Lotus перевод на английский
789 параллельный перевод
Tıpkı gece açan lotus çiçeği gibi genç ve solgun.
Young and pale as a lotus blossom which blooms at night.
Uh, Bayan Lotus tamamen altın kaplamalı lotus olacak.
Uh, Miss Lotus evidently gilded lily.
Eğer gerçekten düşünemiyorsa havuza gelip bir tahta parçasını görebilir.
"lf you feel stuck and don't know what to do," "you should come here" "to see the stake in the lotus pond."
Gel benim minik lotus çiçeğim... Hayatın boyunca ben neredeydim?
Tell me, my little lotus blossom, where have I been all your life?
Buna katılmak isteyen, Miktarı küçük olabilir hayatında erdemli zevklere sahip olacak bunun yanında kutsal nilüfer çiçeklerinden binlercesi üzerinde imtiyazlı bir koltuğu olacaktır.
Those who participate, however small the amount may be thus will enjoy virtuous pleasures in this life not to mention the privilege of finding a seat among the thousands of sacred lotus flowers.
- İki haşlanmış yumurta ile şişmiş durumdayım!
- I'm stuffed full of the two lotus buns I ate!
"Bulanık sularda nilüfer çiçeği yaratıyor."
"ln murky waters He makes the lotus bloom"
"Gözlerin nilüfer çiçekleri gibi..."
" Your eyes are like the lotus in bloom...
Lotus'la ( Su aygırı ) birlikte gitsin.
Go along with Lotus.
lotus göletinde olacağım.
I'll be here by my lotus pond.
# Nilüfer çiçeği açtı
The lotus flower has opened,
# Nilüfer çiçeği kapandı
The lotus flower has closed,
2000 yıl sonra açan nilüfer tohumuyla ilgili yazıyı okudun mu?
Did you read about that lotus seed that bloomed after 2000 years?
Prens Red Lotus uyurken Prens Lue Lotus gardını aldı.
Lue Lotus Prince kept guard while Red Lotus Prince slept
Lotus Çiçeği'ni takdim ederim, birinci kalite geisha-kızı.
Introducing Lotus Blossom, geisha girl first-class.
Lotus Çiçeği herşeyini Awasi'de bırakmış, patron.
Lotus Blossom leave all her things at Awasi, boss.
Buraya gelmesi imkansız, patron, bu yüzden herkes bir el arabası alıp Lotus Çiçeği'ne yardıma gitti.
She got no way to come here, boss, so everyone take a wheelbarrow and go help bring Lotus Blossom.
Lotus Çiçeği gelmek üzere.
Lotus Blossom come along.
- Lotus Çiçeği bu mu?
- That's Lotus Blossom?
- Lotus Çiçeği bu.
- That's Lotus Blossom.
Evet, adı Lotus Çiçeği, binbaşım.
Yes, her name is Lotus Blossom, major.
Oh, tanıyor muymuş, patron?
Oh, he know Lotus Blossom, boss?
Aslına bakarsan, Lotus Çiçeği önceden Awasi'deymiş.
As a matter of fact, Lotus Blossom was at Awasi.
- Oh, zavallı Lotus Çiçeği.
- Oh, poor little Lotus Blossom.
Der ki, Lotus Çiçeği haksız rekabettir.
She say Lotus Blossom unfair competition.
Ama eşit olamazmış, patron Lotus'un varlıklarına sahip olmazsa.
But she say she can't be equal, boss unless she have everything Lotus Blossom have.
Lotus Çiçeği'nin varlıkları hükümeti alakadar etmez.
What Lotus Blossom has the government doesn't issue.
Lotus Çiçeği'nden bütün kadınlara geisha'lık öğretmeyi isteyecekmişsin.
She say she want you to get Lotus Blossom to teach all the ladies to be geisha girl.
Lotus Çiçeği seni görmeye gelmiş.
Lotus Blossom come to see you.
Hayatım boyunca, kağıt fenerlerden süzülen ışığın vurduğu lotus havuzları ve rüzgarda çınlayan bambu zilleri ile bir çay evini görme hayalini kurdum.
All of my life I have dreamed of visiting a teahouse where paper lanterns cast a light in the lotus pond and the bamboo bells hanging in the pines tinkle as the breezes brush them.
Bu Lotus Çiçeği.
This is Lotus Blossom.
Lotus Çiçeği, dostum Mac için bir daha çalar mısın?
Lotus Blossom, will you sing again for my friend Mac?
Lotus havuzu için su lazım.
We're diverting water for a lotus pond.
Lotus havuzunuza japon balığı şart.
You have a lotus pond, you gotta have goldfish.
Lotus Çiçeği senin şerefine dans edecek.
Lotus Blossom gonna dance in your honor.
Birliğe geisha dersi vermek için Lotus Çiçeği'nin bir yere ihtiyacı vardı.
Lotus Blossom, she had to have a place to teach the League geisha lessons, sir.
Lotus Çiçeği'ni de alacak mısın?
You going to take Lotus Blossom with you?
Patron, madem Lotus Çiçeğ'in almadın belki beni alırsın.
Hey, boss, since you not take Lotus Blossom maybe you take me.
Nilüfer yakala, dileğin gerçek olsun.
Catch a lotus and you catch a wish.
Nil'in gri çamurunda nilüfer çiçeği açar.
The lotus flower blooms in the Nile's gray mud.
Lotus.
Lotus.
Lotus yeniden tad.
Lotus taste it again.
Cobra, Ferrari, Maserati Cooper, Lotus gibi en iyi markalardan bazılarını izleyeceğiz.
'We've got Cobras, Ferraris, Maseratis, 'Coopers, Lotuses. 'Some of the finest cars.'
Siz, lordum, sizi bu rüya ülkesine getiren ne?
You, my lord, what brought you to lotus land?
Şu acımasız Du Zhuang Kırmızı Lotus klanımızın kılıçları ucunda geberdi.
The ruthless Du Zhuang, he died under the swords of our Red Lotus Clan.
Kırmızı Lotus Tapınağı yandıktan sonra kayınbabam dövüş dünyasından yoruldu tüm aile inzivada yaşıyordu.
After the Red Lotus Temple got burnt down, my father-in-law got tired of the martial arts world, the whole family has been living in seclusion.
Terk edilmiş tapınakta duydum zaten ağabeyimi Kırmızı Lotus klanı öldürdü.
I heard it in the deserted temple earlier, The Red Lotus Clan killed my brother.
Ama Kırmızı Lotus klanının üyelerini bana bırakmalısınız.
But you must let me deal with the members of the Red Lotus Clan.
Kırmızı Lotus klanımız senin emirlerine uyacaktır.
Our Red Lotus Clan would follow your orders.
Kızıl Lotus klanındanım, Uçan Kaplanlardan değil.
I'm from the Red Lotus Clan, not the Flying Tiger Clan.
Hepsi garantilidir.
N ECTARS, LOTUS BLOSSOMS, TOXI NS, TON ICS,