Metals перевод на английский
394 параллельный перевод
Bağlantı, derinlerdeki sıcak kayaların suyu ısıtması ve suyun volkanik kayalardaki metalleri çözüp bu metalleri yüzeye taşıması ve basınç düştükçe onları biriktirmesidir.
The connection is that the hot rocks at depth heat up water and the water dissolves metals from the volcanic rocks, transports the metals up to the surface and then deposits them as the pressure drops.
Yillar boyunca doguyu yagmalayarak, degerli taslar... madenler, ipek ve fildisi elde etmislerdi.
For years they'd taken from the East nobody knows what spoils of gems precious metals, silks, ivory, sir.
Benim için asıl sorun, çözeltinin sıhhi tesisat düzenlemelerinde kullanılan... demir, çelik, pirinç, kurşun ve diğer metallerin benzer bir şekilde tepki vermeden etin üzerinde istenen etkiye ulaşmasını sağlamaktı.
My main problem was to ensure that the solution had the desired effect upon the flesh... without reacting in a similar fashion towards iron, steel, brass, lead and other metals used in plumbing arrangements.
- Metalleri hakkında bilgi alabiliriz.
- It'll tell us about their metals.
Metallere bir şeyler yapmakla ilgili.
Something to do with metals.
Bazı metaller son derece sıcak olabiliyormuş.
I believe some of the metals get terribly hot, you know.
Örneğin kadınların çoğunlukla içine biraz tuz ve metal katılmış sudan oluştuğunu bilmeme rağmen üzerimde tuzsuz ve ametallik bir etkin var.
For example, although I know basically women consist mostly of water, with a few pinches of salt, metals thrown in, you have a very unsaltlike and nonmetallic effect on me.
Ve sanırım, adi metaller, Peterson Emlakın yeterli bir bölümünü tasfiye etmeniz koşuluyla sağlam bir spekülasyondur.
And I believe that the base metals are a sound speculation, provided you can liquidate enough of the Peterson Estates.
Böcekleri, çimleri, su ve metalleri de unutmayın.
Don't forget insects, grasses, water, metals.
Metaller, atlar ve tekerlek olmadan bu olağanüstü insanlar, antik Mısır ile yarışacak düzeyde yollar, piramitler, tapınaklar inşa ettiler.
Without metals, without horses, without wheels, these incredible people built roads, pyramids, temples worthy of ancient Egypt.
Özel metaller, maddeler lazım...
We need special metals, materials...
Burnum metallerin kokusunu iyi alır.
I have a clever nose for the metals.
- O dağların altında gömülü metalleri biliyordu.Ortadoğu parfümleri
He knew about metals buried under mountains, Oriental perfumes,
"Doğru metallerden yapılmış haç ve ikizkenar şeytan üçgeni..."
" The cross and the double-triangled Star of David, if made of certain metals...
Ender bulunan madenler... Büyük gelecek.
Rare metals... big future.
Bu, cevherinden metalin çıkarılmasıydı ki 7500 yıl önce, MÖ 5500 dolaylarında İran ve Afganistan'da ilk örneklerini görebiliriz.
That is, the extraction of metals from their ores, which we now know was begun 7,500 years ago, about the year 5500 BC in Persia and Afghanistan.
Ateşin keşfi, metalin eritilebilmesini ve çeşitli alaşımlarla işlenerek yeni özellikler kazanmasını da getirmiştir.
With the discovery that fire will smelt metals, comes in time the discovery that it will fuse them together to make an alloy with new properties.
Temel metalleri altına çevirme arayışları ve yaşam iksirini bulma serüvenleri paraleldi.
And their search to transmute base metals into gold and to find the elixir of life are one and the same endeavour.
Tüm metallerin yer altında, cıva ve sülfürden oluştuğuna inanılıyordu. Yumurtadan oluşan embriyonun içindeki kemiklerin gelişimi gibi.
For instance, they believed that all metals grow inside the earth from mercury and sulphur, the way the bones grow inside an embryo from the egg.
Bekâret kemerinde, metal elastiki destekleyici ve sakinleştirici yoktur.
At Chastity Belt, there are no metals... no elastic supports... no tranquilizers.
Bir bilim adamı ve simyacı olarak, madenlerin dönüştürüldüğünü bilirim. Ama bir düşünür olarak da...
As a scientist and alchemist I know that metals can be transformed, but as a philosopher...
Senin tüm metalleri en saf altına dönüştürmen ki bu... ben saf ve aydınlatan bir peri... olduğum içindir.
For I am that pure and clarified spirit... by which thou mayest turn all metals... to the most pure gold.
Petrol, gaz, metaller, mineraller, altın ve diğerleri.
Oil, gas, metals, minerals, gold, and so on.
Bozulmuş, içeri göçmüş, sönmüş. Güneş ışınımının kırmızı kırılmaları, hızbilimsel gaz kuramı, ısının enerjiye dönüşmesi, elektriksel titreşim, tümevarım, metallerin, sıvıların ve ametallerin yoğunlukları.
Gone, sunk down, extinguished, The red diffraction of solar radiation, the kinetic theory of gases, the transformation of heat into energy, the electrical oscillations, induction phenomena, the density of metals, of fluids, of nonmetallic solids,
Hepsi birbirine karışmalı, iyi bir kılıcı oluşturan alaşım gibi.
Well, they blend like the metals we mix to make a good sword.
Belirli sınırlarda ağır metalleri algılıyor.
Its range is severely limited in the presence of ferrous metals.
Çelik gibi metaller, Michael.
Metals like steel, michael.
- Bütün metalleri eritir.
- Dissolves all metals.
Bilirsin... değerli metaller, nadir paralar, bazı eski pullar, bunun gibi şeyler.
You know, precious metals, rare coins, some old stamps, stuff like that.
Alkamistler yüzyıllarca baz metallerden altın yapmaya çalıştı.
For centuries alchemists tried to make gold from base metals.
Volta'nın pili, iki farklı metalden oluşan hücreler arasında elektron akımının artması prensibiyle çalışır.
In Volta's battery, two different metals in contact give rise to a flow of electrons... which are conducted from one cell to another.
Demir olmayan metaller enstitüsüne götürecektim, yeni birşeyler...
I wanted to give it to the Institute of non-Ferrous Metals, in case it's something new...
Daha ağır metal falan yokmu?
Do you have any heavier metals?
- Mesela bir şirket iflas ettiğinde... - General Fasteners gibi mi?
Companies go belly-up like northeast metals...
- Ağır metaller mi?
- Heavy metals?
Rafine metaller ve diğer sentetik bileşimler okuyorum.
It reads as refined metals and other synthetic compounds.
Alkalin metaller.
You have your alkaline metals.
Metallerin bizi koruyacağını nerden biliyorsun?
How do you know the metals will protect us?
Tahminimce dayanıklı metallerin varlığı...
As I speculated, the presence of refractory metals...
Dayanıklı metaller, evet biliyorum.
Refractory metals, yes, I know.
Belki de bu iki metalin kombinasyonu varlığı önledi...
Perhaps the combination of the two metals prevented...
Dahası da var! Nüfuz ettiği bölgelerden elde edilecek servet ya da paradan değerli mücevherlerden. incilerden, madenlerden, baharatlardan ve diğer bütün kazanç getirici kaynaklardan yüzde on hisse istiyor.
Furthermore he'll receive one tenth of all wealth or monies precious gems, pearls, metals, spices and other lucrative sources acquired under his jurisdiction.
Mücevherler, koleksiyon parçaları, değerli metaller.
Jewels, collector's items, precious metals.
- Evet, ama tüm değerli metalleri değil.
- Yeah, but not all precious metals.
Bu seri Sentineller plastikten üretilmistir, metalden degil.
This series of Sentinels is made of plastics, not metals.
Bildiğim kadarıyla 9. karayolunda bir ağır metal işleme fabrikası var.
There's a heavy-metals processing plant out on Highway 9, I believe.
Madenlerle ilgili bir kitap.
Book about metals.
Maden alıp satarım.
I work in metals. I'm a salesman.
Cheritto tam üç kere değerli maden deposunun önünden geçti.
Cheritto's cruised the precious-metals depository three times.
Şu otantik taklit metallere bakın!
Look at these authentic fake metals!
1930 yılında, araştırma yaptıkları sırada... ah, ara vermeden konuşuyor.
They've found metals...