Kötülük перевод на английский
3,768 параллельный перевод
Tam burasının 256 mil kuzey doğusunda sıcak ve tropik okyanus suları şiddetli fırtına dolusu ve yüksek hızda rüzgarlarla çarpışıyor. Kötülük tanrısı Hurakan'a adamak için mayayı yaratıyor.
256 miles southeast of this very location, warm tropical ocean waters are colliding with a combo platter of thunderstorms... and upper-level winds to create what the Mayan refer to as the God of evil, Hurakan, and what the national weather service
Oh hayır. Daha fazla kötülük görmek istemiyorum. 293 00 : 17 : 16,181 - - 00 : 17 : 17,415 Milhouse!
Oh no, I don't want to find out what's worse than you!
Kötülük yapmak için bizi kullanıp sonra bizi atıyorlar.
They use us to do evil and then throw us away.
Unutma, iyilik eden kötülük bulur.
Remember, no good deed goes unpunished.
"Karşısına kötülük çıkamaz."
"Evil never crosses its path."
Ben paranın saf kötülük olduğunu düşünürdüm.
I thought money was evil.
Kötülük ona gelecek.
Evil will come for her.
İçindeki kötülük ölçülemeyecek büyüklükte.
Its evil is unquantifiable.
Kötülük.
( echoes ) : Evil.
Güçlerini kötülük değil de iyilik için kullansan giderdi.
We would, if you used your powers for good instead of evil.
Günlük rızkımızı ver, ve tıpkı bize kötülük yapanları affettiğimiz gibi sen de bizim hatalarımızı affet.
Give us this day our daily bread, and forgive us the wrong we have done as we forgive those who wrong us.
İyilik de kötülük de üzerine eşit düşer.
It falls equally on the good and the bad.
- Ama kimse size kötülük yapmak istemedi...
No one meant to hurt you.
Kötülük her yerde.
Evil is everywhere.
Sizi kötülük tacirleri.
Do you worst, evil-mongers.
Yaşlı G. Gordon'a ismi herhangi iyi bir dünyalı için kötülük habercisi olarak görülüyor.
Tell old G. Gordon that name doesn't sound ominous... to any decent earthling.
Başkalarına bilerek kötülük yapmamalısın.
Uh, you should never knowingly do bad to others.
Sevilen kişiye adanmış bir günde ne kötülük olabilir?
I mean, what's wrong with a day devoted to the person you love?
Bizim için yaptığı onca şeyden sonra onu sırf ihmalkarlığı için kovmak bu katıksız kötülük olur.
But firing him for negligence after all the work he's done for us, and the good work done, it's just mean.
Çok kişi sana kötülük yapıyor.
No one will mistreat you.
Gerçekten de kötülük abidesini, bana yeğlemesini sağlayacak kadar çirkin miyim?
Am I really so hideous that - he'd choose Darth Hater over me?
Kötülük demek.
Means "the evil."
İyiyle gelen kötülük, bir seyahat gibidir, ve ben o seyahatten çok şey öğrendim.
The bad that comes along with the good is a journey, and I learned so much from that journey.
Kötü olsa da, bize bu kadar kötülük yapsa da onu öldürmemiz doğru değil.
No matter who she is or what she's done, killing her is wrong.
Çatımın altında 46 kiloluk saf kötülük istemiyorum.
I am not having 92 pounds of pure evil under this roof.
Çünkü seni ve onu seviyorum,... ve benim kalbimde kötülük yok.
To pick up Maddie from school because I love her and you, and I don't have distrust in my heart.
Elit görevdeyken kimse kötülük edemez.
No one's gonna pull something with the Elite watching.
- "Kötülük çiçekleri" kitabını buldum.
Yep. Found a copy of "The Flowers of Evil".
- Kıpırdama kötülük çiçeği.
- Lay back down, Flowers of Evil. You're not going anywhere.
Ama şunu da bil kalbinde kötülük olduğunu bir an bile düşünmedim.
but I need you to know that... not for one second do I think there is malice in your heart.
Senin içinde kötülük var.
You have evil in you.
Benim içimde kötülük var, Michael.
I have evil inside of me, Michael.
Gördüğün gibi, kötülük her yerde.
Evil everywhere, you see...
Kötülük onu daha sonra buldu.
The evil came after.
Bile isteye hiç kimseye kötülük yapmadı.
He nevermeant to hurt anyone.
Birilerine kötülük yapmaya mı niyetlisin?
You're just setting out to be mean to somebody?
En aydınlık günde, en karanlık gecede hiç bir kötülük gözümden kaçmayacak.
In brightest day, in blackest night, no evil shall escape my sight.
En aydınlık günde, en karanlık gecede hiç bir kötülük gözümden kaçmayacak şeytanın gücüne ibadet edenler korksun Yeşil Fenerin gücünden!
In brightest day, in blackest night, no evil shall escape my sight. let those who worship evil's might beware my power, Green Lantern's light!
Kötülük zafer kazanırken ben burada lüks içinde yaşayamam.
I won't lounge here in luxury while evil triumphs.
Ve dedi ki, bu yanında olduğu sürece başına hiçbir kötülük gelmeyecek.
Mm-hmm. She said, as long as you keep it. No harm will ever befall you.
Başıma hiç kötülük gelmeyecek mi?
No harm will ever befall me?
Dürtüler, istekler, iyilik ve kötülük, aydınlanma ve kayıtsızlık.
Compulsion, desire good deeds and bad, enlightenment and oblivion...
Neden robotların içinde kötülük arıyorsunuz?
Why do you believe that only a robot can be awakened at creation?
Sadece iblis ve kötülük var.
There is just evil and malevolence.
Saf kötülük.
Pure evil.
Sana kötülük ettim.
I done you dirty.
Sana kötülük ettim ve çok üzgünüm.
I done done you dirty, girl, and I am sorry.
Ablam bir kötülük ticaretinin yararlarını hasat etti.
My sister reaped the benefits of an evil trade.
Görünürde bir kötülük yok.
Not a malfeasant in sight.
Biraz dans etmek istemesinde ne kötülük var?
What's the harm if she wants to dance a little?
Ve bugünlerde, bu şehirdeki tüm acı veren kötülük yuvaları ve cinayetler benim iş yerim.
And today every wretched hive of depravity and murder in this city, my place of business.