Monaco перевод на английский

Bu durum, kışın gelişi ve Riviera'ya gitme şansının doğması tüm bunlar Paris'ten ayrılıp Monako'da Hotel de Paris'de asansörcü olarak çalışma fırsatını doğurmuştu.

That affair, the coming of winter... a chance to go to the Riviera... it all led to my leaving Paris... for Monaco... where I was to run the elevator at the Hotel de Paris.

12 ünlü çalışması içinde bundan hiç bahsedilmez ama bu gerçekte 13.dür ve Monako'ya mutluluk getirmektedir.

It's never mentioned among his 12 famous labors... but it's indeed his 13th and it's brought happiness to Monaco.

Eski zamanlarda paranın zaten Monako'da kaybedildiğini düşünmeyi oldukça eğlenceli bulurum.

I find it quite amusing... to think that in the days of old... money was already being lost at Monaco.

Bana "Monako nedir?" diye sorun ve ben de, "Operettir!" diye cevap vereyim.

Ask me "What's Monaco?" and... I'll say, "It's an operetta!"

Ülkenin gerçek anlamda bir ismi yok çünkü Monako o ufak beldenin ismi ve Monte Carlo da şehrin ismi.

The country has no real name because... Monaco is the town's name... and Monte Carlo is the city's name.

Monako'da krupiye olarak doğulur.

In Monaco you're born to be a croupier.

Eğer bir gün Monako'dan kovulursanız sadece kaldığınız odayı değiştirmeniz gerekir!

If one day you are expelled from Monaco... you need only to change hotel rooms!

O şey ilk defa olduğunda Monako'daydım...

It was in Monaco that I for the 1st time...

Yorulduğum zamansa, bisikletimi Toulouse'da satıp içgüdüsel olarak Monako bileti almıştım.

Exhausted, I sold my bike in Toulouse... and bought a ticket to Monaco... where I headed instinctively.

Monako istasyonunu terk ederken garaj sahibinin bana sahte bozuk para verdiğini fark etmiştim.

Leaving the Monaco station... I realised the garage man had slipped me a counterfeit coin.

Bu sebeple Monako vatandaşlığına geçtim.

So I became a citizen of Monaco.

Monako'ya gitmek için Poitiers'den ayrılmadan önce o bölgedeki en iyi handa güzel bir öğle yemeği yemek istemiştim.

Before leaving Poitiers for Monaco... I decided to have a good lunch... at the best inn in the region.

Monako'ya kumarhanenin 4 numaralı masasındaki görevime geri döndüm.

I returned to Monaco... and my casino job at table 4.

Marsilya'dan Monako'ya kadar uzanan kumarhaneleri plajları ve meyhaneleri dolduran bu çılgın insanların arasında Uyuyormuş gibi dolaşıyordu.

She moved among all these crazy people through the casinos and beaches and brawls, from Marseille to Monaco as if she were loaded with Novocaine

- Monako'dasın sanıyordum.

- I thought you were in Monaco.

Monaco prensinden söz etmiyordum.

I wasn't talking about the Prince of Monaco.

Monaco : 5-2. "

Monaco : 5-2. "

Tüm pilotlar artık gridde ve Monako Grand Prix'si başlamak üzere.

The drivers are all on the grid now, and the Monaco Grand Prix is about to start.

Monako'daki mücadeleyi seviyorum.

I love the challenge of Monaco.

Fransız pilot Monako'da yenilmez ama bugün İngiliz pilot pistin bazı bölümlerinde daha hızlı.

The Frenchman's usually unbeatable at Monaco but today the Englishman is faster on some parts of the circuit.

Ama Monako'da Jordan'a yaptıklarından dolayı seni takdir de etmiyorum elbette.

Of course, I would not appreciate your doing to me what you did to Jordan at Monaco.

Ayrıca Monako'daki kazanız nedeniyle ne kadar üzgün olduğunu bilmenizi istiyor.

He also offers his regrets in regard to your unfortunate accident at Monaco.

- Monako'da.

- At Monaco.

Monako ve Fransa Grand Prixlerinin galibi Jean-Pierre Sarti'nin üçüncü galibiyetine yalnızca iki tur kaldı.

Jean-Pierre Sarti, winner of Monaco and French Grand Prixs is only two laps away from his third consecutive win.

Bunu daha önce Beyaz Saray Monako ve Windsor Kalesi'nde yapmıştı.

She's done this before at the White House, Monaco and Windsor Castle.

Evet, birinci Monako.

Yes, monaco is the winner. Ha!

Evet adamım. Monako büyük ödülü kazandı adamım.

Oh, yes, man, monaco's won de big prize, bwana.

Monak o Cinayet Masası adli uzmanı şarkısını söylüyor.

The forensic expert from the monaco murder squad

Yarın Monaco'ya gidiyorsun, hah?

You're leaving for Monaco tomorrow, huh?

Monaco önceden hiç iyi değildi ve bilgisayar dostumuz onu seçmiş.

Monaco never did well before and your computer friend picked it to place.

Monaco'ya mesela.

To Morocco.

Ben Monaco'ya gitmeyi düşünüyorum.

I'm thinking of going to Monaco.

Monaco?

Oh, Monaco!

Monako'da oldu, gazinonun önünde bir palmiyeye çarptı...

It happened in Monaco, at the casino, against a palm tree.

Paris, Monaco, Londra'dan bahsediyorum.

I'm talking about Paris, Monaco, London.

Monako Prensesi Stephanie.

Princess Stephanie of Monaco.

Monaco'da grand prix'de tanıştılar.

'They met in Monaco at the Grand Prix.

Monako'daki o geceyi.

The night in Monaco?

İskandinavya turundan sonra sadece Monaco, Malta ve Andorra kalıyor gidilmemiş batı Avrupa ülkesi olarak.

After the Scandinavian tour, the only West European countries missing from the list will be Monaco, Malta and Andorra.

Yeni Monaco'yu tanıtıyorlar.

They is introducing'new Monaco.

Hey, Monaco!

Hey, Monaco!

Bu eski işi, yeni Monaco'da satabilirler.

They could have put that old job up on Monaco.

- Baba, o Monako prensesi.

- Dad, that's Monaco.

The Valley Forge... ve tabiki Monaco.

The Valley Forge... and of course, the Monaco.

Bu arabayı Cary Grant'in Monaco'da "To Catch A Thief"..... filminin çekimlerinde kullandığını hatırlatayım.

Let me remind you that Cary Grant drove this car... in Monaco while filming To Catch A Thief.

Sıradaki araç Monaco Prensesi Grace..... için üretilmiş olan..... 1951 model bir Jaguar XK-140.

The next item up on the block... is a 1951 Jaguar XK-140 roadster... custom built for Princess Grace of Monaco.

Monako mu? Monoko mu?

Is it Monaco or Mon aco?

Yarışmada birincilik Monaco'da birincilik, 8 kez ilk başladım

First in Monaco, 8 pole positions.

Monaco.

Monaco.

Ben de öyle düşünmüştüm.

Monaco? That's what I thought.

Monako.

Monaco.