Layout перевод на английский
713 параллельный перевод
Scabby ile beraber üzerinde çalıştığımız şu taslak.
It's this layout I've been figuring out with Scabby.
Şimdi, Hollandalı tüm planı biliyor.
Now, Dutch here knows the whole layout.
Tek yapman gereken, esaslı bir teslimat olduğunda plan yapıp bana haber uçurmak.
All you gotta do when you deliver a good shipment... is size up the layout and let me know.
Bu adam, benim iki yıldır peşinde koştuğum işi yapıyor... ve armut piş ağzıma düş misali hepsini önüme koyuyor.
He's got the layout I've been looking for, for two years... and the sap lays it right in my lap.
Baş sayfayı yeniden düzenleyeceğiz.
Break down the front page. We'll have a new layout.
Fena tasarlanmamış.
Not a bad-Iooking layout.
- Odan da pek şık döşenmiş.
- Say, pretty classy layout you got here.
Yolları beğenmedim.
I don't like the road layout.
Ne çok çeşitleri varmış.
Some layout they got here.
Planları Çeng'e göstereyim.
I want to show this layout to Chang.
Hoş mekan kurmuşsun.
You got a swell layout here.
- Danny, onlara işi anlat.
- Danny, show them the layout.
Nasıldır orası?
What's the nature of the layout?
- Güzel bir evin var, Ed.
- You sure got a nice layout here, Ed.
Kroki.
This is the layout.
- Evet, etrafa bir göz atayım dedim.
- Yes, I'd like to glom the layout.
Bildiğimiz işte elimizden gelen en iyi işi yapabileceğimiz yerde küçük basit bir plan... ihtişam illüzyonları olmaksızın.
A simple little layout where we could do our best at the work we know... without having any illusions of glory.
Evet, bayan Muhalefet, işte tasarı.
Stonewall, there's the layout.
Tabii eğer 80 baş ineğimiz olacaksa tam takım bir çiftlik gerek bize.
Of course, now if we had 80 head of cattle we'd really have ourselves a layout.
- Önce olay mahalline bakalım.
Well, let's go over this layout first.
- Planïnï bulalïm mï?
- Shall we get a layout of the outside?
İşte plan.
Here's the layout.
Planını ne olduğunu bilmeden nasıl karar verebilirim?
How am I to decide if I don't know what the layout is?
Rahatınız yerinde gibiydi.
Nice layout you got there.
Biraz elden geçmeli değil mi?
Some layout, huh?
- Dekorasyonu nasıl buldunuz?
- How do you like the layout?
Özel bir tasarım yapıyoruz ve...
We're doin'a special layout, and...
Mekanın şekli nasıl?
What's the layout?
Joe Tingler, çılgın fotoğrafçımız. Bert McAnny, Meksika sınırının bu tarafındaki en iyi mizanpajcı.
Bert McAnny, best layout man this side of the Mexican border.
- Evet, plan buydu, Jim.
Well that's the layout Jim.
İyi düzenlenmiş,... bunu Kocanız Billy ile birlikte mi yaptınız? Hayır, onunla tanıştığımızda inşaata başlamıştım.
Nice layout, did you and your husband build it together?
Bina planı sana bina düzenini gösterecektir.
This building department plan will show you the whole layout.
Üçüncü sayfayı tamamen kaplayan resimlerle.
Full layout of pictures on page three.
Bilmiyorum, eğer şimdiye kadar sana söyleseydim... ama San Juan'da büyük bir kağıt oyunu düzenledim.
I don't know if I ever told you... but I used to have a big faro layout in San Juan.
Şimdi planını duyalım?
Now, what's the layout?
İşte, soygunu yapacağımız yer Wrigley Beyzbol sahasının planı.
This is the layout, Wrigley Field, where we pull the strike.
Batı Mississiphi'nin en uyduruk karnaval düzenine sahibiz.
We got the crookedest little carnival layout west of the Mississippi.
Sadece bir gün kalmayı düşünüyordum ama, projeyi gördükten sonra dönüşüm gecikti.
I only expected to be gone for a day, but when I saw that layout I stayed over.
Plan burada.
Here's the layout!
Son bölümün düzenini bitirdik.
We've just finished the layout for the latest episode.
- Sağlam bir mekân.
- It's quite a layout.
- Fotoğraf?
- Picture layout?
Reklam taslağını görmeni istedim.
Oh, I wanted you to see this advertising layout.
Eğer ortak olacaksak, bütün geçmişini bilmek isterim.
If we're gonna be partners, I'd kind of like to know what the layout is.
Güzel sofra hazırlamışsınız.
That's a good-looking layout.
Tüm haberin anahtar fotoğrafı bu olurdu.
Here's the key shot for the whole layout.
Harris, şu krokiyi getir.
Harris, bring in that layout.
Bu kızın oturduğu binanın planı.
This is a layout of the building the girl lives in.
Bu mizanpajın üç dergiye gönderilmesi lazım.
This layout has got to get out to three magazines.
Ama çoktan Harpers için poaz vermiştim.
But I already had a hat layout for Harpers.
- Bu ortam... her şeyi anlatıyor zaten.
- What we wanted to know... this layout told us.