Madam перевод на английский
18,913 параллельный перевод
Ayrıca, bayan sürücümüz, Madam "X" var ve onu alan başka her kimse.
Uh, plus our female driver, Madam "X," and whoever else picked her up.
- Bay Willis cesetleri hastaneye bırakırken gördüğümüz kadını tanımıyor. Fakat Madam "X", kurbanlarımızın dün gece katıldığı poker oyununu yönetiyormuş. Bu zarftaki 20 bin dolar, güya, saldırıdan sonra kendisine yardım ettiği için Willis'e verdiği bahşişmiş.
Mr. Willis doesn't know the woman we saw dropping off the bodies at the hospital, but Madam "X" runs the poker game our victims were playing in last night, and the $ 20,000 in this envelope is supposedly a tip she gave him
Tüm yaralıları acil servise bıraktıktan sonra, Willis Madam "X" i halı dükkanına geri götürmüş, etrafı temizlerken, onu beklemiş sonra, onu ve büyük bir naylon çöp torbasını...
After getting all the wounded to an E.R., Willis took Madam "X" back to the rug shop, waited for her while she cleaned up, then drove her and a big plastic trash bag...
O halde, belki fazla yemeklerden biri Dan bir diğeri de Madam "X" içindi. - Bu da bize bilinmeyen bir kişi bırakıyor.
So maybe one of the extra dinners was for Dan and the other one was for Madam "X."
Raleigh'nin Izgarası'ndaki kredi kartı fişlerine göre, Madam "X" in adı Molly Pace.
According to the credit-card receipts from Raleigh's Prime Rib, Madam X's name is Molly Pace.
Tutuklanmaya direnen Madam "X" ten birkaç sıyrık aldı. O iyi.
Oh, he got a couple of scrapes from Madam "X" resisting arrest.
Öldürmeye çalıştığı kişi babaannesi değildi efendim.
It wasn't his grandmother he was trying to assassinate, madam.
Madam First Lady.
Madam First Lady.
Bu çok güçlü bir suçlama, Madam First Lady.
That is a very strong accusation, Madam First Lady.
Emir Aldım, Madam.
I have my orders, Madam.
Ve tüm saygımla madam,
And with all due respect, ma'am,
Hoş zaman anlayışınızı biraz geliştirmeniz lâzım Madam.
Your pleasantries need a little work, madam.
Madam.
Madame.
- Günaydın hanımefendi.
- Morning, madam.
İşte geldik hanımefendi.
Here you are, madam.
Hanımefendi.
Madam.
- İyi akşamlar hanımefendi.
Good afternoon, madam.
- Peki madam.
- Yes, ma'am.
Hanimefendi, yedek anahtariniz yok mu?
Madam, you have the duplicate key?
Sunita Hanim mi?
Sunita madam?
Hanimefendi, yedek anahtariniz yok mu?
Madam? You have the duplicate keys right?
- Hanimefendi!
- Madam!
Ramesh Bey telefonda saatlerce konusurdu Sunita Hanim'la.
Ramesh Sir used to talk on the mobile phone for hours with Sunita Madam.
Her ne zaman Nutan Hanim seminer icin sehir disina ciksa...
Whenever Nutan Madam used to be out of station for her lectures...
Hanimefendi...
Madam...
- İyi akşamlar Bayan Başkan Yardımcısı.
Good evening, Madam Vice President.
Bayan Başkan Yardımcısı.
Madam Vice President.
Hanımefendi babanız kendi rızasıyla verdi o araziyi.
Madam, your father willingly parted with that land.
Madam!
Madam!
Abi bazen gerçekten kalp kırıcı oluyorsun.
Madam's beau. You can really break hearts sometimes.
Madam Giorgio Baldi's'den bahsediyoruz orası evlenme teklif edeceğin zaman gideceğin türden bir yer.
Since we're talking about Giorgio Baldi's, that's the kind of place that you spring for when you're about to freaking propose. Aah.
Teşekkür ederim madam.
Why, thank you, madam.
Hanımefendi ben bir bilim adamıyım.
Madam, I am a man of science.
Teyzeciğim bize bir sürü tavukayağı getirebilir misiniz?
Madam, can you give us a lot of chicken feet?
Madam.
- Oh. Madame.
Buyurun Hanımefendi.
Yes, Madam.
- Başkan'ın eşi ve Tae Hyun?
The Madam to Tae Hyeon?
- Affedersiniz Hanımefendi. - Bunun için profesyonel fizyoterapistler var.
- Madam, we have professional physical therapist for this.
Başkan, onun karısı ve Başkan Go.
The Chairman Han, President Go and the Madam.
Sayın Başkan Yardımcısı nükleer anlaşma şartları konusunda tatmin oldunuz mu?
Woman : Madam Vice President, are you pleased with the terms of the nuclear treaty?
İyi akşamlar hanımefendi.
Good evening, madam.
Madam de Guise... O öldü!
Madam de Guise... she's dead!
O çıktı, hanfendi.
He's left, madam.
Madam Douba-Douba, 120.000 CFA frangı.
"Mrs Douba-Douba : 120,000 CFA francs."
Madam Douba-Douba, 120.000 CFA frangına Fransa için ne yaptı?
What did Mrs Douba-Douba do for France that was worth 120,000 CFA francs?
Peki Madam Duba-Duba ve Casbah kraliçesi Fatima bir belge veremiyor mu?
And can't Mrs Douba-Douba and Lala Fatima give you proper written proof?
Madam?
Madam?
Öndeki bayan, bir karara vardınız mı?
Madam foreperson, do we have a verdict?
- İyi aşçısınız, hanımefendi.
You're a fine cook, madam.
- Sayın Başkan.
Madam Mayor.
Sayın Başkan.
Madam Mayor.