Lister перевод на английский

Lister.

Lister.

Kusura bakma Lister.

Sorry, Lister.

Haklısın Lister, ikimiz de vaktimizi boşa harcıyoruz.

You're right, Lister. We're both wasting our time.

Lister kendi canına kıydı diye hepimizi cezalandırıyorsunuz.

You're punishing all of us because Lister took his life. Why?

Mahkûm Lister'in kendini asmasını sağlama emri aldın mı?

Were you ordered to make convict Lister hang himself?

- Lister'in hücresine girdiğin ve çıktığın görülmüş.

- You were seen going into Lister's cell... and you were seen coming out.

Dr. Lister ve Louis Pasteur ve Madame Curie.

Dr. Lister and Louis Pasteur... and, uh... Madame Curie.

Ama şimdi temas kuruldu, ve Bay Leeds kendisini dokunulmuş bulmak üzere...

I'd give anything... anything to play him one game! Fats brown, fats brown, report to lister's pool room randolph street, chicago.

ALACAKARANLIK KUŞAĞI'nda. Güzel bir gün değil mi?

Fats brown, fats brown, lister's pool room, randolph street, chicago.

İlk komünist ordu lideri Lister,... savaş boyunca herkesi öldürdü.

The first communist army, commanded by general Lister,... has been decimated during the last battle.

Lister'in güçleri, bölünme riski ile karşı karşıya kaldı.

Faced with danger, the Lister division is put in front.

Ebro geçidinde Lister'in birlikleri milliyetçilerin savunmasına sızmıştı.

The passage of the Ebro. The Lister division penetrates nationalist defenses and moves to Gambeza, 40 Km behind enemy lines.

Lister, subaylara şunları söylüyordu :

Lister says to his officers :

Çavuş Hopson, Bayan Phillips'i birkaç yıldır tanıyordu. Barmeni Daniel Lister da aynı şekilde.

Sergeant Hopson knew Miss Phillips for some years... her bartender, Daniel Lister, too.

Tüm bunlar sizi utandırıyor mu Bayan Lister?

Does all this embarrass you Miss Lister?

Tüm bunlardan size ne Bayan Lister?

And what is it to you after all Miss Lister?

Bölge Başsavcısı James Lister, Ticaret Bakanı Christopher Bailey'in Long Islan'daki evinden ayrılırken, Bakanın arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda yaşamını yitirdi.

" District Attorney James Lister was killed in an explosion of a car belonging to Secretary of Commerce Bailey as he left the secretary's estate.

Patlamada ölen Bay Lister'ın Perşembe günü Washington'da Senato kurulu önünde ifade vermesi bekleniyordu.

Mr. Lister, killed in the blast, was scheduled to testify in Washington on Thursday before a Senate committee.

Bay Gold, bildiğiniz gibi Bölge Başsavcısı James Lister Bailey Skandalında böyle vahşice öldürülen ikinci tanık oluyor.

Mr. Gold, you're aware that District Attorney Lister is the second witness in the Bailey Scandal to meet a sudden end.

Hayatta kalanlar : Dave Lister ( facia sırasında hayati fonksiyonları durdurulmuştu ), ve onun ambarda güvenli bir şekilde mühürlenip, muhafaza edilen hamile kedisi.

The only survivors were Dave Lister, who was in suspended animation during the disaster, and his pregnant cat, who was safely sealed in the hold.

Lister üç milyon yıl sonra canlandırdı, yoldaşları :

Revived three million years later,

kedisinden evrilen bir yaşam formu ve Arnold Rimmer, bir hologram ölü mürettebattan birinin simülasyonu.

Lister's only companions are a life form who evolved from his cat and Arnold Rimmer, a hologram simulation of one of the dead crew.

mükemmel plan, Lister.

Excellent plan, Lister.

Asla bulamayacaksın, Lister.

You'll never find them, Lister.

Umarım harika vakit geçirirsin Lister.

Have a lovely, lovely time, Lister.

Elbette der.. onun tüm arkadaşları Fransızdı.

Yeah, well, all his mates were French. ( LISTER HUMS ) Aaaaaaah!

- zaman çizelgem nerede Lister?

- Where's my timetable, Lister?

O Sigaraları Lister dönmeden geri koyuyorsun.

You're going to put these cigarettes back before he comes.

- 0ooooh! Lister, Titan aşkına bu gürültü de ne?

- 0ooooh! # 0h, dance, yeah, dance... # Lister, what on Titan is this din?

- LISTER!

- LISTER! ( TAPED MUSIC C0NTINUES )

Zaten tartışıyoruz Lister.

We are discussing it, Lister.

- bak, Lister...

- Well, Lister...

Lister, renk kodlarını unutuyorsun.

Lister, you've forgotten the colour code.

Şu an burada değil Lister, ama biz burdayız.

Well, he's not here now, Lister, and we are.

- bu bir tehdit mi, Lister?

- Is that a threat, Lister?

Aklını başına al Lister.

Wise up, Lister.

O gün geldiğinde, Lister, Şeytan işe buz pateni yaparak gidecek.

0n that day, Lister, Satan will be skating to work.

Lister!

Lister!

Egzersiz Lister!

Exercise, Lister!

Lister nerede?

Where's Lister?

AAhah, buna vaktim yok, Lister nerede?

No time for this. Where's Lister?

- Lister nerede?

- Where's Lister?

Nerede bu küçük solucan, Lister? Lister?

Where is Lister, the little worm? ( BANj0 MUSIC S0UNDTRACK ) Lister?

Burada olduğunu biliyorum Lister.

I know you're here, Lister.

Lister, o nedir?

Lister, what's this?

Korkarım ki başın Cidden belada Lister.

I'm afraid you're in very serious, grave, deep trouble, Lister.

Asla geçemeyeceksin, Bay Lister, efendim.

You'll never pass, Mister Lister, sir.

Sanırım bu kesin olarak ve kısaca bir şekilde, soruyu cevaplıyor "gök cisimleri...".

( LISTER APPR0ACHING )... and I think that confidently and concisely answers the question, "What does the... quasar".

- Lister, onu sen mi yaptın?

- Lister, did you make that?

- ee, Lister, her şey yolunda mı?

- So, Lister, you doing all right?

Wistie, Lister?

Wistie, Lister?