Mans перевод на английский
477 параллельный перевод
- Mans'dan kuyumcu, Karıma da danıştıktan sonra satmak istediğimiz takılar için önerdiğiniz 250 bin frankı kabul ediyorum.
I agree with the price of 250,000 francs you offered for the jewelry we are selling.
Günah çıkartmak isteyen bu kişi çarşamba sabahı saat 9'da Mans yolu üzerindeki küçük kilisede olmanız için size yalvarıyor.
A sinner wishing to receive absolution wants to meet you tomorrow at 9 AM in a small chapel on the route to Le Mans.
Güveler yiyene kadar bu morukların yanında mı kalacağım?
I'm supposed to stay in this old mans home till the moths eat holes in me?
Le Mans olayını haber yaptığımda 12 saat beklemiştim.
When I covered the Le Mans affair, I once waited 12 hours.
Erkeklerin başını döndürüyorsun.
You make a mans head spin.
- Şu ağ patronunuzun mu emriydi.
- That net, it was the boss mans orders.
Bu kadar kızın arasında ne arıyorsun?
Well, what are you doing in no mans land?
- Bir erkeğin evi, kalesidir.
- A mans home is his castle.
O ayak işleri yapan bir çocuk.
Now, theres a boy on a mans errand.
Üç yıl önce Le Mans yarışını yazmıştım.
I covered the Le Mans race three years ago.
Adamın ismi Theron Pardee.
Tha mans name is Theron Pardee.
Le Mans, Monte Carlo.
Le Mans, Monte Carlo.
- Le Mans'da.
- At Le Mans.
Bu, insanoğlunun yaşama arzusunun bir parçasıdır.
It is part of mans will to live.
Ve baylar bayanlar, 38.si yapılan dünyanın en ünlü yarışına hoşgeldiniz. dayanıklılık ve hız... 24 Saat Le Mans yarışı.
And so, ladies and gentlemen, welcome to the most famous motorcar race in the world... the 38th running of the grand prix of endurance and efficiency... the 24 hours of Le Mans.
Geçen yıl ki talihsiz kazadan sonra Le Mans'a geri dönen.. Michael Delaney'i görmek bizi sevindirdi ve tabi formda olmasıda bizi mutlu etti. iki hafta önce
We're pleased to welcome Michael Delaney back to Le Mans after his unfortunate accident here last year and to see that he is in such good form following his exciting race, a fortnight ago at the Nurburgring where Ferrari's top driver, Erich Stahler,
Buna şöylede diyebilirsiniz, Le Mans tarihinde ilk defa, saatte 150 mil hız sınırı aşıldı.
You will recall that this is the car which, for the first time in the history of Le Mans, averaged a speed in excess of 150 miles per hour.
Le Mans'da en zor olan şeyin ne olduğunu... düşünüyorsun?
What do you think is the most difficult thing about Le Mans?
Şey, bu Le Mans.
Well, this is Le Mans.
Antremanlarda yağmamıştı, bu senin Le Mans'daki ilk yağmur tecrüben olacak.
At practice it didn't rain, so this is really your first time out in the weather at Le Mans.
Delaney Le Mans'da lider.
Delaney now leads Le Mans.
Porsche'un Le Mans'ı kazanmasını istiyorum.
I want Porsche to win Le Mans.
Baylar ve bayanlar, Chicane geçiliyor ve düzlüğe geliniyor, işte yeni lider, Lugo Abratte'nin kullandığı, 5 numaralı Ferrari,
Ladies and gentlemen, through the Chicane and along the grandstand straight, here is the new leader, Ferrari number five, driven by Lugo Abratte, with only eight minutes remaining in the 24 hours of Le Mans.
Erich Stahler ve Michael Delaney, arabalarını limitlerini zorluyorlar, Le Mans tarhindeki en çekişmeli mücadelede.
Erich Stahler and Michael Delaney, pushing their cars to the limit in this, the most closely contested finish in the history of Le Mans.
Porsche Le Mans'ı kazanıyor.
Porsche wins Le Mans!
Le Mans.
Le Mans.
Adam delinin biri.
The mans mad, besides...
Birisi Manş Denizini uçakla geçiyor.
Somebody flying an airship across the English Channel.
Manş Denizini berbat bir havada geçecekler.
Horrible morning for the channel crossing.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
We're somewhere near the Channel, unless I miss my guess.
Ateşkesin imzalandığı gün birlik halinde Manş Denizi'ni geçip geldiler.
They crossed the Channel as a unit the day the armistice was signed.
Manş denizinde, ülkelerinin gözü önünde çalışıyorlar.
They work in the Channel. Often, I suppose, in sight of their homeland.
Manş'taki Spitfire'ın koordinatları?
Coordinates on a Spitfire in the Channel?
Manş üstünde yaklaşık 3 / 10 bulut var.
About 3 / 10 cloud cover over the Channel.
Gately, Manş'a düşmüş, ama kurtarılmış.
Gately ditched in the Channel and was picked up.
Sanki Manş Denizi'nde yüzmüşüm gibi.
Like I just swam the English Channel.
Le Mans mi bu?
What is it the Le Mans model?
Manş Denizi hain bir canavardır.
Treacherous old beast, the Channel.
Ben Manş'ı, Atlantik'i ve Akdeniz'i gördüm. Ama Kuzey Denizi'ni görmedim.
I've seen the Channel, the Atlantic... and the Mediterranean but not the North Sea
Manş Denizinde 1,5 metrelik dalgalar saatte 50-60 kilometre şiddetinde rüzgar.
There are 5-foot waves in the channel... ... and winds of 30 to 40 miles per hour.
20 yıldan beri Haziran ayında Manş'ta görülen en kötü fırtına.
For the month of June... ... it's the worst channel storm in 20 years.
Manş'ın dibinde.
At the bottom... ... of the channel.
Manş üzerinde biraz daha iyi.
slightly better over the channel.
Manş'ın en dar kısmından, güzel havada geçmelerini bekliyoruz.
We expect them to cross at the narrowest part of the channel... ... and in good weather.
Loire'den alabalık, Manş'tan dil balığı,... Corsica'dan ıstakoz,... Dieppe'den istiridye, Lorient'den sardunya...
Salmon from the Loire, sole from the Channel lobsters from Corsica oysters from Dieppe, sardines from Lorient.
- Manş Denizi'ni geçtik, değil mi?
- Have we crossed the English Channel yet? - We have crossed it.
Ben parti veriyorum, Manş Denizini yüzerek geçmiyorum.
I'm giving a party, not swimming the English Channel.
Çünkü bugün Ron Obvious Manş Denizini atlayarak geçen ilk insan olmak istiyor.
For today, Ron Obvious hopes to be the first man to jump the channel.
Manş Denizini atlayarak geçmeye çalışacaksın.
You're intending to jump across the English Channel?
Seninle, Victoria, güvenli ikametgahındayken Southampton'a gideceğiz sonra Manş Denizine ve sonra da açık denizlere.
With you, Victoria, safe in your sealed abode, we drive to Southampton. Then Channel, then the open sea.
Öyle ki, Manş Denizi'nin Boulogne kesimi bile donmuştu.
Until the Channel it congealed in Bologna.