Mikes перевод на английский
245 параллельный перевод
147 kamerayı da kurmaya uğraşıyoruz, tamam mı?
I got 147 solos with all built-in mikes, okay?
- Ben dış mikrofonlara döneceğim.
- I'll turn on the outer mikes.
Profesör'ün odasında gizli mikrofon var mı diye kontrol ediyorum.
I'm looking for hidden mikes in Professor Lefèvre's room.
- Yatağın altında mikrofon yok...
- No mikes, chief.
Sana o radyatörlere dinleme aleti koymayalım demiştim.
I told you not to plant those mikes in the radiators.
Jaluzileri kapa ve mikrofonları sök.
Pull the shades down and rip out the mikes!
Bu mikrofonlara söyleyeceğimiz her şeyi yutacaklar.
Anything we feed into those mikes, they'll swallow.
Piyano, anfi, mikrofon ihtiyacimiz var.
We need pianos, amps, mikes- - the works.
Tuvaletinde mikrofon yok.
No mikes in the can.
O mikrofonlar bulunup temizlenene kadar merkez içinde konuşmak istemiyorum. Anlaşıldı mı?
I don't want any more talk in the room at headquarters... until we " ve had a chance to sweep for those mikes, understand?
Gittiğimiz her yere nasıl dinleme cihazı yerleştirdiklerini merak ederken mikrofonları üstümüzde taşıyorduk.
We were wondering... how in the hell they're bugging everywhere we go before we get there, and we're carrying the mikes right along with us.
Dört mikrofonda öldü.
All four mikes are dead.
Dört mini mikrofon : 1500 $.
Four mini mikes : $ 1,500.
Bu, ses ayarı ; şuradaki dış mikrofonları kontrol ediyor.
Audio, which controls your outside mikes which are here.
Su mikrofonu indir.
Turn those mikes down.
Tamam, mikrofonları halletti.
OK, he's got the mikes.
Arkadaşların, mikrofonlarını daha iyi saklamalıydı.
Your friends should hide their mikes better.
- Tamam, iki-sıfırda harekete geç.
- OK, move out in two-zero mikes.
Pompalılar, sürgülü tüfekler, ele geçirilmiş Belçika FLN'leri... 50 kalibrelikler, hükümet güçlerinden çalınan 120 MM'ler.
Shotguns, bolt action rifles, captured Belgian fins. Fifty cals, 120 mike-mikes taken from government troops.
Kayıt cihazı iyi, mikrofonlar mükemmel.
The Ampex is good, the mikes are excellent.
Burası şu hareket eden her şeyin binlik Klortianazin... ile vurulduğu yerlerden mi?
Is this the kind of place where if anything moves... you whack it with a thousand mikes of chlortianazine.
Lanet olsun, mikrofonları karıştırdım.
Shit, I got the mikes mixed up.
Ekipman kontrolü 30 dakika!
Equipment check in 30 mikes!
Çekimdeki radyo mikrofonlarını bagaja mı verdin, yoksa yanında mı? Deli misin?
Did you pack the radio mikes from the shoot or are they here?
Amfilere ve mikrofonlara su gelmemesini sağla
You have to keep the juice from the amps and the mikes separate.
Stephanie mikrofonu nereye yerleştirdi?
Where did Stephanie plant the mikes?
Mikes'e. Kazuko'ya. Kosta'ya.
To Mikes... to Kazuko... to Costas... to all those who chose to leave early...
Kapılara barikat kurun, mikrofonları ele geçirin.
You know, bar the doors. Seize the mikes.
Silahların yalnızca yarısı, bomba kiti.
We've got maybe half the weapons, probes mikes, a bomb kit. That's it.
Önce mikrofonlar ve sondalar.
Mikes and probes first.
Aşağıda dört sonda ve mikrofon var.
I got 4 probes and mikes down there.
Ben Boss Vic Kosslovitch'le çene çalacağım, mikrofonları unutmayın.
I'm gonna go up And have a chat With boss vic Kosslovitch, Make sure your mikes work This time.
Mikrofonları kapatın.
Fill in mikes.
Shepard, kontrol merkeziyle konuşabiliyor.
The radio mikes are now on in the space capsules. - Shepard can talk to control.
Hedefi takip edebilmek için araçlarımız, 3 dinleme istasyonu ve... 2 video kayıt cihazı olacak, bunlarda ses kayıt özelliği var.
We're gonna be following the subjects through the square. We're gonna have three listening stations and two video surveillance units with unidirectional mikes.
Dört "Altın Şapka"
Twelve Newsies. Seven Iron Mikes.
" Vur, mikrofon patlasın Sanki boks yapıyor Tyson
" Knock the mikes out real quick, like a Tyson fight
- Mikeš içer onu.
- Mikes'll drink it.
Mikeš!
Mikes!
Sadece Horák'ların kedisi Mikeš evden kaçmış.
Just that the Horaks'Mikes has ran away.
Kedi Mikes'a yaptığı gibi.
More like Mikes the cat.
Kaba ses kaydını aldıktan sonra, şöyle yapalım dedik :
" Fresh tape on the reel. Let's get the mikes out,
Sergio trampet için iki tane mikrofona ihtiyacımız var.
Sergio... we need two mikes for the snare drum.
Belki burada da kameralar vardır.
There may be... cameras and mikes here, too.
Mikrofonlara dikkat edin!
Watch the mikes!
... sessiz olmak önemli bu 90 olacak, tamam mı Vlad?
Bill packs these mikes... Make sure you keep that needle below 90.
... Tamam çocuklar mikrofon, kameralar, matkap, kumarhane teoride plan böyle ileyecek...
Okay, guys : Mikes, needle, gas main, grill and casino, eh? And that's how it works in theory.
Yine mi bu mikrofonlar?
These mikes again?
Bak, yanlış anlaşılmadan dolayı özür dileriz Homer bizim senden yapmanı istediğmiz mikrofonu alman ve şöyle demen :
Look, sorry if there's been a misunderstanding, Homer. We really just need you to tap the mikes and say :
Mikrofonlar zaten oradaydı.
The mikes were already there.
Gençlik, gençken harcanır.
Need to pull the trigger within six mikes or abort.