Lawless перевод на английский
238 параллельный перевод
Siz Tortuga'daki hanımlarınızın yanına gitmenizi öneririm sizin bu kanunsuzluklarınızdan heyecan duyan hanımlarınızın yanına.
I advise you to go back to your ladies at Tortuga... who are thrilled by your bold, lawless ways.
başında söyledikleri... bir dua böyle başlardı. Cornwillelilerin 19 yy. Ama İngiltere'nin bu kanunsuz köşesinde, sahil güvenlik birimi kurulmadan önce... elde edecekleri ganimetler için kasıtlı olarak deniz kazalarına neden olan ve gemileri yanıltıp Cornwille'in korkunç kayalıklarına sürükleyen çeteler vardı.
Thus began a long piece cornouaillaise early nineteenth century but in this lawless region of England before it is created the body of the Coast Guard there were bands that to plunder caused deliberately shipwrecks, involving vessels to their loss
Kanunsuzu asmak istiyoruz.
Well, we're gonna try to hang our lawless friend.
Belki hepimizin arasıra özendiği gibi cesur ve kanuna karşı olduğundandır.
Maybe it's because he was bold and lawless, like we all of us like to be sometimes.
Bu yanlış ve kanunsuz bir iş.
It's the wrong and lawless thing to do.
Florida'nın kahraman kurtarıcıları arasında, kendi çıkarı için gemileri batıranlar da var. Kurtarmaya gittikleri büyük gemileri.
So among Florida's heroic salvage masters... appear lawless captains... who plot to destroy, for their own profit... the great ships they are pledged to save.
Mantık ve kanunlar çerçevesinde hareket etmeliyiz. Kanunsuz bir çete gibi değil.
We want to act in a reasoned and legitimate manner, not like a lawless mob.
Yasadışı bir linç çetesi.
That's a lawless, lynching mob.
William Clarke Quantrill'ın o uğursuz siyah bayrağı altında en vahşi ve acımasız kanunsuz aşiretleri arasında ülkede şiddeti terörize eden....... yürüyen, baskın yapan ve öldüren adamlardı.
The most savage and merciless among the lawless tribes whose organized violence terrorized the country were the men who marched, raided and killed under the ominous black flag of William Clarke Quantrill.
Başıbozuk askerlerin neler yapabileceklerini söylememe gerek bile yok.
No telling what lawless soldiers are capable of.
Şimdi ona "Serkeş" diyoruz.
We call him "The Lawless"
Bu "Serkeş" Takezo bir başbelası.
That "Lawless" Takezo is a terror
Şu kanunsuz bildiriyi mi kastediyorsunuz?
Oh, do you mean those lawless notices?
Ahlak diye bir şey kalmadı.
Times are getting pretty lawless.
Bir süredir Gloucester'da gözü olan ve olup biteni takip eden üvey oğlum Richmond Kontu'nun yanına sığının. Britanya'da ikâmet ediyor.
In Brittany, my stepson Earl of Richmond doth reside... who with a jealous eye doth still observe the lawless actions of aspiring Gloucester.
Bizler kanun tanımayan,... Dönek ve kinci prenslerin... Ellerine verildik...
We are given into the hands of lawless princes, wretched apostates.
Neden, utanmaz Kaldeliler,... Kanunsuz bir çara Hizmet ediyorsunuz? ...
Why, shameless Chaldeans, do you serve a lawless Tsar?
Böylece işlenen cinayet sayısı... tanrının ve hukukun olmadığı bir ortamda sekize yükseldi.
Thus, the total body count would rise to eight for this godless and lawless criminal.
Bildiğiniz gibi Şerif James Flagg vahşi, kanunsuz ve öncülerin olduğu kasabamızı. adaletin hakim olduğu bir kasaba haline getirdi.
You know, when Marshal James Flagg came to our fair city, it was untamed, lawless, frontier town.
Şefleri He Xilei bölgedeki her suçtan sorumludur o nedenle O benim en büyük problemimdir o konunsuzları yakalayıp... yargılamak için sizin yardımınıza ihtiyacım var!
Their chief He Xilei commits every thinkable crime. He's my biggest problem. I need your help to take care of the lawless persons.
Bunlar kanun kaçağı kişiler
They're lawless bandits
Vahşi Batı Dünyası kanunsuz şiddetin, silah toplumunun ve aksiyonun dünyasıdır.
Western World is a life of lawless violence, a society of guns and action.
Kanunsuz bir ülkede, dostlarım, okullar yok, hapishaneler yok...
In a lawless country, my friend, with no schools and no jails...
Kanun Koyucu'nun eylemleri, kanun dışı görünse de vatandaşlara suç karşısında yeni bir duruş vermiş gibi.
The actions of a viailante, lawless as they may be seem to be aivina others a new attitude toward crime.
Böyle kanunsuz tiplerle dövüşerek Shorinji'nin adını lekeliyorsun.
It'll give Shorinji a bad name if you fight such lawless people.
ve kendi adaletsiz eylemleri için fazladan adam toplamışlar!
And they've gathered some top guys,... to engage in lawless activities.
Seni aşağılık katil İtiraf et!
You lawless villain, confess now
Kanunsuzları korumak istediğiniz için, asıl sizin kavalınızdan kafirce sesler geliyor.
From your holiness's pipe comes pagan sounds, when you want to protect the lawless.
Ama bunu affederek, şunu belirteyim ki... ülkemizin kanunsuz bölgelerinde geçen hayatı... hukukun işleyişi konusunda onu tamamen cahil bırakmıştır.
But forgiving, I'm going to suggest... that his life in the lawless parts of our country... have left him entirely unfamiliar with the processes of the law.
Björnstrand hiçbir ümidin olmadığını ve çok vahşi, kanunsuz ve korkutucu bir döneme geri döndüğümüzü hissediyordu.
Now, of course, Björnstrand feels that there's really almost no hope... and that we're probably going back to a very savage... lawless, terrifying period.
Ed geçmiş yasa dışı günleriyle, gelecek ebeveynlik günlerinden çok hoşnuttu.
Ed rejoiced that my lawless years were behind me and that our child-rearing years lay ahead.
Ve eğer sonu böyle olan sevdiğim bir kadın olsaydı,... şu bizim kânunsuz arslan avcısı gibi yapardım.
I might act even as our lawless lion-hunter has done.
Dr.Bu kolonide hiçbir kanun hükmü geçmiyor. Yzb.
The colony is completely lawless.
Ve bu delice kuruntu ile... Perdenin ardındaki ihtiyarı öldürdü.
In his lawless fit... he hath killed the unseen good old man.
Ayrıca kentimizin güvenliğini ve refahını tehdit eden kanunsuz adamları doğru yola sokması için güç ve senin adına onları cezalandırması için..... yargılama kudreti ver senin adınla.
Grant him also the strength to bring to justice the lawless men who would threaten its safety and prosperity... and the judgment to punish them in Your name.
Gray Road'da doğuya giden başıbozuk bir suçluya rastladık. Anlaşıldı mı?
Got ourselves one lawless perpetrator heading east on Gray Road.
Yalnızca halkımızı sefalet boşluğuna batıran kanunsuz
I hate only the lawless tyrant Who has plunged our people
Yalnızca halkımızı sefalet boşluğuna batıran kanunsuz
I hate only the lawless tyrant Who plunged our people
Yalnızca halkımızı sefalet
I hate only the lawless tyrant
Biz hepimiz kanunsuz toplumdan yalnızca bir adım mesafedeyiz.
We're all just one inch away from a lawless society.
Bayan Robberson biz hepimiz kanunsuz toplumdan yalnızca bir adım mesafedeyiz.
Mrs. Robberson we're all just one inch away from a lawless society.
Sınırlar uzun zamandır kanunsuz.
The borderlands have been lawless long enough.
Ülkeniz kanundan uzakIaşıyor.
Your land is becoming lawless.
Son günlerinizi, orada, kanunu, kanunsuzlara götürmek için geçireceksiniz.
And there spend your last remaining days... taking law to the lawless.
Tam azıttı bir ara perdenin arkasında bir şey kımıldayınca çekti hemen kılıcını "fare, fare!" diye bağırdı. Bir deli şaşkınlığı içinde öldürdü arkada saklanan, zavallı ihtiyarı.
In his lawless fit behind the arras hearing something stir whips out his rapier cries, "A rat, a rat!" and in this brainish apprehension kills the unseen good old man.
Orası kanunsuz bir bölge.
This is a lawless area.
Asilzade damadın bakalım seni ve yasaları hiçe sayan oğullarını hoşnut edebilecek mi?
A valiant son-in-law shalt thou enjoy, one fit to bandy with thy lawless sons!
Bu oyuncular bu günlerde kanunları hiçe sayıyorlar.
These players nowadays are lawless.
Sen gerçekten de kusursuzsun Cha - Cha.
You truly are lawless, Cha-Cha.
Çünkü birçok Drag Queen'in yaptığı etrafta kusursuz bir şekilde dolaşmaktır.
Because most drag queens just wanna parade around looking lawless.
" Sorumsuz bir takım çalışması,
"General Mitchell's whole course has been so lawless, " so lacking in reasonable teamwork,