Latif перевод на английский
279 параллельный перевод
Ben sadece latif, hoş biri olduğunu söyledim.
All I said was that she was very pleasant, very nice.
Latif ve neşeli annesini.
Her mother who had so much grace and gaiety.
- Latif bir insan, değil mi?
- Delightful person, isn't she?
Der ki her daim bana rehberlik edecek latif şeylerim olmalıymış.
He said I should always have beautiful things to guide me.
Yoksa yaklaşmakta olan deliliğe karşı icat ettiği latif bir an mıydı?
Or had he invented that tender moment to prop up the madness to come?
Gençler, şimdi kilisede sık sık duyduğunuz şu eski ve latif ilahiyi söylerken bize eşlik etmenizi istiyorum.
Now, lads, I want you to join with us in singing that fine old hymn you've heard so often in chapel,
" Cins-i latif erkekler evlensin diye yaratılmış
" The gentle sex was made for man to marry
" Cins-i latif erkekler evlensin diye yaratılmış yaratılmasına ama
" The gentle sex was made for man to marry, but
Yotsuya, Akasaka, Kajimachi ve latif Ochanomizu...
Yotsuya, Akasaka, Kôjimachi and the elegant Ochanomizu...
Latif'e fazla verme.
Don't pull Latif so much.
Latif pazara 12 çuval elma götürdü.
Latif took 12 sacks of apples to market.
- Latif, sen sarhoşsun!
Latif, you drunk!
- Latif, divan!
Latif, the couch!
Latif, sen tamamen sapıttın!
Latif, you've gone completely crazy.
- Latif'i alsan daha iyi. - Tamam.
Better take Latif instead.
Talihin açık olsun, Latif!
May all good fortune be with you, Latif!
Latif'i indireceğim.
I'm gonna unload Latif.
Gel Latif, seni zavallı şey!
Come on, Latif, you poor thing!
Görünen bu latif yüzünün altında maceracı bir ruha sahip.
Underneath an elegant surface he has an adventurous spirit.
Bir bakirenin latif vücuduna sahip olmak muhteşem bir şey!
What a blast to have a virgin's unpolluted body again!
Latif, Latif, seni aptal. Neredesin Latif?
Latif, Latif, you idiot where are you Latif?
Latif, Mehrullah bir şey yedi mi?
Latif, did Mehrolah eat anything
Latif!
Latif!
Hey, Latif...
Hey, Latif
Hüseyin, Latif'i gördün mü?
Hossein, have you seen Latif
bu beyinsiz herif Latif'i de yanına alıp limana gitmiş.
that brainless guy has taken Latif along to the harbour
Çok latif bir kızdı.
She was a lovely girl.
"Çok latif kız" mı?
"Lovely girl"?
"Latif kız", "Nahoş alışkanlık".
"Lovely girl"? "Horrid habit"?
Bu şovda, basit malzemeleri nasıl insanın kanını tutuşturan... ve kalbini memnun eden latif, lezzetli yemeklere dönüştüreceğinizi öğreneceksiniz.
In this show, you will learn to transform simple ingredients... into sensual, delicious dishes that fire the blood and satisfy the heart.
Um, "Isabella'nın cüretkar, latif yemekleri,"
Um, " Isabella's bold, sensual dishes...
Yazılar ince ve latif. Kim yazdı bunu? Bir kızın beceriksiz yazısı.
I have heard of prison before but this is more than I heard.
Latif
Lateef.
Latif, ne yapıyorsun?
Lateef, what are you doing?
Latif'in bulaşık suyundan sonra bu harika geldi.
A good change from Lateef's dishwater!
Latif, sen dövüş horozu gibi.. .. hep kavgaya hazırsın!
Lateef, you're like a fighting cock always ready to jump and fight!
Latif, musluğu kapat.
Lateef, close the tap.
" Yalvarırım sana latif ölümlü, yine şarkı söyle.
" I pray thee, gentle mortal sing again :
Ayriyeten, bu evde ki hiç kimse,... Latif'in sinemasını seyretmeyecek, demedim mi, ben size?
And didn't I say no one could watch Latif's movies?
Her evde bir sinema olursa Latif perişan olur.
It will be the end of Latif.
Dert ettiğin şeye bak. Bizde kökünden kopartırız Latif.
So, we pull them out, roots and all.
Orada dur Latif! Fazla yaklaşma.
Don't get too close.
Dur bakalım. Yarın Allahın izniyle vizontele açılışı yapalım yeter. Latif için daha büyük ceza olmaz.
If we can set up this vizontele tomorrow he'll get what he deserves.
Bu milleti pişman etmek boynumuzun borcudur bilhassa da bu Latif'i.
We'll show them all.
Ayriyeten ben nasıl yapacağımızı da buldum.
Especially Latif. I know what to do.
Bitsin gelirler Latif Bey.
They'll come after the game.
Bu yazınsal ve latif.
It's literate and delightful
Bay ve Bayan Latif Moratee, Başkan Mackenzie, First Lady, Samantha.
Mr. and Mrs. Latif Moratee, President Mackenzie, First Lady... - Samantha.
"Latif ağaaaa... uzaklara gidersin..."
"Latif agaaaa... travelled faaaar..."
Ve her zamanki kadar latif.
She is well, and as lovely as ever, O'Neill.
Bakın, bu da bir başka latif dizi.
Take your seats! Go on!