Millie перевод на английский
1,374 параллельный перевод
Millie, sadece şunu söylüyorum...
MILLIE, I'M JUST SAYING THAT...
Hepimiz izci kızlar gibi davranamayız, Millie.
We can't all be girl scouts, Millie.
Çok kötüydü Millie.
It was so terrible, millie.
Sanırım senden hoşlanmıştı.
Millie : I THINK HE HAD A CRUSH ON YOU.
Millie.
Millie.
Millie, yarın kenarda otursan olur mu?
Millie, would you mind sitting out tomorrow?
Hayır bay Kowchevski...
No, mr. Kowchevski, i-i don't think millie should -
Sana büyük bir haksızlık yapıldı, Millie.
This is completely unfair to you, millie.
Tanrım Millie, odanı hiç temizlemez misin sen?
Jeez, millie, don't you ever clean your room?
O seni takımdan atmadı Millie.
He didn't kick you off the team, millie.
Millie!
Millie!
Hey, Millie, belki bay Kowchevski onu takımdan atar ve eski yerini geri kazanırsın.
Erin : HEY, MILLIE, NOW MAYBE KOWCHEVSKI Will kick her off the team,
Lindsay.
Millie : LINDSAY.
Millie eve gitmeliyim.
Millie, i gotta go home.
Millie, her zaman arkadaş olacağız.
Millie, we'll always be friends.
Millie gibi değil ama...
I mean, yes, she's not like millie, but -
- Kesinlikle Millie gibi değil.
No, she's not like millie, all right.
Evet. Millie söyledi.
Yeah, millie told me.
Millie?
Millie?
Selam Millie teyze.
Oh, hey, Aunt Millie.
Hey Millie, 14'e menü.
Hey, Millie, 14 needs menus.
İsminizi Millie'den aldım.
I got your name from Millie.
"Millie Platt."
"Millie Platt."
Sana Millie Platt gibi mi görünüyorum? Öyle mi görünüyorum?
Do I look like Millie Platt to you?
Ama Millie, onları o kasap bıçaklarıyla dışarıda bırakamazsın.
They ain't that sharp.
- İyi akşamlar Millie.
Evening, Millie.
Teşekkür ederim.
Call me if you need me, Millie.
- Demir heykeller yaparım.
- Call me Millie. I'm a sculptress.
Herman Grimes, Millie Dupree, Eddie Weese.
Herman Grimes, Millie Dupree, Eddie Weese.
Millie Dupree, 18 senedir Hoppy Dupree ile evli adam ahlaksız bir emlakçı.
Millie Dupree, married 18 years to Hoppy Dupree... Hey, Hoppy. ... one of the city's more unprincipled real-estate agents.
Ayrıca Eddie Weese ve Millie Dupree'ye baskı yapıyorlar.
And they're putting heat on the others. Eddie Weese and Millie Dupree.
- Millie bir yerlerini kesti!
She's cut herself. Oh, not again.
Millie'yi kaçırmışlar. - O parayı kazanmam lâzım.
( Ed ) Just popped up on a monitor a little bit ago.
- Aman Tanrım! Millie? Aman Tanrım!
They also covered the mirrors in their suite.
- Millie'yle konuşmama izin ver.
Yeah, I know these guys.
Ev işi yapar mısın, Millie?
Are you a doer in the home, Millie?
- Millie.
- Millie.
- Millie, bu iş yürümeyecek.
- Millie, this just won't do.
- Millie.
- Oh, Millie!
Ben Millie.
- I'm Millie...
sana Millie diyebilir miyim?
Can I call you Millie?
- Bovling oynamazsın değil mi, Millie?
- You don't bowl, do you, Millie?
İçimden bir ses Millie'nin aradığımız kan olduğunu söylüyor.
My gut says Millie may be our answer.
Selam, Millie!
Hi, Millie!
Biraz huzura ihtiyacım var.
But Millie, you can't leave them outside with those butcher knives.
- Üstündeki çok güzel bir elbise Millie.
- Thank you.
Millie'yi.
Playing Millie?
- Millie?
You think?
Güvenliğin şüphelenmemesi için. - Millie nerede?
Ed, what's going on?
Üç saat içinde parayı bulamazsan, Millie ölür. İzleyemiyoruz.
A little torture might help.
- Millie ne olacak?
No complaints.