Mimar перевод на английский
1,747 параллельный перевод
İhanetin mimarını arıyorsan soluna bak.
If you wish to see its grand architect, look to your left.
Bu iş bittiğinde, gidip mimarı çağıracağım.
When this is over, I'm totally calling the architect.
Partide benim mimar olduğumu ama geçici bir işte çalıştığımı söyledin.
You know, at Deb's party, I heard you telling people That I was an architect and that my job was temporary.
Mimar olmak istediğini söyleyen sendin.
You're the one who said you were gonna be an architect.
... başkanın başarısının mimarı olarak kabul edilen kişi de,... diğer bazı kıdemli danışmanlarla beraber, bu olayla bağlantısı olduğu yönünde suçlanıyor.
... considered to be the architect of the president's success,... has been implicated, along with several other senior advisers.
Evet, peki, babam her zaman klozet mimarı olan bir mühendisti.
Yeah, well, my dad is an engineer who was always a closet architect.
Ben hep onun istediği gibi bir mimar olmak istedim.
So I suppose I became the architect that he always dreamed of being.
Mimar.
I'm the architect.
Anne, o bir mimar.
Mom, he's an architect.
Bu mimar gerçekten büyülü..
This architect could be the real magilla.
Mimar olan değildi.
It wasn't the architect.
- Mimar.
- Architect.
Steve, Nora'ya mimar olduğunu söylemiş miydin?
Uh-uh Steve, you tell Nora you were an architect?
- Şimdi de iç mimar mı oldunuz?
So what? You're an interior decorator now?
O bir mimar.
- He's an architect.
Polis, memur Lawrence Garby'i Mimar Stanley Jeffers öldürdükleri ve Francine Figgs'i kaçırdıkları iddia edilen Gizli Kamera Katilleri'nin eyaletler arası 17. yolda kuzeye doğru giden siyah sedanda bulunduğunu düşünüyor.
Police believe that the Candid Camera Killers, the alleged murderers of Officer Lawrence Garby, architect Stanley Jeffers and abductors of Francine Figgs are in that black sedan heading north on Interstate 17.
- Günaydın. Yeni bina için mimarı seçecek komiteye koydum onu.
I put him on this election committee to choose the architect for the new building.
Ben bir mimarım, emlakçı değil!
I'm an architect, not an estate agent!
100 $ ına, mimar olan erkek arkadaşı var.
Hundred box say, she has a boyfriend who's an architect.
İç mimar.
He's an interior designer.
Ben iç mimarım, Tanrı aşkına! Marion!
I'm an interior designer, for fuck's sake.
Eğer Dick Cheney yeni politikaların baş mimarı ise John Yoo da baş ressamıydı.
If Dick Cheney was the primary architect of a new policy, John Yoo was the chief draftsman.
Öyleyse karınız iç mimar?
She's an interior decorator, then?
Elsa, Claudio'yu hatırlıyor musun? - Arkadaşım, mimar olan hani?
Elsa, do you remember Claudio, my friend, the architect?
Yani, demek istediğim, küçük bir boşluk var mimarın bir çeşit estetik ürünü.
Well, I... I mean, there's this little hole... It was kind of an aesthetic choice by the architect.
Buraya bir mimar ile geldiğiniz için şanslısınız.
You guys are lucky you came here with an architect.
Disari çikinca üniversite sinavlarina girdi... Mimar Sinan'i kazandi. Edebiyat Fakültesi'ne girdi...
He entered the university exams after he got out enrolled in Mimar Sinan Faculty of Literature.
Bir mimar oldum.
I became an architect.
Ben evsiz bir mimarım.
I'm an architect without a home.
Bu işin mimarı ben değilim.
I never said that I was the architect of this.
Cesedi bahçe mimarı bulmuş, 911'i aramış.
Landscaper found the body, called 911.
Kendi yıkımının mimarı belki de sen değildin.
Perhaps you weren't the architect of your own destruction.
Mimar.
The architect?
Mimar, mimar!
Hold on. The architect.
Mimar'ın yanında!
The architect!
Ve bir mimar tutmuştum.
And I had a contractor.
Eğer bir mimar arıyorsanız, sizin karşılayabileceğiniz ücretin biraz üzerindeyiz.
I-if you're looking for an architect, uh, I think we might be a little out of your price range.
Uh, bahçe mimarı?
Uh, landscaper?
Bu iş için 4-5 mimar tutmuştum.
I have gathered 4-5 artists.
- Annemin iç mimarı.
- Who's jamie? - Mom's interior designer.
Bir estetik cerrahla bir mimar arasındaki fark şudur : Mermeri mahvetsen de seni dava etmez.
The difference between a plastic surgeon and a sculptor is the marble doesn't sue if you screw it up.
Kendine bak, mimar olacaksın.
Look at you, you're gonna be an architect.
İç mimarın istediği malzemelerden ne haber?
What's this about designer fittings?
ben mimarım amca ben bir mimarım anladın mı?
Architect Uncle, I'm an architect, you get that?
gördün mü kartvizitim ne yazıyor mimar tammm bunu heryerde yaptırmış olabilirsin ama... lütfen bana yardım et birini bulmalıyım
You hang on, that's an architect's card, I'm an architect ok! Anyone can print cards, now say!
Royal Oak kulüp sekreteri evet üzülmelisin de bana ne senin sekreterliğinden hayır hayır bize bir mimar lazım ve kartınız... üzülmeyin efendim sizinle çalışmaktan onur duyarım gerçekten sizinle karşılaşmamız büyük şans ne kadr şanslı olduğunuzu bilseniz bu adamla çalışmak istemezssiniz onun gibi biri size.... afedersiniz bayan
The matter is that my architect left work in middle, don't worry, sir your work will be done, I'm very lucky that I have met you, how lucky you are, you'll come to know when this guy also leave your work in middle, excuse me lady, I don't like anyone to interfere in me and my work,
anladım bu sizin eylence anlayışınız dimi? bu sizi eylendiriyor Bayan, ben böyle boş şeylerle uğraşmam burda gördüğünüz gibi tasarımlarla uğraşırım ben mimar raj Hatırladın mı?
you can't a special guest in such party, everything that you see around here, that's all I made,
Ben bir mimarım.ve açıları biliyorum. Bana bir şans ver.
I'm an architect, I know my angles, give me a chance,
Speer, Hitler'in baş mimarıydı.
He was Hitler's premier architect.
Savaş mimarı demek istemiyorum.
I don't mean war architect.
biz mimarız mimar ikinizdemi mimarsınız ewt bizde mimar arıyorduk bizde bunun için burdayız ne güzell bende tatlım için ev yapmak istiyorum ghar ghar ghar ne bilmiyorsunuz ev ev ev ne büyük nede küçük bir şeyy hayır hayır madam ev dediğin tam ideal olmalıdır yaşamımızı yansıtmalıdır
What are you telling architect. We are seaching architect. Thats why we are coming here.