Mürettebat перевод на английский
4,578 параллельный перевод
Ben mürettebatın geri araya koyarak kulüpler.
I'm putting the crew back together.
Çiftten aldığımız eşkale göre mürettebatın içinden teşhis etmeye çalışıyoruz.
We're on our way to I.D. the crewmember, using the couple's description.
İsmini verdiğim mürettebatım yemek salonunda toplanmasını istiyorum kaptan.
I need these crew members assembled in your mess hall, Captain.
Sadece parçanın O'Bannon mürettebatı üzerindeki etkilerini öğrenmek istiyoruz.
We merely wish to know about the shard's full effects upon the O'Bannon's crew.
Bu şeyler bütün mürettebatı öldürmüş olamazlar değil mi?
Those things couldn't have gotten the whole crew, could they?
Mürettebat işte.
The crew.
Enkazı bulduk, ama oğlunuz ile mürettebatının kalanından şu an için haber alınamadı.
Now we found the wreckage, but your son and the rest of his crew are unaccounted for at this time.
Bu nedenle Mürettebatın çoğunda bir gezegene gidecek aralığında, ve bir takım geride kalacak el pilot gemi ile.
Which is why the majority of the crew will go to a planet within range, and a team will stay behind to manually pilot the ship through.
Scott'ın bildirdiğine göre uygarlıklarının 2000 yıl önce Destiny'nin mürettebatı tarafından kurulduğunu iddia ediyorlar.
According to Scott, they claim that their civilization was founded 2,000 years ago by the crew of the Destiny.
Uygarlıkları 2000 yıl önce Destiny'nin mürettebatı tarafından kurulmuş.
Their civilization was founded 2,000 years ago by the crew of the Destiny.
Bunu kanıtladığımızda... Destiny'nin mürettebatına katılmak ister misin?
Once we've proven we can do this, would you be interested in joining Destiny's crew?
- Mürettebatına katılmaya geldim.
- I've come tojoin your crew.
Mürettebat öldü, revirin yapacak bir işi kalmadı.
The crew are dead and so the sick bay has had nothing to do.
Daldırma mercekli izdüşüm sistemimi Astraeus mürettebatını Titan'daki yaşama hazırlamak amacıyla uyarladım.
I have adapted my immersion projection system to prepare the Astraeus crew for life on Titan.
Ve onların yanında olursan Astraeus mürettebatı için büyük şans olur.
And the Astraeus crew would be lucky to have you.
Evet, Astraeus mürettebatı için de müthiş olacak.
Yeah, this'll be great for the Astraeus crew.
Merkür Yedi mürettebatından mısın?
Are you one of the Mercury 7?
Yolcular ve mürettebat hala uçaktalar.
Passengers and crew are still aboard.
Mürettebatınız olmadan gidemezsiniz.
You can't leave without your crew.
Yer mürettebatı, havaalanı pisti erişimi.
It's ground crew, tarmac access.
Yer Mürettebatının soyunma odasından çalacağız.
We just pick one up from where the ground crew left it.
Belki eski mürettebat rahat bırakılıp huzur içinde uyumak istiyordur.
Maybe the old crew, they wanna be left alone, rest in peace.
Hayalet mürettebat şimdi de karadaki denizcilere mi saldırıyor?
The ghost crew's on leave now, attacking sailors inland?
Edgar moloz mürettebatı denen yerde çalıştı
Edgar worked on something called a demolitions crew.
Sana söyleyim, Lion-O mürettebat isyankarlarla dolu olmasaydı bu Ramlak'ı çoktan batırabilirdik.
- I'll tell you, lion-o, We would have sunk the ramlak long ago If this crew wasn't full of insubordinates.
Mürettebat.
- The crew.
Mürettebatımız için savaşmıyor muyuz?
- Isn't it the crew we're fighting for?
- Feribot mürettebatını unutmayın.
Don't forget the ferry crew.
Her ne olursa olsun Berlin'de keyifli zaman geçirmiş olduğunuzu umarım. Ben ve bütün mürettebatım konuşmayla ilgilenmediğimizi ve bugünün bizim için çok zorlu geçtiğini bildiririm.
Still, I hope you enjoyed your time in Berlin, and I don't mind speaking for myself and our entire flight crew, when I say that this was quite a day for us.
Mürettebatın gemiden atladığını düşündük.
We thought the crew had jumped ship.
- Ya kayıp mürettebat?
And our missing crew?
Sanırım mürettebat gemiyi onunla terk etti.
I think that's how the crew got off the ship.
Kayıp mürettebat makyaj malzemesinden başka şeyler de kaçırıyormuş.
Looks like our missing crew's smuggling more than cosmetics.
Mürettebat kıyıya yaklaşmadan önce bizi oraya kilitledi.
The crew locked us away as we approached the coast.
- Mürettebatın isimlerini duydun mu?
Did you hear the crew use names? No.
Mürettebatı tarif edebilir misiniz?
Can you describe the crew members?
Peki mürettebat?
The crew?
Kayıp mürettebatın kim olduğunu bulmamıza yardım edecek bir şey bulamadık.
Found nothing to help ID our missing crew.
Kayıp mürettebat, gemiden atlarken tüm eşyalarını yanlarına alsa bile arkalarında "atık ürünler" bırakmalıydılar.
Our missing crew- - even if they took everything with them when they jumped ship- - they still would have left behind their... "waste products."
Böylece güvertede kaç mürettebat olduğunu anlayabiliriz.
So you'll know how many crew members were on board.
- Mürettebat yoktu.
There was no crew.
Mürettebat yoktu Mariam.
There was no crew, Mariam.
Onun mürettebatı var, bizimse yolcularımız.
She has the crew, we've got the passengers.
Görev başı yapıp işini bitiren mürettebat, UFO'nun havada asılı kaldığını gördü.
The crew coming on duty and the crew coming off duty all saw the UFO just hovering in mid air.
35 yolcu ve 5 mürettebat taşıyan bir Hammett GR-6 tipi uçak.
A Hammett GR-6 carrying 35 passengers and five crew.
Ben de mürettebatın ailelerini temsil ediyorum.
I represent the families of the crew.
- Hala nefes alıyor. Bütün mürettebatım burada.
My entire crew is here.
İçgüdülerim bana, Robinson ailemizin kayıp mürettebat hakkında fazlasını bildiğini söylüyor. - Ama ispatlayamıyorum.
I just can't prove it.
- Mürettebatın eline nasıl geçmiş?
How'd our crew end up with one?
- Mürettebatın kimliği belirlendi demek.
So you can ID the crew. For that, I'd have to run, like, a hundred separate DNA tests. No.
Tüm uçuş mürettebatı görev yerlerine.
All flight crews, man your stations.