Log перевод на английский
4,633 параллельный перевод
Harbor Street'te her gün olan olayları yazmanız ve o gece okumanız lazım.
At Harbor Street you write up every day's events in the log, and you read off your entry that night.
Bilgisayarda görünüyorsunuz ama günlük kayıtta yoksunuz.
I've got you on the computer, but not on the day log.
Kütüğü kesin!
Cut the log!
Biliyorum, her seferinde ruhsata işlettim.
I know, I changed the log book.
Kaptan günlüğünde Nibiru araştırmasını böyle tanımlamışsın.
It's the way you described the survey of Nibiru in your captain's log.
Günlüğünde dürüst olacağını düşünerek yanılmışım.
I incorrectly assumed that you would be truthful in your captain's log.
49 görev günlüğü.
49 mission log.
Bu maytabı tek şartla veririm. Siz homolardan birisi şu alışveriş sepetinin içine binecek ve tomruk rampasından onunla inecek.
The only way I'm giving up this last cherry bomb... is if one of you homos climbs in that shopping cart... and rides it down the log ramp.
Kütüklerin altına düştü!
Oh, my god, he's hit his head on a log.
Banka şifreleri, parolalar, giriş bilgilerinden söz ediyorum.
Now, I'm talking about bank codes, passwords, log-in data.
Tüm birimlere. Taktik subay.
All stations, TAO, log it :
O lanet dilsiz fahişe bana kütükle vurdu!
That fucking mute bitch hit me with a log!
Beni itti ve o kız bana lanet olası kütükle vurdu.
She pushed me off, and then that girl hit me with a fucking log.
Bana lanet olası bir kütükle vurdu!
She fucking hit me with a log!
Onun özel kayıtlarına bakamazsın.
You can't go through his private log.
Ağaca çıkmış karıncalar!
Ants on a log.
Kütüğe dikkat et.
Oops. Watch the log.
O, kütük değil, kuyruk.
Uh, not log, tail.
Kütük!
Log!
Lütfen giriş yapın ve ne düşündüğünüzü yazın.
So please log on. Let me know what you think.
Yani bu, manyağından sapığına internete bağlanan herkese çocuklarımızı teşhir etmeni mazur mu gösteriyor?
So that makes it OK to expose our kids to every perv and weirdo who decided to log on?
Giriş yapın ve favori sürücülerinizin arabalarının içine erişim sağlayın.
Log on and get inside access on your favorite drivers.
Bu kayıt defteri, St. Kurch akıl hastanesinin kayıtlarını içeriyor.
Now this log book, contains records from St. Kurch's asylum.
Adresini Peder Diekmen'in defterinden aldim.
I got your address from Father Diekmen's log.
- Roshi mışıl mışıl uyuyor.
- Roshi sleeps like a log.
Kütük gibi uyumanı sağlayacak.
It'll make you sleep like a log.
George Michael, benim şifrem neydi?
George Michael, what is my log-on password again?
Her iki adam da hapishanenin ziyaretçi defterinde kayıtlı.
Well, both men were listed in the prison's visitor log.
O büyük kütüğü çıkar.
Take off that big log.
Günbegün kayıtlar burada tutulacak.
This is the log for every day.
Ben gözden geçirebilir, böylece günlük dosyaları gönderin
Please submit your log files so that I may review
- Ben çok açıktı Eğer hesabınıza giriş zorunda olduğunu böylece daha sonra işinizi gözden olabilir.
- I was very clear that you had to log into your account so that I could review your work later.
Peki, günlük göre, değilsin.
Well, according to your log, you're not.
Bu depolardaki basıncı her gün kaydetmen gerekiyor.
You've gotta log the pressure in these tanks every day.
İçeri gir.
Log!
Senin girmene izin veriyor mu?
He lets you log in to it?
Bana kayıt defterini göster.
Show me your Log book.
Çocuk oyuncağı!
Just like falling off a log!
Sanırım bir Buldog arıyoruz veya bir Bokser Doberman da olabilir.
I believe we're looking for, uh... Beef log. Or bratwurst.
Buldog nedir?
What is beef log?
Buldog, İngiltere'de boğa ve ayı dövüşleri için üretilmiş bir köpek ırkıdır.
A beef log is any type of cured or fermented beef, salami, chorizo. Siri, Siri.
Ben sisteme girerken bir saniye bekleyin.
Just one moment while I log into the system.
Konuştuğum kişinin Tiki-Hama kampında lastik yatak kullanan Gus Adlı Oyuncu'yla aynı kişi olup olmadığını merak ediyorum. Çünkü her akşam döşeğini ıslatırdı.
And I was just wondering if this is the same player named Gus who back at Camp Tiki-Hama had to use rubber sheets, because every night, he would water-log his mattress.
Bu kutuları açanlar için defter tutarız. Yakın zamanda Bayan Lauderbach'ın adına birisi veya mülkleriyle alakalı birisi kiralık kasayı açmamış. Görüyor musunuz?
We keep a log of anyone who accesses these boxes.
Defteri imzaladı.
He signed the log.
Hedeften bize kilitlenmiş radar saptandı.
We have a radar log source for the target.
Lincoln'in kulübesinin maketini yapacagim.
Gotta build Lincoln's log cabin.
Dogduktan sonra Abe Lincoln'in tek odali bir kulübede kaldigini biliyor musun, Hymie? Peki ya dedesinin Kizilderililerce pusuya düsürülüp öldürüldügünü?
Did you know that Abe Lincoln lived in a one-room log cabin when he was born, Hymie, and that his grandfather was ambushed and killed by indians?
Hesaplarina giremediler, çünkü... biri zaten girmisti.
Because someone tried to log on to their account and they couldn't.
Şunu kütüğe yerleştirmeme yardım edin.
Hey, help me get around this log.
Ve, eğer herhangi bir arama yaptıysa da, arama kaydını silmiş.
And if he made any calls out, he cleared the log.