Mumbles перевод на английский
210 параллельный перевод
- Sana da merhaba. Az önce neler yaptığımı bir bilsen. Meydanda bir direk dikmeye çalışıyorlardı.
I was just over there... ( Mumbles )
Böylece Kraliçe'nin tepesi attı.
[mumbles]... causing the queen to lose her temper.
Fazla zaman almaz
It won't take a moment. [mumbles]
Tabi elbette.
Yes, of course. [door shuts ] [ mumbles]
Aaron mırıldar gibi konuşur, o nedenle...
Aaron mumbles so...
Şunu koyayım.
[sighs ] OH, WELL. [ mumbles]
"bu yüzden kendimi affedemiyorum" ( mırıldanır )
" and I now take the law ( mumbles )
( Kekeler ) P-P-Polis.
( Mumbles ) P-P-Police.
Buck- -
Buck- - ( mumbles )
Umarım, hayatı taklit ediyoruz diye hırıldayıp, mırıldanıp yazarın güzel cümlelerini mahveden aktörlerden değil.
I hope he's not a method actor who scratches and mumbles and pauses, thereby destroying the impeccable rhythm of the author's prose.
Buyur içeceğini.
- ( Mumbles ) - The drink's...
Evet, öldü. Onu gerçekten çok seviyorduk.
[Mumbles] Yeah, it was dead, and we loved it.
Şimdi, eğlenceli değil mi?
[MUMBLES INCOHERENTLY]
Bunun böyle işlediğinden emin değilim.
[Mumbles ] - [ Squawking]
Hey, Lucy.
ANDY [MUMBLES] : Good morning, Agent Cooper.
Mumbles!
Mumbles!
- D.A. tanık için başının etini yiyecekr. - Bana Mumbles'ı getirin.
- The D.A.'ll say you're badgering witnesses.
- Selam, Mumbles.
- Hello, Mumbles.
Mumbles, Lips Manlis nerede?
Mumbles, where's Lips Manlis?
- Hey, hey. benimle geliyorsun Mumbles.
- Hey, hey.
- İmkansız. Kesinlikle imkansız.
Come on with me, Mumbles.
Selam, Mumbles!
Hello, Mumbles!
Biraz su ilgini çeker mi Mumbles ha?
Care for some water, Mumbles, huh?
Ne dersin Mumbles?
What do you think, Mumbles?
Birisi mırıldar ve, " Senin hatan.
Someone mumbles something, and you go, " Your fault.
Perry bunu dinliyor musun?
- Perry, you listening to this? - [Mumbles] I said, yeah.
Sen ve Monfriez binbaşıya söylemediniz.
You and Monfriez didn't tell the major. ( mumbles ) You and Monfriez what, Steven?
Floyd Gondoli, Jimmy Gator, Mumbles O'Malley.
Floyd Gondoli, Jimmy Gator, Mumbles O'Malley.
- bulutlar altında - [mumbles]
- # where the clouds are far behind me # - [Growls]
"Değiş!"
"Change!" ( Mumbles )
İtalyanca bir şeyler mırıldandı.
He just mumbles something in Italian.
Dişlerinden dolayı öyle mırıldanıyor herhalde.
I s'pose he mumbles like that cuz of his teeth.
Bilmiyorum.
[Mumbles] I don't know.
Tanrım, çok sıcak.
- [Woman ] Gimme that knife. - [ Voiceover] Gees ( mumbles )
Atalarınız kıyıya çıktılar, 16...'de.
The founding fathers landed in 16... ( Mumbles )
Eğer başbakan bir şey yapmış olsaydı herkes...
If the Prime Minister had done something everyone would go... ( Clears throat, mumbles sheepishly )
"Hükümetin söylemek istediği..."
"The government would like to say... ( Coughs, mumbles sheepishly )"
İyi seyirler dilerim.
( phone ringing ) ( Frasier mumbles )
[MIRILDANMA]
[MUMBLES]
Hey.
Hey. [Mumbles]
Paylaşılacak bir şey mi var?
" to split or to share... [mumbles]
Ralph çok şey geveler.
Ralph mumbles a lot.
- Onu dinlemediğinde mi geveliyor?
- He mumbles when you're not attentive?
Neden sarssın ki?
( Mumbles )
Nedeni.
( Mumbles ) The trivia.
Hemşire!
- # # [Humming] - "Captain B. J. Hunnicutt." [Mumbles]
Herkesin çıplak olduğu bir O.C geliyor. Giysi miysi olmayacak. Yeni bir modanın öncüsü olacağımızı umuyorum.
I'm hoping it'll start a-a big fad soooo ( mumbles )
Sabrımı zorluyorsunuz, bayım!
HE MUMBLES You're trying my patience, sir!
Mükemmel Zutroy.
[Mumbles] Excellent, Zutroy.
Homurdanıp duruyor.
Mumbles a lot.
Daha özel bir melodi arıyorum.
[Chuckles, Mumbles] I'm trying to find a particular tune.