Liman перевод на английский
3,774 параллельный перевод
Bu yüzden Umut Limanı Hastanesine gittik.
We went to the Haven of Hope Hospital.
Üç yıl sonra bu işe başladığım Boston limanına geri döndüm.
Three years later I was back where I began, at the port of Boston.
Batı Liman yolu.
Not my strong suit.
Liman sorumlusu hangisinin benimkisi olduğunu sana gösterir.
Harbor master will show you which one is mine.
- İkisi kullanılmıyor. Polis birini Newport Limanı'nda terk edilmiş bir tersanenin ilerisindeki oto parkta bulmuş.
Two are out of service, police spotted one in a parking lot outside an abandoned shipyard in Newport Harbor.
Polis birini Newport Limanı'nda terk edilmiş bir tersanenin ilerisindeki oto parkta bulmuş.
Police spotted one in a parking lot outside an abandoned shipyard in Newport Harbor.
Newport Limanı buraya o kadar uzaklıkta. Ayrıca ona her ne yapacaklarsa sessiz bir yere ihtiyaçları var.
That's how long it takes to get from here to Newport Harbor, plus they need someplace quiet to do whatever it is they're gonna do to him.
Donanma limanının yanında.
Near the navy docks.
Eski polis. Liman onun bölgesi.
He's an ex-cop, he runs the port.
Liman kirasıyla koruma ücreti alıyor.
He gets his port rent and security vig.
Yemen'in antik liman şehri Kabil'e hiç benzemiyordu.
Yemen's ancient port city was nothing like Kabul.
Şimdi, eğer Declan fırtına dinene kadar sığınacak bir liman istiyorsa gelip burada kalabilir.
Now if Declan would like a safe harbor until this storm passes, he's more than welcome to stay here.
Gannicus ve Kilikyalılarla birlikte ayrılırlarken limanın oradaydım.
I was down at the docks when he departed with Gannicus and the Cilicians.
Belki şu an kullanmakta olduğun konak ve liman üzerinden alınan vergilerin bir kısmı ilgini çeker.
Perhaps the villa you now occupy and a portion of the taxes levied upon port?
Liman Koyu Kasabı'ydı. Bitmiştir.
Was the Bay Harbor Butcher, end of story.
Liman Koyu Kasabı sen misin?
Are you the Bay Harbor Butcher?
Maria Liman Koyu Kasabı'nın sen olabileceğini düşünüyor.
The Bay Harbor Butcher. Maria thinks it might be you.
Liman Koyu Kasabı'nda olduğu gibi.
As with the Bay Harbor Butcher.
Liman Koyu Kasabı.
The Bay Harbor Butcher.
Hayır, Liman Koyu Kasabı kesinlikle bir psikopatmış.
Oh, yes, the Bay Harbor Butcher was definitely a psychopath.
- Kim? Liman Koyu Kasabı.
The Bay Harbor Butcher.
Şehir merkezine iki sokak uzakta, liman manzarası var.
Two blocks downtown, prime views of the bay.
Sofia Fuentes. Şu anki iş yeri : Zach'in ailesinin sahip olduğu Cypress Limanı Yat Kulübü.
Sofia Fuentes, current place of employment, the Cypress Harbor Yacht Club, which is owned by Zach's family.
Güneye doğru yol alan... Liman boyunca büyük yıkımlar mevcut.
The majority of destruction is along the harbour.
Sanırım fırtınada sığınacak herhangi bir liman arıyorlar.
I guess some people will choose any port in a storm.
Brendan'ın arabasını bulmuşlar. Delray limanında suya batılı haldeymiş.
They found Brendan's car... in the water off the Delray boat launch.
- Logan Uluslararası Hava Limanı.
- Logan International Airport.
Liman zincirini kaldırdılar!
They've raised the harbour chain!
Incheon Liman İdaresi Goldmoon'a denizde yolcu taşıma izni verdi.
The incheon port authority has issued goldmoon a marine passenger transportation permit...
Dubai'den gelen bir DJ'in Bushwick'teki kullanılmayan bir yükleme limanında gösterisi varmış.
This DJ from Dubai is spinning at an abandoned loading dock in Bushwick.
Emma, eğer Tamara, Regina'yı burada limanın yanındaki şeytani yuvasında saklıyorsa tamam seni desteklerim.
Emma, if Tamara is hiding Regina here in her evil lair by the docks, yeah, I got your back.
Beni ikna eden, Bordeux Limanı'ndan 1842 sevkiyat emriyle damgalanmış olması.
What sold me was the seal on the 1842 shipping orders From the port of Bordeaux...
Gelgit akışını ve mevcut durumları göz önüne alırsak limanın içinde bir yerlerden atılmış olmalı.
Given the tidal flow and the current, she was dumped from somewhere inside the harbor.
Limanın içi, aramak için çok büyük bir alan.
Inside the harbor? That's still a big area to cover.
Belki de limanın yakınlarında öldürüldü.
Yeah, maybe she was killed near the harbor, too.
Liman başkanını mı?
Harbour master?
Liman'a mı gidiyoruz?
We going to the docks?
Liman'a sadece iki şey için gidilir... Birini öldürmek için ya da balık tutmaya.
Only two things to do at the docks- - kill someone or go fishing.
Batı Liman yolu.
West Harbour Lane.
Starling City limanı. Kovalamaca...
Starling City port, 10-80...
İkinizden saat altıda güney cadde limanına gitmenizi istiyorum.
I want the two of you to go to the South street dock at 6 : 00.
Makedonya Güneşi bir konteyner gemisi, New York ve New Jersey'nin liman bölgesindeki körfezde çalışma ruhsatına sahip.
The Macedonian Sun is a container ship licensed to operate out of Bay 23 North at the Port of New York and New Jersey.
Geleneksel olarak Danimarka siyasetinde merkez için savaşıIır ama son günlerde partileriniz arasında her şey süt liman gibi görünüyor.
Traditionally, there is to the middle fought in Danish politics. But lately everything seems peace and harmony between the two parties.
Liman kıyısından eve gidebiliriz.
Maybe we should go home via the harbourside.
İngiliz Endüstriyel Limanı'nda pek çok iş yaptık.
We did a lot up at British Industrial Sand.
Liman işçisi gibi lanetlenmişti.
Cursed like a stevedore.
Hayır, inşaat işçileri... ve liman işçileri ve askerler olacak ve çok hızlı girip çıkacakları kapı olarak turnikeler yapacağım.
Oh, no, it will be navvies and dockers and soldiers and they will be in and out so fast I shall install baffle gates to the doors.
Obsidian'ın sahip olduğu sadece Lime House limanı değil.
It is not solely the Limehouse dockside into which Obsidian develops.
Sahip olduğunuz yerleri Whitechapel'den Lime House limanına kadar genişlettiniz.
Your lands extending from Whitechapel to the Limehouse docks.
Bu arada, Toronto limanındaki adamıma Amanda'nın helikopterini kontrol ettirdim.
- For everything. By the way, I had my guy at Toronto Harbor look up Amanda's chopper.
Cypress Limanı Yat Kulübü.
[Line ringing] Cypress Harbor Yacht Club.