Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ M ] / Modele

Modele перевод на английский

234 параллельный перевод
Rembrandt gibi bir üstadın hiçbir zaman modele ihtiyacı olmaz beyler.
Master Rembrandt is never in need of models. Yes, He is.
Bir sanat eserine, otomobiline yaptığın gibi onu her yıl yeni bir modele çevirir gibi davranma.
Don't treat a work of art as you do an automobile... turning it in for a new model every year.
Modele gelince...
as for the model...
Şairlerin de modele ihtiyacı vardır!
Poets need models, like painters.
- Evet, modele verecek param yoktu.
Yeah, I couldn't afford one.
Hayır, şimdi şuraya dikkat et, Bay Morgan, üç cinayette aynı modele uyuyor.
No, now see here, Mr. Morgan, all three murders fit a pattern.
İçsel cinsi çatışmanın zirvesinde olduğu çok açık genel olarak sabit ve belirli kaotik cinsel modele dayanıyor.
Shows a culmination of internal sexual conflict... generally of old standing... and based on a constitutionally determined chaotic sexual pattern.
Şu modele ne dersin?
- Yes. What about this one?
Bu modele düşkünüm, Mr. Spock, tabi sen bunu takdir edemezsin.
I have a fondness for this particular model, Mr. Spock, which you, unfortunately, are ill-equipped to appreciate.
Aynı anda birden fazla modele uyması mümkün değil.
However, it is not possible to adjust the control to fit more than one pattern at a time.
Gelin ve en son modele bakın.
Come see the latest model.
Ama bunu mühendis iyi çizememiş, modele bak kulaklar böyle sivri. Saçlar bir acayip, dümdüz anladın mı?
But the engineer couldn't design that properly, look at that model, those sharp ears this weird hair, as straight as a line, got it?
Aslına bakarsan benim de modele ihtiyacım vardı. İlgilenir misin diye sorsam?
Listen, I actually... need a... model.
Bir tablo için modele ihtiyacım var.
I need a model for a painting.
Hayatım, şu modele bak.
Darling, you should look at this model.
- Lütfen diğer modele bakabilir miyim?
Can I see the other style, please?
Randy Merritt'ı ne kadar çabuk bulursak daha büyük bir modele taşınmamız o kadar kolaylaşır.
The sooner we find Randy Merritt the sooner you can trade that portable in for a bigger model.
76 modele ve Walt Whitman'a bak.
Look for 76 and the Walt Whitman.
Bakın! Bu modele bayılıyorum.
Look, I am proud of this model.
Duygulandım. Şu modele bakın!
I am moved, look at the model!
Bir erkeğin kendisini her şeyiyle size feda edebileceği bir modele ne dersiniz?
How about something... in a man who'll give you everything he owns?
Size bir elbise yapabilirim. Bir ceket ya da bir kostüm. Sadece modele karar verin.
Just decide on that cut.
Ve Lal'i anlamlı bir şekilde değerlendirmek için, kıyaslama yapacak bir modele ihtiyacınız olacak.
And in any meaningful evaluation of Lal, you would require a model for a basis of comparison.
Örneğin şu modele bir bakalım.
Now, take this model, for example.
Yaptığım modele göre Beta, nihayetinde sıcaklık artışı, düzensiz gelgit dalgaları, ve genel olarak da küresel ısınma başlangıcını yaşayacak.
My design model suggests... that Beta will eventually experience rising temperatures, erratic tide surges, and, in general, the beginning of global warming.
Erkek modele de gerek oluyor.
There's some male ones too.
"farklı bir paradigma ya da modele ait bir döneme."
" a period of a different paradigm or model.
Modele onu öpen ve okşayan bir maymun yaptım, böylece ressam kıskançlıktan hasta olsun diye.
I'm giving her a pet monkey to kiss and fondle and make the little old man sick with jealousy.
Ben bir dergiye bakarken, bir modele kilitlenip kalamam.
I can't just lock on to an anonymous magazine model.
Daha doğrusu beni daha yeni bir modele değişti.
Actually, he traded me in for a newer model.
Senin ihtiyacın olan bir üst modele geçmek.
What you need, pal, is an upgrade.
Şu veya bu modele spor bir arabaya veya antika bir arabaya binersin.
You can ride this or that model, a sporty one or an oldtimer.
Eğer şansınız varsa..., tekrar ediyorum, eğer şansınız varsa... Bir hafta içinde çalışabilir bir modele sahip olabiliriz.
If we are lucky, I repeat if we are lucky, we might have a working model within a week.
Gerçekten her boyda modele ihtiyacınız var mı?
Do you really need models of all sizes?
Bak dostum modele tam olarak uyuyorsun. 30'larındasın. Evin, çocukların, mali sorumlulukların.
Look, you know, you fit the profile exactly... in your 30s, house, kids, financial responsibilities.
Lütfen bu boya kalıntısı özel bir modele ait olsun.
Be nice if this paint transfer had just one special property.
Gördüğün gibi, bu modele son teknoloji piko nükleer itici motor, yapay zeka yön bulma sistemi, ve süper sert seramik kasa koydum.
As you can see, I've equipped this model with a state-of-the-art pico-nuclear propulsion drive, an artificial intelligence guidance system, and a super-hardened ceramic casing.
Bu modele "Abas" diyorum.
I designed it myself. I call it "Bufu."
Bu modele Ms. Pacman demek istiyorum.
I like to call this model the Ms. Pacman.
Bazı ayak takımı eski modele vurmaktan sıkıldı, böylelikle 2. versiyon olarak etrafa satmaya başladılar.
Some lowlife is tired of beating on the old model, so he punches her ticket and starts shopping around for version 2.0.
Donny G bir sanatçı, ve bir süper modele benziyor.
Donny G is an artist who happens to look like a supermodel.
Fişi temel olarak alırsak, servera bağlayıp, hızlandırıp, bir kere modele bağlayıp, hologramın içindekiler... hipnotize eden bir kod...
We'd make a source at boot-up, piece the server, generate an override, then model blush once, holographic context instantaneously... - A hypnotizer code. - Yes.
Biraz daha kibar bir modele ihtiyacın var. Daha az sürtük gibi duran bir şey.
YOU NEED MORE BELLA DONNA.
Ancak söz konusu ticaret modelinin başarısı tartışılmaz.... aşırı yaygınlaşmasına karşın modele kısıtlı talep olmasıdır.
But I just don't think you can argue with the success of the business model. It was really an overextension of the model to what turned out to be a limited consumer demand that caused the dot com collapse.
Ben diyorum ki, dışarıdaki boktan 64 modele atlayalım, sıvışıp, ta Meksika'ya kadar hiç durmayalım.
I say we jump in the motherfucking'64 outside, and haul ass and don't stop till we get to Mexico.
Omni 600 modele benziyor.
- Looks like the Omni 600 series.
Ancak saldırıların yarattığı paniğin ardından politikacılar bu yıl, önceki duruşmada yaratılan modele ulaştı Hava korsanları, El Kaide olarak adlandırılan geniş bir uluslararası terör ağının sadece görünen ucuydu.
But in the wake of panic created by the attacks, the politicians reached for the model which had been created by the trial earlier that year : The hijackers were just the tip of a vast, international terrorist network which was called, "Al Qaeda".
Modele dikkat Bayan Crawley.
Be careful of the model, Mrs. Crawley.
Küresel modele bağlılığı dayatır, cunta liderleri için af çıkarır, ve baskılı yılları yaşamış milyonlarca işçiyi kandırır.
He imposes allegiance to the global model, amnesties the leaders of the junta, and betrays millions of workers who lived through the repression.
Annenizin tabutunu üst modele çıkartmayı ben de isterdim... ama kanunen isteklerini yerine getirmek zorundayız.
But legally, we're required to fulfill her wishes.
İttifak, işsizliğe çare ve yolsuzlukla mücadele sözleri veriyor, ancak ekonomik modele ve dış borca dokunmuyordu.
but without altering the economic model or the foreign debt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]