Mesgulsun перевод на английский
71 параллельный перевод
Mesgulsun.
You're busy.
Mesgulsun. Haftanin mesgul olma zamani..
It's a busy time of the week.
Birak, neden boyle mesgulsun?
Let it be, why are you busybody?
" Biliyorum vecde getirmeyle filan deli gibi mesgulsun
" I know you're crazy busy with the Rapture and everything.
Bu akşam valizleri hazırlamakla çok meşgulsun.
You very busy tonight finish packing baggage.
Meşgulsun.
But I hear you're busy.
Madem meşgulsun, Burda ne yapıyorsun?
If you're so busy, what are you doing here?
Çok mu meşgulsun?
You're very busy?
galiba... hadi gidelimde deve anlaşmamızı bitirelim ama anlaşılan bir kızla flört ile meşgulsun.
That she knows... Wonderful, by involving us in the deal of camels you're busy flirting with a girl here.
Sürekli o süt bebesiyle o kadar meşgulsun ki.
You're too busy teeny-boppin'all over the place.
Bugün çok meşgulsun ha?
Busy day for you today, huh?
Yemek ve dans için çok meşgulsun.
YOU'RE TOO BUSY FOR DINNER AND DANCING,
Çok meşgulsun, Will.
You've been very busy, Will.
- Çünkü Noel gecesi, sen de meşgulsun, ve ben...
Because Christmas Eve, you're so busy, and I...
Biliyorum çok meşgulsun. Ama uğrayıp bunu vermek istedim.
I know you're very busy, but I just wanted to come by and give you this.
- Sanırım meşgulsun. - Her zaman ki gibi.
Busy, busy As usual
Annem de "Hayır, kötü bir evlat değilsin, sadece çok meşgulsun." dedi.
My mother said, "No you're not bad. " You're just very busy. "
- Evet. Sen meşgulsun.
- Yeah... yeah, you're busy.
Çok mu meşgulsun?
Too busy fronting?
Fakat meşgulsun.
But you're busy.
- Sen hangi işle meşgulsun canım?
- What business are you in, dear?
Tabii, sen dünyayı eğlendirmekle meşgulsun. Sırf ben başarılıyım diye...
YEAH, YOU WERE TOO BUSY BRINGING JOY TO THE WORLD.
Neyle meşgulsun?
what are you busy for?
Meşgulsun ama biraz konuşabilir miyiz?
Stu, I know you're really busy. I was wondering if I could talk to you. Why not?
Her zaman meşgulsun, hastalarının sorunlarıyla ilgileniyorsun.
You were always busy working, helping your patients with their problems.
Karınla mı meşgulsun?
You're busy with your wife? !
- Oh, meşgulsun, evet.
- Oh, busy, yeah
Hey, sakin ol.Meşgulsun.Terlemek yok.
Hey, cool. You're busy. No sweat.
Çok meşgulsun, o yüzden konuya doğrudan gireceğim.
Well, you're busy, so I'll get right to it.
Meşgulsun biliyorum.
I know you're busy.
Adamım çok meşgulsun.
Man, you been busy.
Joe, şerefsizlik yapmakla o kadar meşgulsun ki, etrafta takılıp dururken kendini ağa doluyorsun.
Now, Joe, you've been so busy being devious, you done messed around and got yourself caught up in a web.
Ne... Ne işle meşgulsun, Malena.
What, uh... what line ofwork are you in, malena?
Meşgulsun. Özür dilerim.
You're busy.
Hiç etrafta olmuyorsun, her zaman meşgulsun.
You're never around, always busy.
- Onların utançlarınla meşgulsun.
- You're too busy disgracing others.
Evet, Vince... ne işle meşgulsun?
- So, Vince, what do you do for a living?
Ama hep dünyayı kurtarmakla meşgulsun.
But you're always so busy saving the earth.
Meşgulsun.
You're busy.
- Ne işle meşgulsun, canım?
She's a really wonderful nurse.
Seninle biraz konuşmak istiyorum ama görüyorum ki fazlasıyla meşgulsun.
I wanted to talk to you for a second, but I can see you've got your hands full.
Bugün meşgulsun sanıyordum.
I thought you had a busy day at your legal practice.
- Meşgulsun galiba, ben...
Should I... - No.
Çok mu meşgulsun?
I see you're busy...
Bak, biliyorum ki meşgulsun.
Look...
Sadece sorunlarımla meşgulum. Sorunla meşgulsun... Bu...
It's just that I'm busy with my stuff you're busy with your stuff...
Okul ve evle meşgulsun biliyorum ve diğer şeylerle ama... Uzun zaman oldu. Yani biliyorum...
Megan... the M.E.O. has to be impartial.
- biliyorum meşgulsun.
- with my other patient.
Sen patlayıcıları kurmakla meşgulsun.
You're busy setting the explosives.
Ben olabilirim, sen Kral olmakla meşgulsun. Richard ise İngiltere'nin Kuzeyi'ne ve on tane ünvana sahip.
I could do that, seeing as you'll be busy being King and he's got ten titles as well as the whole of the North of England virtually to himself.
Okul ve evle meşgulsun biliyorum ve diğer şeylerle ama... Uzun zaman oldu.
It's been a long time.
meşgulsün 16
meşgulüm 281
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21
meşgulüm 281
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21