Lone перевод на английский
1,595 параллельный перевод
Ama ben yalnız çalışırım Ben yalnız kurdum
But I work alone. I'm a lone wolf.
- Yalnız kurt musun?
- You're a lone wolf?
Ben... ben onu alayım Sadece bir tane
I'll just - I'll get it. Just one lone -
Biz yalnız kurtlarız, ahbap. Yüksek ovalarda gezer, can alır, kalp kırarız.
We are lone wolves, dude, high-plains drifters, life takers and heartbreakers.
Liste üzerinde moronun birini bulmayı umuyordum, ama hiç birşey yok..
I was really hoping to find that lone nutjob, but there's just nothing on this roster.
Niye Tonto ve Maskeli Süvari gibi giyinmişler?
Why are they dressed up as Tonto and the Lone Ranger?
Haritaya göre, Kan Kasesi tek duran bir dağın altındaki mağarada gizli.
According to the map, the Sangraal is hidden in a cave beneath a lone mountain.
Yalnız bir yaratığın, büyük bir gruba böyle saldırganca yaklaştığını hiç görmemiştim, tabii daha önceden radyoaktif bir yaratıkla karşılaşmamıştım.
I have never known a lone creature to behave so aggressively toward a large group... mind you, I've never encountered a radioactive mutant before.
Diyelim ki burası Lone Start State.
They say that's the Lone Star State.
Görüntü kalitesi kötü olsa bile burada bir kaç kişiyi, Yalnız bir bayan kurbana saldırırken görebiliyorsunuz.
Although the quality is poor, you can see several figures assaulting the lone female victim.
Gelen bilgilere göre, görünen o ki, silahlı biri güvenlikte gedik açıp, Başkan Yardımcısını tek atışla kafasından vurmuş.
As reported, it appears that a lone gunman was able to breach security and shoot the Vice President once in the head.
Başkan Yardımcısını savunurken ateşle karşılık veren ve suikastçıyı tek kurşunla öldüren karizmatik genç lider Stillson'a Başkan "Kahraman" şeklinde hitap etti.
The President is calling Stillson an American hero as the charismatic young leader returned fire in defense of the Vice President, killing the lone gunman with a single shot.
Pekala, dün gece ormanda, çamlık bölgesinde bir ceset buldum.
Okay, so, I found a body in the woods out at lone pine last night.
Çamlığın Luthor arazisinin başladığı yere kadar devam ettiğini biliyorsun.
You know, lone pine ridge goes right up against the luthor estate.
Çamların olduğu tepede esrarengiz bir sarmaşık ortaya çıktı.
A strange vine has cropped up over the ridge at lone pine.
Çamlık bölgesinden bir park görevlisi.
Coming through.Park ranger up at lone pine.
Günlerden Cuma ve Voodoo çılgınlığı Lone Star State'i sarmış gibi görünüyor.
It is Friday night, and Voodoo Madness has put its spell on the Lone Star State.
Koç Taylor, oyuna Tim Riggins'le devam ediyor.
And Coach Taylor has Tim Riggins lined up as the lone tailback.
Pekala, ofisin her yerinde biraz Teksas havası yaratalım.
All right, let's sprinkle a little Lone Star state around my office.
"Ayrıca, bir ıstakozun en yüksek hızı 28 cm / sn."
Also, 28 centimetres per second is the top speed of a lone lobster.
Bilirsin, benim tanıdığım her iyi polis bi yalnız kurttu.
You know... every good cop I know is a lone wolf. Mm...
Sanki, klasik bir katil... yanlız adam.
I mean, it looks like a... classic lone gunman.
Bu yüzden onu öldürmeye geldim.
How can a lone student change the world? It isn't realistic.
Ya da yalnız haydut olabilirim.
Or I could be a lone outlaw.
Çölde yürüyen yalnız bir askerle açılış yaparız.
We open on a lone soldier walking through the desert.
Büyük patronun onu evde bekleyen bir hanımı olsaydı fena olmazdı.
I would't hurry if a big boss's a lone some some come home too.
Sense, Çavuş, daha çok bir yalnız kurtsun. Feda edilmen daha kolay.
You, Sergeant, you're more of a lone wolf, easier to put down,
Sen tek başına bırakılmış satılmış birisin.
You're the lone holdout.
Tek kazazedemize birkaç soru daha sormanın vakti geldi.
I think it's time we ask our lone survivor a few more questions.
Parçalanmış hayallerin ve kırılıp yalnızlığa terkedilmiş kalplerin hikayesi.....'Om Shanti Om'destanıdır!
Tale of shattered dreams and a broken heart left lone..
Tekbaşına ölmüş bir kadının kırık kalbinin hikayesi.'Om Shanti Om'destanıdır!
The heartbreak of a woman who died lone.. .. is the saga of'Om Shanti Om'!
O arazide bir kulübeden ve düzinelerce "Girmek tehlikeli ve yasaktır" tabelasından başka bir şey yok.
There's nothing on the property except a lone cabin... And a bunch of "danger no trespassing" signs.
Yalnız kurda bak.
Look at the lone wolf.
Olabilir ama yalnız kurtlar bu yüzden hep yalnız oluyor.
Maybe, but lone wolves are also lonely.
İyi vakit geçirdik ama yalnız kurdun yeni bozkırlara kaçması lazım.
We had a good run, but the lone wolf has to run free. Okay?
Kadınları seven yalnız bir kurt olduğu ve bir erkekle banyo yapmayı reddettiği için.
Because he is a ragged, lone wolf, who ladies love and refuses to bath with a man.
Her zamanki hikaye.
The lone-gunman theory.
Yalnızca Shepherd'ın kurbanlarının aileleri ve tek kurtulan kişi olan Audrey Pell adlı genç ve cesur bayan katılabilecek.
Only relatives of the victims of Shepherd's rampage, including the lone survivor- - a brave young woman named Audrey Pell.
Normalde yasaları asla çiğnemeyen Belediye Başkanı Cornish, şehrin yasalarını hiçe sayarak yarışmalarda jüri oluyor.
Otherwise incorruptible Mayor Cornish ignores our city's bylaws and presides as the lone judge at these lurid contests.
Kendimi yalnız hissettim, senin gelmeni bekliyordum.
I was getting a little lone wlyaiting for you to come to bed.
- İlk beşi yalnız kurbanlardı.
- The first five were lone victims.
Savaş sırasında, yalnız bir Alman askeri onun görüş sahasına girer.
During the battle, a lone German enters his sights.
Sekiz milyonluk bir şehirde yalnız bir Rus'u bulmak, hatta harika bir iş.
Finding a lone Russian in a city of eight million - brilliant, even.
Yalnız bir Rus ayrıntılı planları nerede saklıyor olabilir?
Where would a lone Russian put blueprints for safekeeping?
Yalnız yürekli bir gizemci o
# She's a lone-hearted mystic #
Çöl kumları yemyeşil bir vahaya dönüşüyor.
This lone youngster got lost in the dust storm too.
Sürüyle mi dolaşacaksın, yalnız başına mı?
Are you gonna run with the pack or are you gonna lone wolf it?
Yalnız başına, gizemli bir koşucu görüyoruz.
- Vincent? - Vincent? - Showing a lone, mysterious runner.
Etrafta dolaşıp bütün hafta sonu gece gezen yalnız insanları öldüreceğim.
" l will cruise around all weekend killing lone people in the night
O yüzden bana Yalnız Kurt derler. Bakınız sırtım.
That's why they call me the Lone Wolf, on my back there.
Yalnız kurtlara ayıracak vakti yoktur, Chazz.
She has no time for lone wolves, Chazz.