Msg перевод на английский
91 параллельный перевод
Bu yemekteki katkı maddeleri sayesinde felç geçirmeyi düşünüyorum.
I plan to have a stroke from the amount of MSG in this food.
Bir tutam frenk maydonozu, yarım çay kaşığı zerdeçal ve bir MSG fısıltısı.
A sprinkle of chervil, half a teaspoon of turmeric and a whisper of MSG.
- Ekstra soslu olsun.
- Fine. - And get extra MSG.
Dün MSG'de ki konsere gittim.
Went to a rock concert last night at the Garden.
Güzel bir akşamdı. - Gerçekten güzeldi, öyle değil mi? Manzara da güzelmiş.
Bear in mind she can't have shellfish, poultry, red meat, nitrates, wheat, starch, sulphites, MSG or dairy.
Ama unutma kabuklu deniz mahsulü beyaz et, kırmızı et doymuş yağ, nitrat, buğday, nişasta sülfit, MSG ve süt ürünleri yemez.
Yes, well... This was nice. Yes, it was, wasn't it?
— Hey, Yankee maçının tekrarı var.
- MSG's rerunning the Yankee game.
- bip sesinden sonra msgınızı bırakın...
- Butat the tone, leave a message and...
Bir pezevenk olarak, çorbaya konan tuz gibi şehre karışabilirim.
As a pimp, I'll blend into the city like MSG into miso soup.
MSG'nin kafanı bulandırmana izin verme Mikey.
Don't let that M.S.G. fuck up your head more than it is, Mikey.
Hee'nin kullandığı MSG-90 yarı otomatik beş mermi alan bir silahtır.
The MSG-90 Hee uses is a 5-shot semiautomatic.
- MSG?
- MSG?
- Hayır Pudra. "Soyalı Run DMC."
No, Powder. That's "Run MSG."
Bana msg bırakmış, Bu çok önemli.
She left me a message, it's important.
Seni utandıracak çocukluk hikâyelerini dinlemeliyim.
I hear embarrassing childhood stories. - He's allergic to MSG.
Hayır. MSG'ye alerjisi var.
- That's unfortunate.
Çocuklar Çin yemeği seviyor.
Kids like Chinese. MSG.
Evet, eğer MSG bulurlarsa bir daha onlardan asla sipariş vermeyeceğim. ( Ç.N : tadı güzelleştirmek için kullanılan toz, monosodyumglutamat )
Well, if they find MSG, I will never order from them again.
Ayrıca okulda İngilizce öğrenmek istiyorum.
- You used MSG? - No, some wild sesame.
Kuzeyli askerimizin Astsubay Çavuş Warren Sorrow olduğu doğrulandı. Quantico'da DEN eğitmeniymiş.
It is confirmed our Union soldier is Staff Sergeant Warren Sorrow, an MSG instructor in Quantico.
- DEN'in anlamı- -
- MSG stands for...
Bu, dostum, mısır unundan sihirli bir karışım. Kurutulmuş peynir kalıbı, BHA, BHT ve enfes MSG. Nam-ı diğer, cips.
That, my friend, is a magical combination of corn flour, dehydrated cheese solids, BHA, BHT and good old MSG, a.k.a., the chip.
Burada yapacak tonlarca işim var ve MSG alerjim, fıstık alerjim var.
I got a ton of work to do here. MSG allergy, peanut allergy.
Çocuklar gıda katkı maddesi kutuları içine girmiş.
The children got in MSG barrel.
Tuzlu yemekten falan değil.
It's not the fucking MSG.
Hayır, hayır. MSG yok.
No no, no MSG.
Bu güzel ama, hayvanın dört bir yanı Çin yemekleriyle kaynıyorken, MSG'nin çok da önemi yok.
That's good, but no MSG hardly matters when she's gorging herself on dim sum and moo shu pork.
- MSG koymayın.
- OK, one, OK.
Çin böreği istediniz, bir Coca Cola, MSG koymayacağız.
OK, you order spring rolls, and Coke a Cola, no MSG.
Buz. MSG yok.
- Yeah, your coke.
- Teşekkürler.
Ice. No MSG. - Thanks.
Demek bu mali işler müdürü bu da MSG?
So this one's the cfo, and this one's the M.S.G.?
MSG nedir?
What's an M.S.G.?
Ama şu MSG şeyi... Öyle önemli bir şey değil.
Okay, so about this M.S.G.Thing... it's not a thing.It's really no big deal.
- Evet, MSG falan değil.
- Yeah, he's no msg.
Bekle bekle. Elbette MSG'yim.
Whoa, whoa, whoa.Okay, I'm an msg.
Bakın, nedir bu MSG?
Look, what the hell is an msg?
Demek buralarda bir yerde devasa bir kalpleri kırık MSG mezarlığı var?
So there's a mass grave ofburnt msgs our here somewhere?
Onlara MSG, şeker ve kafein veriyoruz ve ilginçtir, onlar da bu kimyasallara tepki gösteriyor.
We give them msg, Sugar, and caffeine, And, weirdly, They react to those chemicals.
Çoğunlukla MSG *.
It's mostly msg.
Monosodyum glutamatsız.
Well, it's guaranteed MSG-free.
Üç tane 12 yaşında oğlan istiyorum, katkısız olsunlar.
I'd like three 12-year-old boys, no MSG.
Birkaç saat kendi haline bırakırsan. Kabartma tozu eklemene gerek kalmaz.
If you leave it for a couple of hours, you don't need to add MSG.
- Çin yemeklerindeki katkı maddeleri ne olacak?
- What about the MSG?
Ve o gözlerini ovalarken kurumuş şehriyeyi boğazına saplardım.
And as he struggles to claw the MSG from his eyes, I stab him in the jugular with a dehydrated noodle.
"orayı doldurmak çok zormuş orası bir efsanedir" dedi.
"MSG's really hard to sell out. it's a really iconic venue."
Bu akşam burada sahneye çıkmak benim için çok büyük bir olay bir sürü insanın karşısında olmak da öyle
MSG is a big deal for me. You know, performing here.
MSG bu gün çok lezzetliymiş.
Mmm. The MSG is delicious today.
Mesaj :
MSG :
MSG kullanma, sağlığa zararlı.
Thought I'd make you some food.
Tamam.
Don't use MSG, it's not good for you. Okay.