taşaklarıma geçirirdi.
- kick me in the balls.
Her ne kadar kıçını tekmelemek istesem de, geceyi nezarette geçirmek istemiyorum.
As much fun as it would be for me to kick your ass, I don't want to spend the night in jail.
Ben tekmelesem seni?
How about I kick your ass instead?
O döner tekme benim hareketim ve onu öğrettiğim tek kişi sensin.
That's my roundhouse kick, and the only person I taught it to was you.
Bayılmış bile olsam 1975 yılının birkaç kiralık serserisini halledebilirim.
I could be unconscious and still be able to kick the ass of a few rent-a-thugs from 1975.
Savage'ı kıçına tekmeyi basalım diyorum.
Well, I say we kick Savage's ass.
Şayet karımı hizmetimle etkileyemezsem tekmeyi basar.
If I don't impress my wife with my service, she will kick me out!
Ruiz, mahallede uzak durmamız gereken köşelerle ilgili bir anlaşma ayarladı ALM'nin elebaşına para yedirmemiz karşılığında.
Ruiz arranged a deal where they will stay off the corners in this neighborhood if we kick back to the head of the ALM.
Baba, bunlar sadece annem hapse girdiğinde yolladıkları. Sen girdiğinde ne olur hayal et.
Dad, if this is what they send when Mom goes to jail, just imagine what happens when you kick the bucket.
Onlara dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğiz demiştik.
Remember how we said we were gonna kick ass and take names?
Anneme söyle de, Hettie'yi dışarı atsın, değil mi?
So, you're gonna tell Mom and she's gonna kick Hettie out.
Hareket başlıyor.
Like MM'S with hope. Oh, it's starting to kick in.
O psikopatı sakladığı için canına okumadığımıza şükredip oturabilir belki.
That he should take the win that we didn't kick his ass out for hiding that psychopath.
Niye sepetledin o zaman onu?
Then why kick him out? !