Knots перевод на английский
1,147 параллельный перевод
Bir saat içerisinde saatte 15 mil garanti edebilirim.
I think I can guarantee you 15 knots in an hour.
- 18 mil.
- 18 knots.
Ama bütün o düğümlerle ve Conchita'nın direnişiyle...
What with all the knots and laces, and Conchita's resistance...
Hedef için en iyi çözüm 120, hız üç deniz mili.
Our best solution for the target is 1 20, speed three knots.
Yeni rota, altı deniz miline çıkın.
altering course, coming up to six knots.
Hızımızı 8 knot'a çıkaralım.
Make turns for eight knots.
Anlaşıldı efendim..
Make turns for eight knots. Aye, sir.
Hızımız 12 knot..
Chug along up here at 12 knots.
Köprü, burası Radar. 3-1-5 yönünde 6,000 yarda mesafede bir temas var. 1-8-0 a dönerek yaklaşıyor, Hızı 12 knot..
I have contact bearing 3-1-5, 6,000 yards... and closing on course 1-8-0, 12 knots.
One to three knots.
One to three knots.
Düğümler sıkı.
They're good knots, Jeff.
6, 7 deniz mili.
6 or 7 knots.
Bu ayakkabıların neden düğümlenip durduğunu anlamıyorum.
I don't know why these shoes keep on getting knots in them.
- Yaklaşık yedi mil hızındayım.
- ( Piggy ) What? About seven knots.
Rüzgar sakin. Hız 12 knot.
The wind is steady. 12 knots.
Hız 40 knot.
Speed 40 knots.
Hız, 520 mil.
Speed, 520 knots.
Bana öğrettiğin düğümlerle yaptım.
I made it from the knots you taught me.
Bir beyzbol sopası, bir zincir... ve topuzlu bir ip ile.
With a baseball bat and chain and a rope with knots in it.
- Güverte üstüne 25 deniz mili rüzgâr verin.
- Give me 25 knots of wind over the deck.
Hız : 8 mil.
Speed : 8 knots.
650 deniz mili hızda güney-güneydoğuya gidiyorum.
I'm cruising south-southwest at 6-5-0 knots airspeed.
- Dışarısı çok kötü. 35 knot rüzgar.
- Pretty nasty out. 35 knots.
2200 feet, 190 knot.
Uh, 2,200 feet, 190 knots.
Yer sürati, 948 km / sa.
Ground speed, 512 knots.
Teknemizden 5 deniz mili daha hızlılar.
They can go 50 knots faster than us.
Demir bir maşayı iki büklüm edebilen bir centilmene karşı girilecek tartışma için, bir Eley # 2 mükemmel olur.
An Eley # 2 is an excellent argument against gentlemen who can twist steel pokers into knots.
Bu bize fazladan 20 deniz mili hız kazandırır.
Should give us another 20 knots.
Saatte 1821km hız yapabiliriz.
We can reach 21 knots if we need to.
Tahmini rotası 60 derece.
Speed, 8 knots.
American dört-bir, on birim alçal.
American four-one, reduce ten knots.
" sünmüş peynir parçaları, dilimleri keserken...
" the ropy knots of cheese that gather to a chewy perfection...
Rüzgar doğu-güneydoğu yönünde 10 mil hızla esiyor.
Prevailing winds, constant east-southeast at 10 knots.
Eminim çok güzel düğümler atabiliyordur.
I bet he can tie a lot of neat knots.
Denizciden başka hiç kimse ipi, böyle düğümler atarak sandalyeye bağlayamaz.
No one but a sailor could have made the knots with which the cord was fastened to the chair.
- Anlasıldı, yakaladım. 20 mil, 900 knot'la yaklaşma.
- Roger, I got them. 900 knots closure.
- 900 knot'la yaklaşma var.
- 900 knots closure.
Ayrıca 300 knot altında Mig 28ler kadar etkin tutunmaya sahip değiller.
And it doesn't bleed energy below 300 knots like the MiG-28.
O iki serseri, kulenin yanından 400 knotla geçtiler.
Two of your snot-nosed jockeys flew by by at over 400 knots.
Voodoo1, Voodoo1, 090, radar teması 15 mil. 500 knot yapıyorlar.
Voodoo One, 090, radar contact 15 miles. They're doing 500 knots.
Tam karşıdan, 15 mil, 600 knot.
Dead ahead, 15 miles, 600 knots.
800 knot.
800 knots.
- Dokuz not.
Nine knots.
Seyahat süremizin yüz yirmi iki dakika kırk yedi saniye olduğunu göz önünde bulundurursak ve bir de rüzgarın saatte on dört nokta yedi mil şiddetinde estiğini diğer etkenleri ele alıp, sabit verileri bileşkelerine ayırırsak, ki bu iki derece çarpı iki kilometre demek yani iki artı iki eşittir...
Well, given our travel time of 122 minutes and 47 seconds, and a headwind of 14.7 knots, if we take the crossvariables, factor out the constants, that's two degrees times by two kilometres. That'd be two plus two. That would be...
Neden "Nippon Knots" dergisinden almıyorsun ve beni rahat bırakmıyorsun?
So, why don't you buy a subscription to "Nippon Knots" magazine and get the fuck off my back? ! That's another thing, Freddie.
Hırslıyım ama bu geçici bir şey değil.
I have something in my belly, but I think it's nervous knots.
- Üç deniz mili.
- Three knots.
Benim içgüdülerim de bu karının seni böyle böyle, serseme çevirdiğini söylüyor...
Well, my instinct tells me that that broad has got you tied in knots this way, that way...
60 deniz mili mi?
60 knots?
Hızı... 80 deniz mili.
Speed, 80 knots.
Dümene 11 deniz mili yapmasını söyle.
Manoeuvreing to make turns for 1 1 knots.