Macdonald перевод на английский
417 параллельный перевод
Daha çok Flora MacDonald olmalıydın
You must be Flora MacDonald.
MacDonald, ben bir hata yaptım.
MacDonald, I just made one mistake.
Denver'dan Roger MacDonald bölge valisinin temsilcisi çok önemli bir duyuru yapacak.
Mr. Roger MacDonald from Denver representative of the territorial governor has a very important announcement.
- Bay MacDonald.
- Mr. MacDonald.
Tek sahip olduğum şey o. Genç Macdonald'a ne diyorsun?
- What about young Macdonald?
- Bay Macdonald, sizi tanıyamadım!
- Why, Mr Macdonald, I didn't recognise you!
MacDonald : Dokuz.
MacDonald : nine.
- MacDonald en iyisi olduğunu söylüyor.
- MacDonald says he's the best.
Havacı Teğmen MacDonald.
Flight Lieutenant MacDonald.
MacDonald.
MacDonald.
Bartlett, MacDonald, Ashley-Pitt.
Bartlett, MacDonald, Ashley-Pitt.
Ashley-Pitt, Roger, MacDonald, Nimmo.
Ashley-Pitt, Roger, MacDonald, Nimmo.
Herr Bartlett ve Herr MacDonald.
Herr Bartlett. And Herr MacDonald.
MacDonald, Ashley-Pitt?
MacDonald, Ashley-Pitt?
MacDonald oraya geliyor.
MacDonald is on his way over there.
Bay MacDonald bir vatandaşı tarafından...
It would be rather amusing if Mr. MacDonald were to be...
Elimizde Bay MacDonald'ın fotoğrafı var mı?
Do we have any photographs of Mr. MacDonald?
- Burada, Monte Carlo'dayız. MacDonald ve bütün grup burada.
- We're here in Monte Carlo MacDonald, the whole group.
MacDonald'ın derhal ölmesini istiyorum.
I want MacDonald dead now.
- MacDonald.
- MacDonald.
MacDonald'ı o şeylerden birine çıkarıp onunla konuşacaksınız.
You get MacDonald on one of those things and I'll talk to him.
MacDonald'a sizi temizlediğimi söylerim.
I'll tell MacDonald you were wiped out.
"MacDonald anlamış."
"MacDonald knows."
MacDonald anlamış, öyle mi?
MacDonald knows, does he?
MacDonald.
- MacDonald!
Perna ve MacDonald, kazanları idare edin.
Perna and MacDonald, handle the boilers.
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Old MacDonald had a farm
MacDonald adında bir adam buraya burada sırf yerliler ve çakallar varken gelmiş.
A man named MacDonald got here when there was nothing but Indians and coyotes.
Bay MacDonald'ın dört oğlu ve bir kızı vardı. Hepsi çok çalıştı.
Mr MacDonald's got four boys and a girl, all worked real hard.
MacDonald'ın satmaya niyeti yok.
MacDonald's in no mind to sell.
O MacDonald'ın sınırı.
That's MacDonald's boundary.
MacDonald'ın mı?
MacDonald's?
Kevin MacDonald.
Kevin MacDonald.
Luke MacDonald.
Luke MacDonald.
- Kevin MacDonald'ın oğlu mu?
- Kevin MacDonald's boy?
- Luke MacDonald'ı unutunca mı?
- When you can forget Luke MacDonald?
Öteki MacDonald'lara bakıp, bir borcun olmadığını hissedince mi?
When you can look at the other MacDonalds and not feel you owe them?
MacDonald'lar.
MacDonalds.
Bull, MacDonald'ların olduğu yerde takılsan iyi olacak.
Bull, it'd be a good idea if you hung around where the MacDonalds are.
MacDonald'lara borcum var.
I owe the MacDonalds.
Bana bir saat süre ver, MacDonald.
Just give me an hour, MacDonald.
MacDonald'ın oğlunu vuran adam ve ona bu görevi veren adam.
The man that shot the MacDonald kid, and the man that sent him to do it.
Josephine MacDonald.
Josephine MacDonald.
Bir MacDonald'san, Jason'ı vurmayı istemekte haklısın.
If you are a MacDonald, you've got a right to want to shoot Jason.
Bütün MacDonald ailesini satmış oldun.
You sold out the whole MacDonald family.
Joey MacDonald ve Saul MacDonald'ın karısı geliyor.
Joey MacDonald and Saul MacDonald's wife's coming.
En iyisi MacDonald'ı bekledikleri saatten hemen önce oraya varmak.
The best time to arrive would be just before they expect MacDonald.
MacDonald'lar.
The MacDonalds.
MacDonald'ın oğluna yakın olanı senin.
Get that one close to the MacDonald boy.
- Haklısınız, Bay Macdonald.
- Quite right, Mr Macdonald.
- MacDonald'dan.
From MacDonald.