Micki перевод на английский

Micki'deki "i" harfi gibi.

Micki with an "i."

Günaydın, Micki.

Morning, Micki.

Micki mi?

Micki?

Micki kim?

Who's Micki?

Endişelenme, Micki.

Don't worry, Micki.

Bu.. bu Micki olayı.

It... It's this thing with Micki.

- Micki'nin hafızası yerine gelirse bir ipucumuz olabilir.

Micki's memory could turn out to be the clue.

Micki, bu resimdekilerden herhangi birini tanıyor musun?

Micki, you recognize any of these pictures?

Micki, bu iyiydi. Gerçekten.

Micki, that's good.

Üzgünüm, Micki.

I'm sorry, Micki.

Ben Micki.

This is Micki.

Micki.

Micki.

Bütün bilmek istediğim, Micki için kayıp ilanı veren bir kimse olup olmadığı?

All I wanna know... is did someone report a missing Micki?

Micki düğmeye bastı.

Micki depressed the switch.

Benim, Micki Bradburn.

It's me, Micki Bradburn.

Adının son harfinde "i" olan Micki Bradburn, Santa Monica'da oturuyor.

There is a Micki with an "i" Bradburn living in Santa Monica.

Micki, o adamlardan biri seni öldürmeye çalışmıştı, hatırlıyor musun?

Micki, do you remember one of those guys trying to kill you?

Binbaşı Micki Shields.

Lieutenant Commander Micki Shields.

Kazanmak herşey değildir Micki.

Well, it isn't everything, Micki.

El Kaide'nin, Donanma'da görevli Binbaşı Micki Shields'in arabasına çarşamba günü koyulan bombadan ve dünkü koşu yolundaki bombalama olayından sorumlu olduğuna inanıyorlar.

They are believed to be an Al Qaeda cell responsible for the bombing of Navy Lieutenant Commander Micki Shields'car at a Tacoma supermarket on Wednesday and a second car bombing yesterday on a street where she was jogging.

Artık sadece Bayan Micki Shields'im.

I am just Mrs. Micki Shields now.

Beni sevdi Micki.

He made love to me, Micki.

Burası Micki'nin odası, bizim uyuşturucu satıcısı.

This is Micki's room, our own personal drug dealer.

Mickey, buna bir son vermeniz gerek.

Micki, you've got to put an end to this.

- Gir içeri, Micki.

- Come in, Micki.

Şimdi dikkatlice dinle, Micki.

Now listen carefully, Micki.

- Mickey, senin yüzünden oldu.

Micki, you're done here.

Micki, dediğimi duydun mu?

Micki, did you hear me?

Bu internette, Micki, ve bizi halk önünde kötü gösteriyor, gerçek kötü.

It's out there, Micki. And it makes us look bad. Real bad.

- Dalga geçme, Micki.

Seriously, Micki.

- Micki ben.

- It's Micki.

- Olmaz, Micki, sen dinle.

- No, Micki, you listen!

O Micki mi?

Is it Micki?

Micki, nerede o?

- Micki, where is she?

Micki?

And Micki?

Tamam mı Micki?

All right, Micki?

Patron Micki'nin yeğeni.

He's Micki the Don's nephew.

İçki miçki kalmadı.

There's nothing left to drink.

Yanımda içki miçki yok.

No, I ain't got no drink.

Bu gece içki miçki yok.

There won't be any tonight!

Micki!

Micki!

Bu delilik Micki.

This is insane, Micki.

Micki iyi mi?

Is Micki okay?

Her şey normaldi. Sohbet mohbet içki miçki benim eve gideriz, kıyafetler çıkar "bana bir şey lazım", "sana lazım olan şey bende".

And it's pretty normal, chat, chat, chat, drink, drink, drink, we go back to my place, everything comes off,

İçki miçki.

Drinks and stuff.