Mentos перевод на английский
52 параллельный перевод
Bir tane de mentos.
$ 27.15?
Mentos reklamlarında oynayacağımı düşünüyordum ama benim yeterince genç ve hayat dolu olduğumu düşünmediler anlaşılan.
I thought I was gonna get that big Mentos commercial, but they didn't think I was fresh and full of life.
Bir kere ben orada nane şekeri saklıyorum.
It's where I keep my peppermint Mentos.
İki tanesi patlayıcı madde olabilen... nane esaslı şeker.
Mentos? Yes. A minty-based breath snack candy... which doubles as a small explosive device.
Mentos sever misin?
Would you like a Mentos?
Tüm bir Mentos kafasını uçurabilir!
A whole Mentos can blow his head off!
Bu, tüm Mentos paketinin yarısını... yiyebilirim anlamına mı geliyor?
Does that mean I can eat... half this whole pack of Mentos?
Mentosu yalama.
Don't lick the Mentos.
Bunlar ne, Mentos mu?
What are those, Mentos?
- Benim için biraz Mentos al.
- Get some Mentos for me.
Mentos'un Amerika'nın bir numaralı... şeker markası olduğunu biliyor muydunuz?
Did you know that Mentos is America's number-one candy?
Mentos.
It's a Mentos.
Ben bu işe Mentos satarak başladım.
Ari, I started in this business peddling Mentos.
Peter, iki de bir Mentos yiyorsun.
Peter, you're really putting away those Mentos.
Bunlar mentos değil, Lois.
These aren't Mentos, Lois.
Süt, Mentos ve kazı kazanı karıştırabileceğini söyleyen bir rivayet var. Jetpack yakıtı yapmak için.
There's a rumor you can mix milk, Mentos and Lotto scrapings to make jetpack fuel.
Mentos ve diğerleri bunu saçma bulmadı.
Me and Thonson don't think it's bullshit.
Burası gerçek sahil gibi değil. Çünkü gerçek sahilde, elinde buz sandığı ile gezen insanlar olur. Her türlü sandöviç ve patates kızartması bulabilirsin.
This ain't like no real beach,'cause on a real beach you got people walking around with ice chests and you can get all kinds of treats like sandwiches and potato chips and Mentos and Skittles and all sorts of delectables.
Hatırladığım gibi, Mentos almaktan bi hal olmuştum ki şu bufalo rüzgarı nefesini tutamıyordu.
And as I remember, an over-intake of Mentos which didn't cover the buffalo wing breath.
Mentos'la diyet kolayı karıştırdığın zaman garip birşey olur.
A funny thing happens when you mix Mentos with Diet Coke.
O, Mentos reklamından beri sana aşığım.
I've had a crush on you since you did that Mentos commercial.
Halo mu oynayacağız, Battlestar mı izleyeceğiz diyet kolanın içine mentos mu atacağız?
Playing Halo? Watching Battlestar? Drop some Mentos in Diet Coke?
- Bunlar Mentos değil.
- They're not Mentos.
Ninem birinize Mentos verdi mi?
Did Nana give anyone Mentos?
Mentos bombası.
Mentos bomb.
Ve şimdi de bir adet mentos yutacağım.
And now I will swallow a Mentos.
Mentos.
Mentos.
Yani, basit mantıkla Coca-Kola ve Mentos.
Well, right off the bat, we figure Coke and Mentos.
Konserlerimizde bize Mentos fırlatmayı kesin artık, bunu demek istiyorum.
Stop throwing Mentos at us at our shows. That's what I'm trying to say.
Hey Rhea, Mentos reklamı yaptığını duydum.
Hey Rhea, heard you're doing the Mentos ad.
Şu Rhea'nın Mentos reklamlarında çıkması gibi bir şeyler en azından.
These plain types like Rhea are getting Mentos ads.
Evet! Veya bir şişe Cola'yla biraz mentosu karıştırırız.
Yes, or a bottle of coke and some mentos.
Burayı bu hale kolanın içine naneli şeker atan bir çocuk getirmiş olamaz sanırım.
So I take it this is not a kid dropping Mentos into his soda pop.
Mentos ve baharatlı hava diyeti yapıyorum.
No, right now I'm just on this Mentos and flavored air diet.
Çilekli mentos.
Strawberry Mentos.
O zaman her müşteri için sadece bir paket mentos yazan bir tabela asın.
Well, put up a sign that says, "Only one roll of mints per person".
Cebindeki mentos mu yoksa vücudun beni gördüğüne sevindi mi?
That a roll of mints in your pocket or are you just happy to see me?
Aslında mentos bir tarak ve bir şişe Paco Rabanne.
Actually, it is a roll of mints. And a comb. And a bottle of Paco Rabanne.
Canım bu Mentos'ları çiğnemen gerek.
Ah. Sweetie, sweetie, you've got to chew these Mentos.
- Mentos'u mu seviyorsun?
You like Mentos?
- Daha da Mentos yemem.
- I have no more Mentos. - No?
Keskin nişancı bombaları, yaylım bombaları ve bir keresinde dolu bir tüp Mentos'u üç litre kolanın içine koyduk ve bilirsiniz, bu, bu...
Jager bombs, running bombs and once we put a whole tube of Mentos in a three litre bottle of Coke and, you know, that, that...
- Evet, Mentos bombası.
Yeah, a Mentos bomb.
Bu çocuğu Mentos reklamında keşfettim.
I mean, I found this kid off a mentos commercial.
Sen benim Mentos adamımsın Vinnie.
You're my mentos man, Vinnie.
Mentos sırt roketiyle rampa tırmanışı, iki numaralı test.
Mentos-pramp-climb, test number two.
Ama o el öldürmenin tadını aldığında bir de bakardın kendini dışarıda erkek fahişeleri boğarken bulmuşsun. Sonra onlara garip şekillerde pozlar verdirirdin ve Mentol ilanlarına konu olurdun.
But once the hand gets a taste for killing, it's only a matter of time before you're out there strangling male prostitutes, and then posing them in grotesque and horrific parodies of Mentos ads.
Beni beklettikleri reklam isi ne oldu?
Hey, did we get the offer on the Mentos commercial I was on hold for?
Mentos'a bayiliyor gibi gorunuyormus.
That it truly looked like she loved the Mentos.
Diet colanın içine Mentos koydukları videoyu izledin mi?
You ever seen those videos where they put Mentos in Diet Coke?
Dur da sana bir mentos vereyim 10.000 yıl sonra özgür olmak harika bir şey.
Oh, it's good to be free after 10,000 years.