Liquid перевод на английский
2,603 параллельный перевод
enceladus'a bakacak olursak, yüzzeyin altndaki bir çanakta ısınan su dışarı doğru fışkırıyor, güney kutbunda bulduğu bazı çıkış kanallarından...
In the case of Enceladus, heated liquid water in a cauldron below the surface goes squirting out through some vents in the south polar region.
Bir kaynak, radyoaktif elementlerin bozunumu ve iç kısımı ısındırmaları, dolayısı ile suyu sıvı konumuna getirmektedir.
One source could be radioactive elements that decay and heat up the interior, thereby keeping the water in a liquid state.
Bizce sıvı bir okyanus olmalı Çünkü bir şekilde bu gayzerlere güç sağlayacak bir kaynak olmalı.
We infer that there is a liquid ocean because there needs to be a source of water to power these geysers.
Sadece gayzerlerin oluştuğu bölgelerin altında da olabilir, Ancak kesinlikle ciddi miktarda bir sıvı su rezervinin enceladusun yüzeyinin altında bulunması gerekir.
It may be just beneath these regions where the geysers are going off, but there has to be a significant reservoir of liquid water beneath the surface of Enceladus.
Eğer yüzeyin altında sıvı halde su bulunuyorsa, Organik moleküllerle kaynıyor olabilir.
If liquid water exists beneath the surface, it could be teeming with organic molecules.
Sıvı su bulunmakta.
There's liquid water.
Güneş sistemindeki bütün cisimlerden farklı olarak, sıvı su yaklaşık yüzeyinin 2 / 3'ünü kaplıyor.
Unlike any other body in the solar system, liquid water covers nearly two-thirds of its surface.
Dünyanın bir özelliği sıvı suya sahip olmasıydı.
One unique feature on Earth is abundant liquid water.
Kalorisiz, glütensiz ve yağsız sıvı içecek. Şimdi normal ve ekstra ıslak olarak karşınızda.
The nonfat liquid diet no-calorie gluten-free moisture supplement, now in wet and extra-wet.
diğerleri ise 4mt. antartika buzu altında küçük su ceplerinde toplanıyorlar.
Others thrive in pockets of liquid water inside 1 2 feet of Antarctic ice.
Yeryüzünde sıvı formda su yaşam için mutlak gerekli.
On Earth, liquid water is required for life.
Ancak asıl konu Mars'ta su olup olmadığı değildir,
But it's really not about whether we think there's water on Mars, but whether there's liquid water on Mars.
Mars'ta sıvı formda su bulabilmek için
In order to find liquid water on Mars, we actually look in a whole variety of ways.
Hematit göstermektedir ki, antik mars akarsulara sahip olmuş olabilir çünkü bu mineral dünyada da bir zamanlar sıvı su olan ortamlarda bulunmaktadır.
Hematite shows that ancient Mars could have had flowing water because the mineral is also found on Earth in environments that once interacted with liquid water.
Ayrıca muhtemelen yeraltındaki belli derinliklerde sıvı su bulunması da kuvvetle muhtemel.
But there is that possibility where you might find liquid water at some depth in the crust, yes.
Elektromanyetik eko araçları göndermeyi çok arzu ederdik. Çünkü onlar bizlere yüzeyin altında belli bir derinlikte gerçekten su olup olmadığını söyleyebilirler.
We would love to send electromagnetic sounding instruments to the planet because they could actually tell us whether there is liquid in the crust at some depth.
Mars atmosferinin kaybı, sıvı suyun yüzeyde artık bulunamayacağı manasına gelir.
The loss of Mars'atmosphere meant that liquid water could no longer exist on its surface.
Yüzeyde akan sıvı suyu.
flowing liquid water on the surface.
Son on yıldaki en heyecan verici şeylerden biri de ; O vadilerin resimlerini görmekti. Çünkü büyüdüğümde bana öğretilen şey bugün Marsta sıvı su bulunmasının imkansız olduğuydu.
This is one of the most exciting things in the past decade is seeing those pictures of the gullies, because when I grew up, I was taught that there's no way liquid water could be stable on Mars today,
Ancak bu işlemde sıcak sıvı su gerekmektedir. Bu da henüz Marsta bulunamamıştır.
But this process requires hot liquid water, which hasn't yet been found on or within Mars.
Yeraltında sıvı su ve henüz Marsta olduğunu bilmediğimiz bir kimyasal tepkime olabilir. Bu da ilginç olacaktır, Veya biyolojik kay naklı olabilir ;
Could be some subsurface chemistry with liquid water which we don't know to be on Mars, so it'd be interesting, or it could be due to biology.
Evet. Sıvı, ciğerlere sızar ve maktul bunu farketmez.
Right, when liquid seeps into the lungs and the victim doesn't realize it.
Bay Tolo, bardağı elinden düşürdüğünde, mumun üzerine döküldü. İçindeki şey mumunu söndürmek yerine alev aldı.
Well when Mr. Tolo fell he dropped his glass and it spilled onto a candle, but instead of putting out the flames the liquid inside the glass ignited.
Bak üretim sırasında ne kadar zehir oluştuğuna.
Look at the toxic waste we're producing. ( liquid splashing, gas hissing ) In fact, I think the toxins are taking even more of a toll than the inbreeding.
Kahvaltıyı sıvıyla geçiştirme.
Hey. No liquid breakfast.
Kısmen gergin, kapakçıklarda kan birikmiş.
Slightly stretched, it contains some liquid blood in the cavities.
Fosfora batırılmış bir fitil kuruduğu zaman kendiliğinden alev alır.
A Candlewick dipped in liquid phosphorous will spontaneously burst into flame when it dries.
Sıvı formaldehit.
It's formalin - liquid formaldehyde.
Tüm sıvı sabunu, konjonktivit ile mi değiştirmişler?
Oh, did they replace all the liquid soap with conjunctivitis?
Sanki Jeff ve Audrey'nin evliliklerinin sıvı hali.
It's like Jeff and Audrey's marriage in liquid form.
Senin katı, sıvı, ya da gaz halin beni ilgilendirmiyor Hunter.
I'm not in the mood for a solid a liquid or a gas from you Hunter.
Hem de nasıl.
Like liquid soap.
Ve bir protein sıvısına dönüştürüyoruz.
To its cellular level and turn it into a protein liquid.
Sıvıyı tutması için bir iskele oluşturup,
We build a scaffolding to hold the liquid,
Ayrıca yeni duş perdesi, havlu ve bayanların beğendiği o sıvı sabunlardan alacağım.
Plus, I'm buying a new shower curtain, nice sheets And some of that liquid soap that the ladies seem to favor.
Beyler sizin yanıcı sıvıyı bagaja koyabilme lüksünüz var.
You guys have the luxury of having all of that flammable liquid contained in a trunk.
Sıvı akşam yemeği için teşekkürler, Arabalarımızda deliksiz bir uyku çekecektik.
Thanks to our liquid dinner, we would have no trouble sleeping in our cars.
Sanki sıvı şeytanı.
It is, like, liquid devil.
Sıvı pudra ve ruj almak için gönderildim.
I'm being sent for liquid powder, and a Tangee lipstick.
Dünya'da metan bir gazdır. Ama Titan'da bir sıvıdır. Çünkü bu uydu çok soğuktur.
On Earth, methane is a gas, but on Titan, it's a liquid because the moon is so cold.
Metanda yüzen böcek fikri kulağa inanılmaz gibi gelebilir.
Bugs living in liquid methane may sound unbelievable.
Demir bir çekirdeğin manyetik kalkan oluşturup oluşturamayacağını görmek için bilim insanları laboratuvarda kendi gezegenlerini oluşturdular.
Then there's a thick layer of liquid iron, which is convecting churning motions, which give rise to the magnetic field. Well, that's the theory.
Bu deneyi bir manyetik alan oluşturabilmek için hazırladık. Ve niçin dünyanın bir manyetik alanı var da diğer gezegenlerin yoktur anlamaya çalışıyoruz.
Liquid sodium spins around it at 90 miles an hour, imitating the effects of molten metal spinning around the Earth's core.
Hareket vardır. Bu da manyetik alanları, hareket enerjisini manyetik enerjiye dönüştürerek üretir.
In the experiment, liquid sodium churns around the core and generates a magnetic field.
Gezegenin atmosferini güneş rüzgarından korur. Ve eğer bir gezegende manyetik bir alan varsa güneş rüzgarları manyetik alan tarafından gezegenin dış tarafına doğru itilecektir.
As the Earth spins, the hot liquid metal flows around the solid core, transforming its energy into a magnetic field that emerges from the poles.
Erken gezegen döneminde Mars çok güçlü bir manyetik alana sahipti. Ve de muhtemelen Dünya'daki benzer olaylara sebep oluyordu.
And because it was made of the same stuff as Earth, it would have had a hot-iron core, surrounded by liquid metal at its center.
Sıvı suyun yaşam için gerekli olduğunu biliyoruz,
We know that liquid water is essential to life, and life probably got started in a water environment.
Mars üzerinde, gezegende eskiden de yaşamın, eğer sıvı su yoksa gelişmiş olabilmesi mümkün değildir.
unless there was liquid water early in the planet's history.
Venüs volkanik bir cehennem.
Earth flows with liquid water.
Bunun da üzerinde dış yüzey katmanı bulunmaktaydı.
They had a solid, hot-iron core surrounded by a layer of liquid iron, all wrapped in a jacket of molten rock.
Mars soğuk ve kurak bir gezegen haline geldi.
And what that means is that liquid core can freeze solid.