Mx перевод на английский
99 параллельный перевод
Prime G ve MX 4'üm...
My Prime G and MX 4 are...
O yüzden o kadar nükleer savaş başlığımız var. Adam rahatlasın diye.
That's why he want them MX's and shit, so he can get off.
Ben MX'i hazırlarken onu oyala.
Keep him occupied while I get the MX ready.
Dominator modelinin bayrak gemisi.
The flagship of the entire Dominator line. The MX-10.
MX-10. Bende de bundan var.
I have a pair of these myself.
- MX füze deposunu bosalt.
- Then dismantle your MX stockpile.
Bu hergelede pipi yerine füze var galiba, fazla kalkıyor.
This moolanyan must have an MX missile instead of a cock, he gets up so high.
Bir MX 20-20.
It's an MX 20-20.
Kaptan köşkünde, SEAL magnafonu MX 20-20 var.
In the captain's launch, there's the MX 20-20... ... the SEAL magnaphone.
Motorola MX 360, şifreleme ve frekans tahmin etme yeteneği.
Motorola MX 360, encryption and frequency-hopping capability.
CD-ROM okuma hızları hala 130 ms dolayında. Bir sürü ekran titremesi var ve Intel'in yeni Pentium çipleri bu MX480'leri tamamen atıl hale getirecek.
The CD-ROM seek rates are still in the 130 millisecond range, there's tons of screen flicker and the new Pentium controller chips from Intel will make these MX 480s obsolete.
Düzeltmenin bir yolu yok mu?
MX can't cure it? There's no way to fix it?
Şu Hilti DX 460 MX, ya da Simpson PTP. Bunlar bu işin Cadillac'ları.
The Hilti DX 460 MX or the Simpson PTP- - these two are my Cadillacs.
Prime G ve MX 4'üm...
My Prime G and MX4 are...
Patlayıcı RE Tenex MX.
Binary explosive, RE Tenex MX. He doesn't detonate under impact or fire.
Tabi, eğer beni tekrar okula sokabilirseniz, bu düşüklükteki notlarımla, sanırım en azından bir deneme iyi olur, diplomamı almam.
You believe him over me? He's not a $ 5,000 bettor, Jimmy, you know that. MX is for Maxwell.
y eşittir mx artı b formülünde b neyi simgeler?
Using the formula Y equals mx plus b,
Bakalım en güçlü kimmiş, Allah mı yoksa MX 190 mı?
Let's see who's mightier : Allah or the MX 190.
MX-20'deki gözlük gecikti ve bu senin sorumluluğunda, biliyorsun.
The specs on the MX-20 are late, and, you know, that's your responsibility.
- Kendilerine MX-9 diyorlar.
They're called MX-9.
Seçenek iki ; onu ihbar ederim Montreal'deki MX-9 babası ve kız kardeşine zarar verir.
I turn her in and her dad and sister get hurt by MX-9 in Montreal.
MX-9 denilen Quebec uyuşturucu çetesinin izlemekteyiz.
We were tracking the activities of the Quebec drug gang, MX-9.
MX-9 davasında bize yardım ederse karşılığında tam bir dokunulmazlık sağlayabiliriz.
Help us build a case on MX-9. In return, we're prepared to support full immunity.
Ve anlaşma senin MX-9 hakkında bildiğin her şeyi anlatmanı kapsar.
And that deal would require you to tell them everything that you know about MX-9.
MX201'in düşük yörüngesinde bir nesne gittikçe büyüyor.
Object of increasing mass detected in low orbit over MX-201.
MX bölgesi devriye donanmasından elimize rapor ulaştı.
A patrol fleet in the MX Quadrant has filed a report.
- MX'iniz nerede?
Where's your MX?
Buraya son geldiğinden beridir MX ortaklar zorunlu hale geldi.
Since you were last here, MX partners have become mandatory.
Bir MX sizi görmüş.
An MX saw you there.
Elimizde yeni MX'lerden olmadığı için şube sadece tek bir sentetiği aktif görev için uygun gördü.
Since we don't have any MXs available, department's only cleared one model for active duty.
MX'i parçalandı.
His MX was destroyed.
Çavuş Patel ve iki memur öldürüldü üç MX yok edildi ve şüpheli kaçtı.
Sergeant Patel and two other officers were killed, three MXs were destroyed, and the suspect escaped.
Diğer MX birimler mantığa dayalı emir kulu robotlardır.
MX units are logic-based and rule-oriented.
MX diğerlerini kurtarabilmek için sizin yanınızdan ayrılmasaydı ortağının o pusudan kurtulabileceğini yazmışsın bunun bir kısmı doğru olabilir ama ben bütün raporu okudum.
that if an MX hadn't left you behind to save some others, your partner might have made it out of that ambush alive, and that part may be true, but I read the whole report.
Pusu başladığı sırada çoktan geçti ve buna rağmen sen onları oraya sürükledin yani istersen MX'i suçlayabilirsin ya da suçu kendinde ararsın.
By the time the ambush had begun, it was already too late and it was you who led them in, so you can blame an MX or you can blame yourself.
- Ne var biliyor musun? - Ben diğer MX-43'ler gibi değilim.
Okay, you know what?
Şu anda bir arıza var sende büyük ihtimalle.
- I am nothing like an MX-43. - You're obviously malfunctioning right now.
Onlar gibi değilsin, diğer MX'ler gibi yani.
You're not like them, the MXs.
MX serisi birinci dereceden değişkenleri teyit ederek çalışırlar.
The MX series is based on first order predicate calculus.
MX'lerin sezgisi yoktur ya da senin diyebileceğin gibi, ruhları.
MXs have no intuition, or as you might say, no soul.
Buna şahit olan tek şeyse Vogel'in MX'i...
And the only witness we have is Vogel's MX.
Parçalara birleştirip bunu anlamlandıramayacak diğer MX'ler için beş para etmez yani ama sen o bağlantıları kurabilirsin bak.
Worthless to another MX, who wouldn't be able to-to put it together, to make sense of it, but you could make those connections.
Biz hafızayı ya da hafızasından geri kalanları Vogel'in MX'inden sana aktarabilirsek o bağlantıları sen kurabilirsin.
If we transferred the memory, or whatever's left of the memory from Vogel's MX to you, you could make the connection.
Aç şunu, tüm MX'leri devre dışı bırakın.
Light it up, take out the MXs.
MX-76. "
MX-76. "
- MX-76 ne?
What's MX-76?
Manifesto şunu da içermekteydi : MX-76.
The manifest included this item, MX-76.
Fakat MX-76 diye bir şey yok.
MX-76 doesn't exist.
MX-76'nın sarin kutuları olduğunu düşünüyoruz.
We believe it's the sarin canisters.
- MX!
- MX!
MX-76.
MX-76.